”Belge sahteyse de doğruysa da Başbakan harekete geçmeli”
Kılıçdaroğlu, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"yla ilgili olarak sürecin sağlıklı gelişebilmesi için basına uygulanan sansürün kaldırılması gerektiğini belirtti
ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Askeri Savcılığının, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" adı altında bir belgenin, Genelkurmayın, herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin açıklamasını, "Eğer belge sahteyse de doğruysa da Sayın Başbakan'ın, bunun gereğini yapmak üzere harekete geçmesi gerekiyor" diye değerlendirdi.
CHP'li Kılıçdaroğlu, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi başkanlığında, ATV ile Sabah gazete ve dergi grubunun bağlı olduğu Turkuvaz iş yerlerinde grevde olan gazetecileri TBMM'de kabul etti.
Kılıçdaroğlu, bir gazetede yer alan "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı" haberinin ardından, Genelkurmay Askeri Mahkemesince, soruşturmayla ilgili belgelerin içeriği hakkında yayın yasağı getirmesini ve Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının, "ele geçirildiği iddia edilen belgenin, Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığı kanaatine varıldığı" açıklamasına ilişkin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bu sürecin sağlıklı gelişebilmesi için öncelikle basına uygulanan sansürün kaldırılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu süreçte, bu yasak kaldırılacak, insanlar özgürce tartışacaklar. Bu süreç açılmalı. Belgenin sahte olup olmadığı, sağlıklı tartışma sürecinde ortaya çıkabilir. Bu yasağın ivedilikle kalkması gerekir" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gereğini yapacağını söyledi, gereği ne olabilir?" sorusuna, "Bu tartışma süreci sonunda, birileri tarafından bu belge sahte olarak üretilsin veya doğru olsun, iki halde de gereği yapılmalı. Eğer sahteyse, Sayın Başbakan'ın, çok daha aktif şekilde bunun gereğini yapmak üzere harekete geçmesi gerekiyor. Doğruysa da harekete geçmesi gerekiyor. İki halde de Sayın Başbakan'ın verdiği sözün arkasında duracağını umuyor ve diliyoruz" karşılığını verdi.
"Devletin arşivlerinde yer almasını sağlarlar"
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, Dolmabahçe görüşmesi için "Bunlar devlet işidir" açıklamasının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bir Başbakan ile Genelkurmay Başkanı, devlet meselelerini görüşmüş olabilir. Ama bu görüşmelerin izdüşümleri, devletin arşivlerine yansır. Kişilere özgü, ölünceye kadar açıklanmayacaktır diye bir kavram, sağlıklı çalışan devlet yönetimlerinde olmaz. En azından Sayın Büyükanıt'ın kendisinden sonra gelen Genelkurmay Başkanı'na, bu görüşmenin içeriği ve ayrıntılarını anlatması gerekir. Madem devlette devamlılık dediğimiz kavram vardır, devlet kişilere özgü büyümez ve küçülmez, kişilere özgü olarak bilgilenir veya bilgilenmez diye bir kavram yoktur. Devletin bütün kurumlarının çalışma tarzları, belgeleri, devletin arşivinde olur. Devletin hafızası, devletin bürokrasisinde olur, kişilerin hafızaları, devletin hafızası demek değildir. Bu görüşmeleri açıklamayabilirler ama o zaman bu görüşmelerin ayrıntılarını, devletin arşivlerinde yer almasını sağlarlar."
AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır'ın, kendisinin mayınlı arazilerle ilgili, "O belgeleri Sayın Başbakan'ın alnına çivilerim" sözleri üzerine savcıları göreve çağırdığının ve Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının hakkında inceleme başlattığının anımsatılmasına karşılık, Kılıçdaroğlu, "Bunu bir mizah olarak kabul ediyorum. AKP milletvekili de mizah yapmıştır. Bu mizahın Cumhuriyet savcılarınca ciddiye alınmasını da anlamış değilim" diye konuştu.