Başkanvekilliği'ni Selvi yürütecek

CHP Genel Saymanı Özyürek, MYK'nın önerisinin seçime kadar Genel Başkan Vekilliği'ni Cevdet Selvi'nin yürütmesi olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - CHP Genel Saymanı ve Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) olarak önerilerinin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi'nin kurultaya kadar genel başkan vekilliğini yürütmesi şeklinde olacağını bildirdi. Özyürek, parti tüzüğüne göre başkan vekilini Parti Meclisi'nin (PM) belirleyeceğini, PM'nin de yarın saat 16.00'da toplanacağını söyledi.

Özyürek, MYK toplantısının ardından parti genel merkezinde yaptığı açıklamada, ilk kez Deniz Baykal'ın katılmadığı bir MYK toplantısı yaptıklarını dile getirerek, "Son derece buruk bir toplantıydı ama Genel Başkanımız Deniz Baykal'ın bizlere bıraktığı, bizlere emanet ettiği görevin gereğini yerine getirme bilinciyle toplantımızı yaptık" dedi.

Toplantının Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi'nin başkanlığında gerçekleştirildiğini kaydeden Özyürek, şöyle konuştu:

"Tüzüğümüze göre genel başkan vekilini belirleme görevi PM'ye aittir. Yarın saat 16.00'da Parti Meclisi'mizi toplayacağız. Ama bizim Merkez Yönetim Kurulu olarak önerimiz Sayın Cevdet Selvi'nin kurultaya kadar genel başkan vekilliğini yürütmesi şeklinde olacaktır. Parti Meclisi'nden de farklı bir karar beklemiyoruz.

Bu çerçevede yarın saat 13.30'da basına kapalı bir grup toplantısı yapacağız ve milletvekillerimizi gelişmelerle ilgili bilgilendireceğiz. Ayrıca ilerideki bir tarihte, genel başkan vekilimizin, genel sekreterimizin uygun görecekleri bir tarihte il başkanları toplantısı yapılması da muhtemeldir."

"Başbakan'ın cevabı çirkin"

CHP Genel Saymanı ve Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek, "Sayın Başbakan, Genel Başkanımızın açıklamalarına dönük son derece kendi sevdiği tabirle söyleyeyim 'çirkin bir cevap' vermiştir. Gerçekten bu cevap çirkindir. Onurlu bir insanın onurlu çıkışını bile kavrayamayacak bir Başbakan ile karşı karşıyayız" dedi.

Özyürek, MYK toplantısının ardından parti genel merkezinde yaptığı açıklamada, Türkiye'de çok büyük bir oyun oynandığını, Cumhuriyete, laikliğe ve Atatürk ilkelerine sahip çıkan kurumların birer birer devreden çıkarıldığını, etkisizleştirildiğini ileri sürdü.

Son anayasa değişikliğinin amacının da yargı organlarının etkisini azaltmaya dönük olduğunu iddia eden Özyürek, şunları söyledi:

"AKP'nin yapacaklarını engelleyebilecek, onu durdurabilecek bir tek güç kalıyor o da CHP; CHP'yi etkisizleştirebilmek için çok çeşitli oyunlar oynandı. Zaman zaman içinden yok etmeye çalıştılar, kamuoyunda Deniz Baykal'ın Partide sevilmediğini yaymaya çalıştılar, bunların hiç birinin geçerli olmadığı, Baykal'ın CHP'ye en iyi şekilde yönettiği ortaya çıktı. Şimdi çirkin bir komployla Genel Başkanımızı istifa noktasına getirdiler. Genel Başkanımızın istifa etmiş olması, mücadelesini bıraktığı anlamına gelmez. O hep yanımızda olacak ve CHP ile birlikte mücadelesine devam edecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bizler, Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi olarak kurultaya kadar görevimizin başında olacağız, tüzüğün, yönetmeliğin, Siyasi Partiler Kanununun bize verdiği yetkileri eksiksiz şekilde kullanacağız."

"Kurultay ertelenmeyecek"

CHP'nin 33. Olağan Kurultayı'nı erteleme konusunun bugün gündeme gelmediğini bildiren Özyürek, erteleme konusunda yetkili mercinin Parti Meclisi olduğunu anımsattı. Özyürek, "Ama, Parti Meclisimize böyle bir önerimiz olmadı, o nedenle Kurultayımız ilan ettiğimiz tarihte yapılacaktır" dedi.

