BES'te asıl rekabet müşteri memnuniyetinde yaşanacak

Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, işveren katkılı planlarda rekabetin zirvede olduğunu belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Emeklilik planlarının pazara sunuluşu 6. yılını doldurdu. Sisteme ilgi her geçen gün artarken, sektördeki pasta şirketlerin iştahını kabartıyor. Tüm sektörlerde olduğu gibi rekabet Bireysel Emeklilik Sistemi'nde de (BES) yaşanıyor. 6 yıllık bir geçmişi olması ve bunun son iki yılını derin bir küresel ekonomik krizle geçiren BES'de büyümeyle birlikte rekabet de kendini hissettirmeye başladı. Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, özellikle işveren katkılı planlarda fiyat rekabetinin en üst seviyelere ulaştığını belirterek, emeklilik gibi bir branşta rekabetin sadece fiyattan ibaret olduğu söyleminin son derece yanlış olacağını, müşterilere ortalama 20-25 yıllık bir hizmet verileceği göz önüne alındığında asıl rekabet müşteri memnuniyetinde yaşanacağını söyledi.

Yapı Kredi Emeklilik'in planları ve sektörün geleceğine yönelik DÜNYA'ya açıklamalarda bulunan Taylan Türkölmez, emeklilik planlarının pazara sunuluşunun 7'nci yılını dolduracağı 2010 yılında Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki (BES) büyümenin devam etmesini beklediklerini ifade etti.

Kriz tasarruf eğilimini öne çıkardı

Geçtiğimiz dönemde yaşanan krizin bazı kesimlerde tasarruf edilebilecek gelirin azalmasına neden olmakla birlikte, uzun yıllardır tüketim endeksli yaşayanlara tasarrufun ne denli önemli olduğunu hatırlattığını söyleyen Türkölmez, "Krizin tasarruf eğilimini ön çıkarması sonucunda da Bireysel Emeklilik Sistemi, 2009 yılında krizden en az etkilenen, hatta büyümesini sürdüren sektörler listesinde üst sıralarda yer aldı. Tasarruf edilebilecek gelirin azalmasından kaynaklanan kısa süreli yavaşlamaya karşın müşteri algısındaki bu değişim, temeli tasarruf olan BES için uzun vadede bir kazanç oldu"diye konuştu.

Üretimimizin üçte ikisi banka kaynaklı

Koç Finansal Hizmetler bünyesinde yer alan Yapı Kredi ile banka sigortacılığı konusunda ortak çalışmalar yürüttüklerini belirten Türkölmez, üretimlerinin yaklaşık üçte ikisinin banka kaynağından gerçekleştiğini söyledi.  Bireysel Emeklilik Sistemi'nin başlangıcından itibaren bu kanalda başarılı çalışmalar gerçekleştirdiklerinin altını çizen Türkölmez, bugün pek çok benzerine rastlanan "Emeklilik Günleri" kampanyalarının, çağrı merkezi aracılığıyla randevu sistemi ve banka personeli tarafından şubelerdeki satışların bunlar arasında sayılabileceğini ifade etti.

Yeni uygulama olumsuzlukları giderecek

Bireysel emeklilik ürünleri diğer finans ürünlerle kıyaslandığında son derece kuvvetli vergi avantajlarıyla desteklendiğini hatırlatan Türkölmez, sistemin katılımcılara sağladığı çok ciddi başka bir avantajın ise, emeklilik fonlarının vergiden muaf olması olduğunu, halen üzerinde çalışılan yeni uygulamanın da sistemin ruhuna uygun olarak vergi matrahından düşme yerine, sağlanan avantajın fon tutarına eklenmesi mantığına dayandığını ve birçok ülkede benzeri olan bu uygulamayla yaşanan olumsuzlukların da giderileceğini belirti.

