Başsavcı vekilinden 'Eren Erdem' açıklaması

CHP'li Erdem'in 'sarin gazı' iddialarına konu olan soruşturmanın iddianamesini hazırlayan Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili Arıkan, "Erdem'in iddiaları kötü niyetini ortaya koyuyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP İstanbul Milletvekili Erdem'in 'sarin gazı' iddialarına konu olan soruşturmanın iddianamesini hazırlayan Başsavcı Vekili Arıkan, iddiaların devleti uluslararası kamuoyunda zor durumda bırakmaya yönelik olduğunu bildirdi.

Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Arıkan, CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem'in gündeme getirdiği "sarin gazı" iddialarıyla ilgili davaya ilişkin basında çıkan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, bu iddialarla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve kurumlarının uluslararası kamuoyunda zor durumda bırakılmaya çalışıldığını bildirdi.

Mehmet Arıkan, yaptığı yazılı açıklamada, soruşturma evrakını incelemeyen, iddianameyi okuma zahmetinde bulunmayan ve iddianamenin kaç sayfa olduğunu dahi bilmeyen kişilerin ön yargılı şekilde yazılı ve görsel basında bu konuda değerlendirmelerde bulunmaları ve olmayan olayları varmış gibi göstermelerinin iyi niyetle izah edilemeyeceğini belirtti. Arıkan, açıklamasında şunları kaydetti:

"Soruşturma sonucunda şüpheliler tarafından temin edilmeye çalışılan ve kimyasal gaz yapımında kullanılabileceği düşünülen maddelerden hiçbirinin numunesinin dahi ele geçirilememesine rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sarin gazı üreterek terör örgütlerine verdiği, sarin gazı üretilmesi için gereken kimyasal maddelerin Türkiye'den temin edildiği ya da yurt dışından getirilen kimyasal maddelerin Türkiye üzerinden geçirildiği iddialarının, ülke olarak kritik süreçlerden geçtiğimiz bu günlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve onun saygın kurumlarını uluslararası kamuoyunda zor durumda bırakma ve insanlık suçu işlemiş gibi bir algı oluşturma kötü niyetlerini ortaya koyduğu şüphesizdir. Bu soruşturmadaki olaylar ile ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurumları arasında bir kavga olduğu ve yargı organının işleyişinin yürütme organı tarafından engellendiği veya yönlendirildiği algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bunun aksine, olayın meydana çıkarılmasında ve sonuçlandırılmasında istihbarat birimleri, kolluk kuvvetleri ve yargı organları uyumlu ve birlikte çalışma yürütmüşlerdir. Soruşturma evrakı tarafımıza verilmesinden itibaren soruşturma evrakının safahatı, yapılan işlemler ve düzenlenen iddianame dikkatlice incelendiğinde, bu dosyanın bir utanç vesilesi değil, aksine bir yüz akı olarak değerlendirileceği kuşkusuzdur. Netice olarak bu soruşturma göstermektedir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hangi tür terör örgütü olursa olsun hiçbir terör örgütüne yardım etmediği gibi, kendi toprakları ve adı kullanılarak terör örgütlerine yardım edilmesine, kim olursa olsun yine kendi toprakları üzerinde ve kendi imkanları kullanılarak büyük bir insanlık suçu ve ayıbı olan kimyasal silah üretilmesine müsaade etmeyecek, bırakın kimyasal silah üretilmesini, kimyasal silah üretilebilecek maddelerin temin edilmesi hususundaki düşünce ve dedikodulara dahi müsaade etmeyerek üzerine düşen büyük ve önder devlet olma görevini yerine getirecektir."