Bakanlar Kurulu sonrası açıklama

Bakanlar Kurulu, Başbakan Davutoğlu başkanlığında, Çankaya Köşkü'nde toplandı. Toplantı sonrası Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş açıklama yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerilime dair, "Suudi Arabistan ve İran arasında yaşanmakta olan ve maalesef Orta Doğu'da var olan gerilimlere çok ilave ve sert bir gerilim şeklinde gireceği belli olan bu gerilimden her iki ülkenin biran evvel çıkmasını isteriz. Bölge zaten barut fıçısı halinde. Bu bölgenin daha büyük gerilimleri kaldıracak takati kalmamıştır. Her iki ülkeyle de dost olan bir ülke olarak söyleyeceğimiz şu; her iki taraf da teenni içinde hareket etmek durumundadır. Suudi Arabistan ve İran'ın birbirilerine karşı hasmane tutum içerinde hareket etmesi her iki ülkeye de zarar verir, bölgeye zarar verir" ifadelerini kullandı.

HDP Milletvekillerinin dokunulmazlıkları konusu

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, HDP Milletvekillerinin dokunulmazlıkları konusu ile ilgili olarak da şöyle konuştu:

"HDP'ye oy veren yurttaşlarımız da olmak üzere, Türkiye'de vatandaşlarımız terörü desteklesinler diye kimseye oy vermedi. Terör örgütüne arka çıksınlar diye kimseye oy vermedi. Kimseye demokratik yolların dışında bir siyasi mücadele yolu arasınlar ve bu yol üzerinden siyaset geliştirsinler diye oy vermedi. Dolayısıyla öncelikli olarak büyük sorumluluk HDP'nin üzerine düşüyor. HDP'de siyaset yapanlar, barışın diliyle konuşmaya, Türkiye ve demokratik kurum ve kuralların işletilmesine azami gayret sarfetmeye dikkat etmelidirler."

'Terörden sivil vatandaşlarımızın zarar görmemesi niyetimiz açık'

Güvenlik kuvvetlerinin terör örgütü mensuplarıyla sivil vatandaşları birbirinden ayırt edecek azami bir titizlik içerisinde hareket ettiğini belirten Numan Kurtulmuş, "Bizim terörle mücadeledeki kararlılığımız ne kadar açıksa bu terörden sivil vatandaşlarımızın zarar görmemesi niyetimiz de o kadar açık ve berraktır. Terörle mücadele içerisinde bir kısım belki maksadını aşan davranışlar olabilir. Bunlarla ilgili olarak kamuoyuna şunu söylüyoruz; herkes rahat olsun. Herhangi bir yanlışlık yapılmışsa bu mutlaka ortaya çıkarılır ve ilgililerden de hesap sorulur. Geçmişte Silopi'de bir terörist cesedinin yerde çekilerek sürüklenmesi olayına karışan 4 emniyet görevlisinin açığa alındığını biliyorsunuz" şeklinde konuştu.

Kişisel Verilerin Korunması tasarısı Bakanlar Kurulunda

Kurtulmuş, reform paketiyle ilgili atılması gereken adımlar ve ortaya konulması gereken politika perspektifleri ile olgunlaştırılmış olan yasa tekliflerinin Bakanlar Kuruluna geldiğini belirterek, "Bu çerçevede bugün Bakanlar Kurulumuza gelen konu, Kişisel Verilerin Korunmasıyla İlgili Kanun tasarısıdır" dedi.

'Fişleme endişeleri bütünüyle rafa kalkacak'

Tasarı çerçevesinde veri işleme sürecinin kontrolünün bir tek elde toplanmış olacağıno dile getiren Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Eski dönemlerde yaşadığımız ve sürekli tartıştığımız o fişleme endişeleri ve fişlemeyle ilgili tartışmalar bütünüyle rafa kalkacak ve insanlarla ilgili kişisel veriler, yasal olarak bir kurum tarafından izlenecektir."

'Terörle çok keskin bir mücadele yapılıyor'

Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin birçok yerinde terörle çok keskin bir mücadelenin yapıldığını ve bu mücadelenin zaman zaman son derece sert tedbirlerin alınmasını zorunlu kıldığını ifade ederek, "Şu anda üç ilçemizde Silopi merkezde, Sur'da ve Cizre'de terörle mücadelede önemli mesafeler alınmıştır" dedi.

Merkez Bankası yetkililerinin sunumu

Kurtulmuş, Merkez Bankası yetkililerinin Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı sunumun rutin sunumlardan birisi olduğunu ifade ederek, Merkez Bankasının senede iki kez sunum yapmak ve hükümeti bilgilendirmek mecburiyetinde olduğunu söyledi.

Numan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Merkez Bankasının makro ekonomik dengeleri oturturken, enflasyon mücadelesini yaparken yani fiyat istikrarını sağlarken, Türkiye'nin büyüme hedeflerini ortaya koyarken, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ortaya koymuş olduğu genel perspektiften tamamen bağımsız hareket etmesi düşünülemez."