Bankalarda kredi alırken yaptırılan hayat sigortaları konusundaki görüşlerini sorduğumuz Türkölmez, tüketicilerin karşı karşıya oldukları riskleri değerlendirerek kendileri için en uygun sigorta ürününü tercih etmesi gerektiğine işaret ederek şöyle konuştu: "Bu noktada unutulmaması gereken en önemli husus olası bir risk durumunda zaten duygusal olarak ağır bir yükün altına giren geride kalanların bunun yanı sıra bir de kredi borcu ile uğraşmak durumunda kalacak olmalarıdır. Bu nedenle tüketicilerin küçük sigorta primleri ile risklerin doğuracağı finansal kayıplara karşı güvence almaları gerektiği söylenebilir. Özellikle ev kredisinin söz konusu olduğu ortamda kişinin vefatı veya çalışamaz hale gelmesi ile evin de kaybedilmesi riskinin aile üzerinde yaratacağı yıkımı göz ardı edilmemesi gerekir."

Fon çeşidi artarsa büyüme artar

Emeklilik planlarının pazara sunuluşunun 7'nci yılını dolduracağı 2010 yılında Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki büyümenin devam etmesini beklediklerini belirten Türkölmez, bu büyümede vergi avantajı ile ilgili çalışmalar başta olmak üzere, sistemin gerek yeni katılacaklara, gerekse mevcut katılımcılara daha iyi anlatılması ve onlar tarafından vazgeçilmez olarak algılanması için yapılacakların çok önemli olduğuna vurgu yaptı.  "Burada ortak tanıtım kapsamında yapılanları çok önemsiyoruz."diyen Türkölmez, şunları söyledi: "Sistemin altyapısının sosyal güvenlik alanında, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yarı zorunlu sistemler için de kullanılabileceğini düşünüyoruz. Bunlara ek olarak yeni planların ve yeni fonların kurulmasının da önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Özellikle son dönemde Bireysel Emeklilik Sistemi'nin büyümesini destekleyici, fon çeşitliliği yaratabilecek farklı emeklilik fonlarının kurulmasına izin veren mevzuatsal düzenlemeler için ciddi çalışmalar yapılıyor. Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu gibi kamu otoritelerinin desteklediği bu çalışmalar sonuç verir, ilgili mevzuat düzenlemeleri yapılırsa; emeklilik fonlarının katılımcılara sunduğu alternatifler artacak. Böylece gün geçtikçe fon büyüklüğü yaratan, yatırım cazibesi artmış ve dolayısıyla daha fazla katılımcı çeken bir BES ile karşı karşıya kalacağız."

2010 hedeflerimize ulaşacağız

Yaşanan global ekonomik krizin, uzun yıllardır tüketim endeksli yaşayanlara tasarrufun ne denli önemli olduğunu hatırlattığını ve emeklilik fonlarına düzenli gelen nakit girişlerinin krize rağmen çok kesintiye uğramadan devam edebildiğine işaret eden Türkölmez, krizden iyi sonuçlarla çıkan sektör içinde Yapı Kredi Emeklilik olarak, müşteriye hizmetin çok daha fazla önem kazandığı düşüncesiyle çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.  Yapı Kredi Emeklilik'in etkin dağıtım kanalı stratejisi,  ISO 10002 standardı sahibi uzmanlaşmış satış sonrası hizmetleri, müşteriyi daha iyi anlamak adına devam etmekte olan segmentasyon projesi, planlanan CRM yatırımlarıyla sektörde farklılığını gösterdiğine ve göstermeye devam edeceğine dikkat çeken Türkölmez: "İnsanların yaşamlarının farklı evrelerinde ihtiyaç duydukları ürünleri sunmaya çalışan şirketimiz, mevcut Akıllı Adım Emeklilik Planları, Yaşam Riskleri Sigortası, Gelir Güvencesi Sigortası ve Emeklilik Gelir Planları'na ek olarak başta eğitim sigortası olmak üzere farklı ürünleri 2010 yılında pazara sunacak. Şirketimiz bugüne kadar olduğu gibi geçmişinden, hissedarlarından, çalışanlarından, iş ortaklarından ve müşterilerinden aldığı güçle 2010 yılı hedeflerine ulaşabilecektir."

