Başbakan'dan Almanya'ya çağrı
Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel'in Türkiye hakkındaki açıklamalarını değerlendiren Başbakan Yıldırım, ilişkilerin bozulmasının iki ülkeye de yararı olmadığını belirterek, "Olayları daha fazla germenin anlamı yok" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Almanya ile yaşanan gerilimin konuşarak çözülebileceğini söyledi. Almanya'yı stratejik ortak olarak gördüklerini kaydeden Yıldırım, terör örgütü üyelerinin rahatça bu ülkelerde hareket etmesinin bu ilişkiye zarar verdiğini ifade etti.
Almanya'ya bir çağrıda bulunan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çağrım teyenni ile hareket etmektir. İlişkilerin zarar görmesinin iki ülkeye de yararı yok. En büyük anlaşmazlık FETÖ ve terör örgütü mensuplarının geniş alan bulması ve ülkemiz aleyhine faaliyetlerini sürdürmesi. Biz bunlarla ilgili önlem alınmasını istiyoruz. Teröristlerin koruyor görüntüsünün oluşması milleti derinden üzer. Ayrıca Almanya'da vatandaşlarımız var.
"Şirketlere soruşturma iddiası yalan"
"Olayları daha fazla germenin anlamı yok" diyen Başbakan Yıldırım, "Alman şirketlerine soruşturma başlatıldığı iddiaları külliyen yalan. Yatırımcıları tedirginliğe itecek açıklamalardan uzak durulmalı. Türkiye güvenli bir ülkedir. Almanya ne kadar güvenli ise Türkiye de o kadar güvenlidir. Terör herkesin kapısını çalabilir" şeklinde açıklamalarda bulundu.
"Meseleleri konuşarak çözebiliriz"
Önemli olanın meselelerin üzerine gitmek olduğuna vurgu yapan Başbakan Yıldırım, "O bakımdan Alman yetkililere buradan sesleniyorum, daha sakin hareket edelim. Aramızdaki meseleleri konuşarak çözebileceğimize inanıyoruz" diye konuştu.
'Almanya anlaşmaları askıya alıyor' iddiası
"İsrail'in uygulaması yanlış"
Başbakan Yıldırım, Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılmasına ilişkin de "Camiye gelen bütün cemaati tek tek aramaya kalkarsanız, orada ibadet yapmak zorlaşır. O bakımdan, buna başka türlü tedbirler geliştirmek lazım. Bu konuda, İslam dünyasının hassasiyeti had safhadadır. İsrail'e bizim önerimiz, uygulama yanlıştır, terör tehdidi üzerinden böylesine radikal bir tedbir almak, Mescid-i Aksa'yı Müslümanların erişimine kapatmak veya kısıtlamak hiçbir sorunun çözümüne katkı sağlamaz. Aksine bölgedeki huzursuzluğu... Medeniyetler, dinler arasındaki müsamahaya, hoşgörüye zarar verir. Ümit ederim ki yakın zamanda her şey normale döner" değerlendirmesinde bulundu.