Bakanlar Kurulu sonrası açıklama

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Anayasa Mahkemesinin kararıyla ilgili kendi kişisel konumunu ortaya koymuştur'' açıklamasında bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

"Sayın Cumhurbaşkanımız kişisel konumunu ortaya koymuştur"

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tahliyesine ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

"Sayın Cumhurbaşkanımız, Anayasa Mahkemesinin kararıyla ilgili kendi kişisel konumunu ortaya koymuştur. Herkes Türkiye'de herhangi bir mahkeme kararına karşı görüşünü ifade edebilir. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Kaldı ki sayın Cumhurbaşkanımız, bu görüşlerini Anayasa Mahkemesi karar almadan önce değil, kararını aldıktan sonra ifade etmiştir. Dolayısıyla bunu tabii seyri içinde herhangi bir mahkemenin almış olduğu karara karşı kendi görüşünü, kendi konumunu tespit etmesi olarak görmek yerindedir. Yoksa Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurulara karşı bir müracaat mercii olmasını ortadan kaldıracak bir görüş değildir. Zaten bu adımı atan sayın Cumhurbaşkanımızın kendisidir."

Diyanet İşleri Başkanı sunum yaptı

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in, Türkiye’deki diyanet hizmetleriyle ilgili sunum yaptığını ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye’deki din hizmetleri, din hizmetlerinin değişen kültürel sosyolojik şartlara göre yeniden gözden geçirilmesi, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki gelişmeler çerçevesinde din hizmetlerinin daha etkin hale getirilmesi için yapılacaklar konusunda Bakanlar Kurulu üyesi arkadaşlarımızın soruları ve katkılarıyla önemli bir görüşmeyi yapmış olduk" dedi.

Birlik Huzur ve Demokrasi Eylem Planı

Toplantıda ele alınan ikinci konunun, "Birlik Huzur ve Demokrasi Eylem Planı" olduğunu anlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Birlik Huzur ve Demokrasi Eylem Planımızın 82 maddelik şekli, Bakanlar Kurulunda konuşulmuştur. Bu süre içerisinde bu teklif edilen bakanlıklar arasındaki müzakereyle oluşturulan bu eylem planının ilgili eylemlerinin bir kısmının sahada yapılmaya başlandığını, uygulamaya başlandığını da görmekten de büyük memnuniyet duyuyoruz."

"Silopi’de eğitim tamamıyla gerçekleşebilir durumdadır"

Şırnak'ın Silopi ilçesinde, terörle mücadelenin ardından eğitim ve sağlık hizmetlerinin tamamen verilebilir hale geldiğini anlatan Kurtulmuş, "Silopi’de terörün sona erdirilmesinden sonra, şu an itibarıyla eğitim tamamıyla gerçekleşebilir durumdadır. Sadece bu süreçte fiziki olarak zarar görmüş olan birkaç okuldaki öğrenciler başka yerlere alınarak Silopi’deki okulların tamamında eğitim başarılı bir şekilde verilmeye başlanmıştır. Aynı şekilde sağlık hizmetleri ve diğer hizmetler" dedi.

"Yeni bir anayasa ihtiyacı vardır"

AK Parti'nin, yeni anayasa yapım sürecine sonuna kadar katkıda bulunacağını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Herkes burada samimiyetle yeni anayasa yapım sürecine katkıda bulunsun istiyoruz. Biz de AK Parti olarak sonuna kadar katkıda bulunacağız. Bizim görüşlerimiz bellidir, ama bunların hepsi de tartışmaya açıktır. Sonuçta, eğer uzlaşmayla bir noktaya gidilemezse biz kendi görüşlerimizi parlamentoya sunma konusundaki adımlarımızı atarız."

Türkiye'de bir anayasa yapma zorunluluğu vardır. Sivil, demokratik, katılımcı yeni bir anayasa ihtiyacı vardır. 1980 darbesinden sonra, 82 Anayasası'nın kabul edildiği günün ertesinde hemen bu tartışmalar başlamıştır. Sanki Türkiye yeni bir anayasa tartışmasını yeni yapıyor, ilk sefer karşılaşıyormuş gibi bir anlayışın içerisinde olmamak lazım. Eğer bu parlamento yeni bir anayasa yapmazsa, hangi yasayı çıkartırsa çıkartsın, hangi yasama faaliyetinin içerisinde olursa olsun aslında siyaseten hiçbir şey yapmamış olacaktır."

"Millet kaçanı 'anayasa kaçkını' olarak tanımlar"

Tüm siyasi partilere, anayasa sürecine katılmaları çağrısında bulunan Kurtulmuş, "Çok açık söyleyeyim. Bu anayasa yapım sürecinde şu veya bu gerekçeyle kim kaçarsa, millet kaçanı 'anayasa kaçkını' olarak tanımlar. Dolayısıyla samimi olarak bütün partilerin yeni anayasa yapım sürecine samimiyetle katılmasını istirham ediyoruz, temenni ediyoruz" dedi.