Sektöre girişler devam edecek

BES'in, faaliyete başladığından bu yana daima cazip bir sektör olarak değerlendirildiğini söyleyen Türkölmez, bu nedenle sektöre satın alma veya şirket kurarak girişler faaliyete başlanan 2003'den bu yana sürdüğünü ve  önümüzdeki dönemde de bu eğilimin devam etmesi beklediklerini belirtti. Türkölmez rekabet konusunda ise şunları söyledi: "Özellikle işveren katkılı planlarda fiyat rekabetinin en üst seviyelere ulaştığı söylenebilir. Bununla birlikte emeklilik gibi bir branşta rekabetin sadece fiyattan ibaret olduğu söylemi son derece yanlış olacaktır. Müşterilere ortalama 20-25 yıllık bir hizmet verileceği göz önüne alındığında asıl rekabet müşteri memnuniyetinde yaşanacaktır. Günümüzde emeklilik şirketleri segmentasyon, CRM gibi projelerle müşteri memnuniyetine yönelik yatırımlara başladı, önümüzdeki dönemde bu çalışmaların önemi daha da artacak."

Fon büyüklüğünde üçüncüyüz

Bireysel Emeklilik Sistemi'nde, 2009 yılında bir önceki yıla göre Yapı Kredi Emeklilik'in sözleşme sayısının yüzde 6, fon büyüklüğünün yüzde 44 oranında arttığını söyleyen Taylan Türkölmez: "2009 yılı sonu itibariyle şirketimizin yürürlükteki sözleşme sayısı 302 bin 148 ve pazar payı yüzde 14 oldu. Fon büyüklüğü 1.366.293.701 TL'ye ulaşırken, şirketimizin fon büyüklüğündeki pazar payı da yüzde 15 olarak gerçekleşti. Şirketimiz fon büyüklüğüne göre sektör üçüncüsü, sözleşme sayısına göre de sektör dördüncüsü konumundadır. İşveren katkılı grup emeklilik planlarındaki liderliğimiz de yüzde 32 pazar payı ile devam etmektedir. Diğer taraftan şirketimiz bireysel emeklilik planları dışında pazara kredi hayat poliçeleri ile uzun ve kısa süreli hayat sigortası ürünleri sunmayı sürdürmektedir. 2009 yılında gerçekleşen 92,2 milyon TL'lik hayat prim üretimimiz ve 512,5 milyon TL tutarındaki hayat matematik karşılıklarımız ile hayat sigortacılığı branşında da yüzde 5 pazar payına sahip olarak sektörde yer almaktayız."dedi.

BES, vakıf ve sandıklar için bir çözüm

Yapı Kredi Emeklilik, Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) aktarım hakkı tanınan vakıf ve sandık yöneticilerine yönelik bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Ankara Sheraton Oteli'nde 24 Mart 2010 Salı günü gerçekleşen toplantıda emeklilik taahhüdü olan vakıf ve sandık yöneticileri, Yapı Kredi Emeklilik üst yönetimiyle bir araya geldi. Toplantının açılışında bir konuşma yapan Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, Bireysel Emeklilik Sistemi öncesinde ikinci bir emeklilik ihtiyacının aynı meslek grubundakilerin kurduğu vakıf ve sandıklarla çözülmeye çalışıldığını hatırlatarak, "Vakıf ve sandıklar tıpkı Bireysel Emeklilik Sistemi gibi sosyal güvenliğin tamamlayıcısı olarak rol aldı. Ancak, bu rolü sürdürebilmeleri için aktüeryal dengeyi sağladıklarından emin olmaları gerekiyor. Birikimlerin kişisel hesaplarda takip edildiği, güvenli, esnek ve şeffaf altyapısı ile Bireysel Emeklilik Sistemi, vakıf ve sandıkların emekliliğe yönelik taahütlerine ilişkin risklerini yönetebilmeleri için çözüm olarak değerlendirilebilir" dedi.

BES'de yılsonu hedefi 12 milyar TL'lik fon

19 Mart 2010 tarihli Bireysel Emeklilik Sistemi verilerine göre, katılımcıların toplam fon tutarı 9 milyar 569 milyon 915 bin 651 TL, katılımcı sayısı ise 2 milyon 43 bin 590 kişiye, katkı payı tutarı 7 milyar 557 milyon 237 bin 415 TL'ye, yatırıma yönlenen toplam tutarı 7 milyar 313 milyon 798 bin TL'ye ulaştı. Emekli olan katılımcı sayısı ise 2 bin 176 oldu. BES'de bu yıl sonuna kadar 2.250.000 katılımcı sayısına ve 12 milyar TL  fon tutarına ulaşması hedefleniyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir