Balyoz'a temyiz dilekçesi
Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatları, mahkemeye kararı temyiz edeceklerini belirtir süre tutum dilekçesi sundu.
İSTANBUL - "Balyoz Planı" davası kapsamında 20 yıl hapis cezasına çarptırılan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatları, mahkemeye kararı temyiz edeceklerini belirtir süre tutum dilekçesi sundu.
Doğan'ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz tarafından Yargıtay'a gönderilmek üzere İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verilen dilekçede, davadaki hükmün usul ve yasaya aykırılık taşıdığı iddia edildi.
Dilekçede şu görüşlere yer verildi:
"Öyle ki yargılamanın çeşitli aşamalarında Türkiye'deki üniversitelerden ve ABD'deki Arsenal Consulting Inc Adli Bilişim Şirketinden alınarak dosyaya sunulan bilimsel mütalaalar ile isnatlara dayanak dijital dokümanların manipülatif bir niteliğe sahip bulunduğu hususu ispatlanmış; birçok zaman, mekan ve teknik çelişki gözler önüne serilmiştir. Son olarak adli bilirkişi Holger Morgenstern tarafından yapılan incelemeler neticesinde hazırlanmış olan 18 Eylül 2012 tarihli bilirkişi raporunda da 2003'te oluşturulduğu iddia olunan dokümanların içerisinde 2007 yılına ait bir teknolojinin tespit edildiği ifade edilmektedir. Bunun yanında eksik teşebbüs hükümlerini uygulayan mahkemenizin tüm taleplerimize karşın dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ı tanık olarak dinlemediği de ortadadır. Bu hususlar ve daha birçok kanuna aykırılık, mahkemeniz tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu göstermektedir."
Gerekçeli kararın yazılıp tebliğ edilmesinin ardından mahkemeye açıklamalı temyiz dilekçesi sunulacağı belirtilen dilekçede, gerekçeli karar tebliğ edilene kadar süre tutum talebinin işleme konulması, temyiz incelemesinin de duruşmalı olarak yapılması istendi.
Doğan, Tanyeri ve Büyük hakkında tutukluluğun kaldırılması talebi
Öte yandan, avukatlar Ülgen ve Ersöz, müvekkilleri emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ve emekli Albay Hakan Büyük hakkındaki tutuklama kararının kaldırılması istemiyle İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe sundu.
Dilekçede, hükümle birlikte verilen tutukluluk halinin devamına ilişkin kararın, "Anayasa'nın Eşitlik İlkesi'ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 5. ve 6. maddelerine, Evrensel Hukuk Kaidelerine, Bilimsel Raporlara ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) yerleşmiş İçtihatlarına aykırı ve manipülatif nitelikte olduğunun" dosyaya sunulan bilirkişi raporlarıyla tespit edilmiş dijital verilere dayandığı öne sürüldü.
Mahkemenin daha önceki tahliye taleplerinin tamamını soyut ve genel gerekçelerle reddettiği savunulan dilekçede, "Müvekkillerimize isnat edilen suçlamaların tamamı çürütülmüşken makul süreyi aşacak şekilde tutukluluk halinin devamına karar verilmesi AİHS'nin 5. maddesinin 3. fıkrasına aykırılık oluşturmaktadır" denildi.
Kamuoyunda "3. Yargı Paketi" olarak bilinen 6352 sayılı yasayla yapılan değişiklikler çerçevesinde sanıklar hakkında adli kontrol tedbirleri uygulanabilecekken bu yola başvurulmadığı iddia edilen dilekçede, kararda "bu tedbirlerin uygulanmasının neden yetersiz kalacağı" hususunda somut ve doyurucu bir gerekçeye yer verilmediği öne sürüldü.
Dilekçede, hükümle birlikte verilen tutukluluk halinin devamına kararından dönülmesi, mahkeme aksi kanaatte ise dilekçenin itirazen karara bağlanmak üzere üst mahkemeye gönderilmesi istendi.