Bir kapımız daha kapanmakla yüz yüze
Ahmet COŞKUNAYDIN
[email protected]
Ticari ilişkilerimizin politik sorunlardan etkilenmediği sayılı ülkelerden biri olan Rusya ile ufukta sorunlar belirdi. Batı Dünyası ile Ukrayna'ya etki nedeniyle bir çekişme içinde olan Rusya'nın, karşılıklı olarak geride bıraktığımız Ağustos ayında başlattığı ambargo meyvelerini vermeye başladı. Sadece bu meyveler iki taraf için de olsa, özellikle Rusya için, daha acı olmasıyla dikkat çekiyor.
Ağustos başlarında, varili 100 doların üzerinde olan petrol fiyatlarının, neredeyse yarı yarıya düşmesi, Rusya bütçesine yaklaşık 100 milyar dolarlık bir yük getirdi. Petrolün düşüşünü, rublenin düşüşü ve doların yükselişi izledi. Bu olumsuzluklar ise bütçeye, daha doğrusu ekonomiye yeni kamburlar getirdi.
Rusya, ağustos ayından günümüze milyarlarca doları, piyasaya sürse de, rublenin düşüşünü engelleyemedi. Bu umutsuz gidişte, özellikle son bir kaç gün içinde, beklenmedik olumsuzluklar yaşandı. Öyle ki dolar, Rus rublesi karşısında, tarihinin en yüksek düzeyine, yani 80 rublelere çıktı. Rus Merkez Bankasının, faiz oranını 10.5'tan, 17'lere çekmesi de, beklenen etkiyi gösteremedi.
Daha önceleri, 1995, 1998 ve 2008 krizlerini yaşayan iş Dünyası ve Rus halkı, hemen kendince tedbirlere yöneldi. Bir çok işletme, satışlarını ruble yerine, dolar veya avro ile yapmaya başladılar. Dar gelirliler ise, hemen tatil planlarını gözden geçirerek, ya ertelemeyi, ya da daha uygun bir tatil hedefi bulmaya çalıştılar. Rusya'ya yönelik internetten satış yapan kuruluşlar, geçici olarak, bu satışları durdurduklarını açıkladılar. iPhone 6 gibi ürünler ise bir gün içinde, mallarını yüzde 25 zamlı satmaya başladılar. Halk, bundan böyle, aynen eski yıllarda olduğu, ithal mallar yerine, yerli ürünlere yönelecek. Çünkü ithalat neredeyse 6 ay içinde yüzde 100'e yaklaşan bir zamlanma ile karşı karşıya.
En sorunsuz olduğumuz, ticaret ortağımız ile bizim ilişkilerimiz de sorunlarla karşı karşıya. Bu ülkeye, yani Rusya'ya satacağımız mallar iki nedenle azalacak. Bunlardan birincisi, ürünlerimiz zamlanmış olacak, ikincisi de ihracatçı, artık vadeli satış yapamayacağı, bunu göze alamayacağı için, durma noktasına gelecek.
Bunlara ilaveten, eğer Rusya, ekonomisini toparlayamazsa, ki 2015 büyüme beklentisi şimdiden sıfır olarak tahmin ediliyor. Hatta, kimi uzmanlara göre petrol fiyatlarının 60 dolar düzeyinde kalması halinde, Rus ekonomisi, gelecek yıl yüzde 4.8 oranında küçülecek. Bu olumsuzluklar, Rus turistlerin, ülke dışında çıkışlarını, en çok da Türkiye'ye gelenleri, caydıracak.
Bütçesinin yüzde 60 ile 80'ini enerji ve petrol satışından elde eden Rusya'nın, düze çıkması bugün için petrolde fiyatın artışına bağlı. Ama içinde bulunduğumuz günlerde, henüz böyle bir umut görünmüyor. Çünkü tüm dünyada, Çin Halk Cumhuriyeti de dahil olmak üzere ekonomiler daralıyor. Bu da petrole ve enerjiye gereksinimi azaltıyor. Batı ve Amerika Birleşik Devletleri ile, Rusya arasındaki yeni 'Soğuk Savaşta', ilk raunt sanki Rusya'nın aleyhine sonuçlanmış gibi görünüyor. Fakat bu daha maçın ilk bölümleri, sonraki bölümlerde, şartları, ya da rüzgarın kimden yana eseceğini kestirmek çok zor. Beklemek gerek... Bu bekleyişte ise başta Türkiye ve Rusya olmak üzere, tüm taraflar kan kaybediyor... Henüz kazanan ise ufukta görünmüyor...