Kurultayın, partinin en üst organı ve partinin tüm sorunlarını çözecek organ olduğunu ifade eden Özyürek, 10 gün sonra toplanacak Kurultayda tüm meselelerin ele alınacağını söyledi.

Özyürek, "Herkesin bilmesini isterim ki bir kasetle, bir çirkin komployla CHP'yi etkisizleştirmek mümkün değildir. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partidir. Cumhuriyetin kuruluş felsefesine içten bağlıdır" diye konuştu.

"Başbakan'a yanıt"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Deniz Baykal'ın açıklamalarıyla ilgili yaptığı değerlendirmelere değinen Özyürek, şunları kaydetti:

"Sayın Başbakan, Genel Başkanımızın açıklamalarına dönük son derece, kendi sevdiği tabirle söyleyeyim 'çirkin bir cevap' vermiştir. Gerçekten bu cevap çirkindir. Onurlu bir insanın, onurlu çıkışını bile kavrayamayacak bir Başbakan ile karşı karşıyayız. Deniz Baykal, kendisine yöneltilen çirkin komploya karşı görevinden istifa ederek onurlu bir duruş sergilemiştir, ancak Sayın Başbakan'ın bu onurlu duruşu anlayamadığını görüyoruz. Sabahki konuşmasında Genel Bakanımız Deniz Baykal 'suçlu ayağa kalk' demiştir. Bu çirkin komployu düzenleyenleri işaret etmiştir. O, suçlu 'benim' diye ayağa kalkmış ve cevap vermiştir. O suçlunun Başbakan olduğu böylece ortaya çıkmıştır.

Başbakan, 'biz bu iş yaygınlaşmasın diye elimizden geleni yaptık' diyor. Bunlar gerçek dışı, o çirkin görüntüleri şu anda da pek çok internet sitesinde ne yazık ki görmek mümkün ama ilk tedbir alınması bizim avukatlarımızın başvurusu üzerine olmuştur. Hem suç duyurusunda bulunulmuştuk hem de internetteki erişimin engellenmesini savcılıktan talep ettik. Savcılık, İletişim Dairesi Başkanlığına bu yönde bir yazı yazmıştır. Yani Sayın Başbakan'ın emriyle erişim engellenmemiştir. Savcılığın yazısı ile bir ölçüde engellenebilmiştir. Yine avukatlarımızın başvurusu üzerine devam etmekte olan bu dava nedeniyle bir gizlilik kararı alınmıştır. Yani, Sayın Başbakan'ın bir kaç gündür basına da yansıtıldığı gibi sureti haktan görünerek, insanların kişilik haklarına dönük saldırıları, tertipleri önlemek, yayılmasını engellemek için elinden geleni yaptığı, bir hikayeden ibarettir. Hem erişimin engellenmesi, hem gizlilik kararı alınması CHP'nin hukuk mücadelesinin sonucudur."

"Onurlu mücadelenin sonucu"

CHP Genel Saymanı ve Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek, "Bu tertiplerin ve bu komploların ortaya konulması, CHP'nin Anayasa değişikliklerine karşı sergilediği onurlu duruş, onurlu mücadelenin bir sonucudur" dedi.

Özyürek, MYK Toplantısının ardından parti genel merkezinde yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Partisinin hukuk mücadelesinin devam edeceğini belirten Özyürek, "Genel Başkanımıza ve Genel Başkanımız sırtından CHP'yi hırpalamak isteyenlere karşı her türlü mücadeleyi yürüteceğiz" dedi.

"Olayın sıradan bir komplo olmadığını, Deniz Baykal'ı ve CHP'yi yok etme girişimi olduğunu" söyleyen Özyürek, CHP'lilerin bu saldırıları atlatacak güçte olduğunu kaydetti.

Özyürek, bir gazetecinin "Örgütün ya da il başkanlarının Deniz Baykal'ı Kurultay'da aday göstermek üzere şimdiden imza topladığı söyleniyor. Bu doğru mudur? Siz MYK olarak buna imza atacak mısınız?" sorusunu, şöyle yanıtladı:

"Genel Başkanımız Deniz Baykal haksız ve çirkin oyunlara tepkisini, onurlu bir istifa ile ortaya koymuştur. Şimdi biz bu oyunları kim tezgahladı, niçin tezgahladı ve Genel Başkanımızı istifa noktasına getiren olaylar nedir, bunlarla meşgulüz. Kurultayımız gerekli kararı alır, Genel Başkanımızı göreve davet eder veya etmez. Şu anda bizim Merkez Yönetim Kurulu olarak, örgütlerimiz olarak bu birinci önceliğimiz değil. Bizim şu andaki birinci önceliğimiz, bu haksız, bu adi saldırıları ortaya çıkarmak, üstüne yürümek ve Cumhuriyet Halk Partisinin birliğini, bütünlüğünü korumaktır."

Baykal'ın dönmesi için herhangi bir imza kampanyasının söz konusu olmadığını bildiren Özyürek, "Bizim böyle bir kampanyayı yönlendirmemiz de söz konusu değildir. Biz kurultay sürecine girdiğimiz bu günlerde çeşitli toplantılar, girişimler olur, bunları duyarsınız ama biz örgütlerimize sükunet tavsiye ediyoruz" dedi.

"Gün, birlik beraberlik günüdür" diyen Özyürek, CHP örgütlerinin bu noktada büyük bir duyarlılık gösterdiğine inandığını ifade etti.

Özyürek, "Elbette hepimiz için Deniz Baykal'ın ayrılması büyük bir şoktur, bir üzüntü konusudur. Herkes, 'niçin böyle bir olay ortaya çıktı', 'niye bu noktaya geldik', 'niçin bu failleri hala bulamıyorsunuz' diye bize hesap soruyor. Biz de bunları aydınlatmaya ve üzerine gitmeye çalışıyoruz. Şu anda bizim gündemimizde 'Kurultayda Deniz Baykal dönsün dönmesin' meselesi yoktur. O kurultayın iradesidir, kurultayın vereceği karardır ve Genel Başkanımız Deniz Baykal'ın takdiridir" diye konuştu.

"Çirkin bir komplo"

Mustafa Özyürek, bir gazetecinin "Başbakan, 'Sayın Baykal görüntülerin gerçek olmadığını söyleyemediği için bize böyle bir ithamda bulunuyor' dedi. Bundan, Başbakan'ın görüntülerin gerçek olduğu tespitine ulaştığını söyleyebilir miyiz?" şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:

"Başbakan, gerçekten onurlu insanların onurlu tavrını anlayamamıştır ve laf sokuşturmaya, laf yarıştırmaya kalkıyor. Olay çok açıktır, Genel Başkanımız bunu çok net ifade etmiştir. Çok çirkin bir komplo ile karşı karşıyayız ve ne aile hayatının mahremiyeti kalmıştır ne kişi özgürlüğü kalmıştır. Bunların hiç biri Başbakan'ın derdi değildir. Başbakan dedikodu peşindedir. Başbakan o dedikoduları ile meşgul olsun. Biz onurlu duruşumuzu bozmadan, Deniz Baykal'ın yakın çalışma arkadaşları olarak Başbakan'ın seviyesine düşmeden ona cevaplarımızı verdik, vermeye devam ederiz."

MHP'lilerin imzası

Anayasa değişikliğinin iptali için 110 imza toplayıp, Anayasa Mahkemesine başvurup başvurmayacaklarının sorulması üzerine de Özyürek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Hiç bir zaman biz MHP'lilerin imzasıyla Anayasa değişikliklerini dava konusu yapmadık. Hep bizim üyemiz olan milletvekilleri ve Parlamentoda bağımsız milletvekillerinin imzalarıyla bunu yaptık. Bugün de bize açıkça ifade edilen görüşler, 110 imza noktasında herhangi bir sorunumuz olmadığı noktasındadır.

Ben hiç kuşku duymuyorum ki, Genel Başkanımız Deniz Baykal da ifade etti, bu tertiplerin ve bu komploların ortaya konulması, CHP'nin Anayasa değişikliklerine karşı sergilediği onurlu duruş, onurlu mücadelenin bir sonucudur. Ama biz onlar böyle tertipler yaptılar, böyle komplolar kurdular diye hukuk zemininde de mücadelemizden geri kalmayız, siyasi zeminde de mücadelemizden geri kalmayız. Göreceksiniz CHP, Meclis'te nasıl büyük bir mücadele vermiş, etkinlik sağlamışsa hem yasal zeminde hem de referanduma giderse Türkiye sathında o mücadeleyi en iyi şekilde verecektir."