Birincilere diplomalarını Gül verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 


 

 

İSTANBUL - Harp Akademileri'nin 164. mezuniyet töreninde Kara, Hava ve Deniz Harp Akademileri'nin birincilerine diplomalarını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül verdi.

Harp Akademileri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende, 25'i misafir olmak üzere 197 subay diplomalarını aldı.

Hava, Kara ve Deniz Harp Akademileri'nin birincileri diplomalarını Cumhurbaşkanı Gül'ün, ikincileri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, üçüncüleri ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in elinden aldı.

Daha sonra her üç akademinin birincileri yaş kütüğüne dönem plaketlerini çaktı.

Mezun olan subayların konuşmaları

Mezun olan kurmay subaylar adına konuşan Hava Savunma Kurmay Yüzbaşı İbrahim Büyükbirer, mezuniyetleriyle geldikleri noktanın ulaşılması nihai hedef olmadığını, aksine yeni bir başlangıç olduğunu bildiklerini dile getirerek, "Zira, her alandaki baş döndüren gelişmeler, eski kalıpları yetersiz hale getirmiştir" dedi.

Büyükbirer, paradigmaların değiştiği bu dönemde bu değişime paralel olarak güncel bilgileri ve teknolojiyi, farkındalık bilinciyle takip edebilme, başta görevin başarısı olmak üzere hayatın her safhasında kullanabilme ve yönetebilme konusunda kendilerini geliştirmeye devam edeceklerini vurguladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bugün sahip olduğu caydırıcılığın, elde etmiş olduğu üstün muharebe gücünün, kendilerinden önceki komutanların, büyüklerin ve aziz şehitlerin unutulmaz emekleri ve alın terlerinin bir sonucu olduğunu belirten Büyükbirer, "Elde edilmiş bu başarıları daha ileri seviyelere götürmek, verilecek her türlü görevi ifa etmek birinci sorumluluğumuz olacaktır" diye konuştu.

Misafir askeri personel adına konuşan Kazakistan Deniz Kuvvetleri'nden Deniz Binbaşı Ruslan Tulkibayev ise dünyanın önde gelen saygın akademilerinden olan Harp Akademileri'ndeki eğitimleri süresince iyi bir komutan ve karargah subayı olma yolunda, askeri sevk ve idare yeteneklerini geliştirdiklerini, müşterek ve birleşik harekatla ilgili çalışmalar yaptıklarını, dünyada güvenlik alanında meydana gelen gelişmelerle ilgili etkinlikler kapsamında gözlem, muhakeme ve ifade becerilerini geliştirdiklerini anlattı.

[PAGE]

Eğitim sırasındaki samimi dostluk ve kardeşlik ortamının, kendileri aracılığıyla ülkeleri ile Türkiye arasında kopmaz bağlar oluşturacağına inancını dile getiren Tulkibayev, "Bu çok değerli dostluk ilişkisini geliştirmek ve gelecek kuşaklara aktarmak, bizlerin Türkiye'ye gönül borcudur. Büyük asker Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta barış, dünyada barış' özdeyişinde olduğu gibi, farklı coğrafyalardan ve farklı kültürlerden olsak da farklılıklarımızın bizi birbirimize yakınlaştıran zenginliklere dönüşebildiğini gördük" diye konuştu.

Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aslan Güner, kötü niyetlilere karşı güçlü ve caydırıcı olmanın, ancak ekonomik, sosyal ve siyasi güç gibi diğer milli güç unsurlarıyla da desteklenen üstün bir askeri güce sahip olmakla mümkün olduğunu belirterek, "Caydırıcılık; elbette silahı, teçhizatı ve teknolojisi günün ve geleceğin ortamında üstün nitelik ve nicelikte olan bir askeri güçle sağlanabilir. Ancak bu yeterli değildir. Bunlardan daha da önemlisi, bu yapıyı sevk ve idare edecek yetişmiş insan gücüdür. Sözü edilen bu insan gücünün en önemli grubu ise komutanlar ve kurmay subaylardır" dedi.
Harp Akademileri'nin 164. mezuniyet töreni, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştiriliyor.

[PAGE]

İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan törende konuşan Güner, birçok tarihçinin, asker ve sivil bilim insanının, strateji uzmanının ve devlet yetkilisinin sıklıkla ifade ettiği üzere, Türkiye'nin dünya üzerinde bulunduğu yerin tarihin ilk çağlarından bu yana çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını aktararak, devletlerin, imparatorlukların kurulup yıkıldığı, çok önemli ve çok kritik bir coğrafya olduğunu anlattı.

Bu coğrafyada ancak güçlü olanların ayakta kalabildiğini, zayıfların ise kısa zamanda kaybolup gittiğini ifade eden Güner, şöyle konuştu:
"Kötü niyetlilere karşı güçlü ve caydırıcı olmak; ancak ekonomik, sosyal ve siyasi güç gibi diğer milli güç unsurlarıyla da desteklenen üstün bir askeri güce sahip olmakla mümkündür. Caydırıcılık; elbette silahı, teçhizatı ve teknolojisi günün ve geleceğin ortamında üstün nitelik ve nicelikte olan bir askeri güçle sağlanabilir. Ancak bu yeterli değildir. Bunlardan daha da önemlisi, bu yapıyı sevk ve idare edecek yetişmiş insan gücüdür. Sözü edilen bu insan gücünün en önemli grubu ise komutanlar ve kurmay subaylardır."
Güner, günümüzde her alanda baş döndürücü bir gelişim ve değişim yaşandığını, bu durumun günümüzün güvenlik anlayışında pek çok değişime sebep olduğunu dile getirerek, yeni güvenlik anlayışında, müştereklik ve müştereklik ötesi, birleşik harekat, siber uzay, hukuk, ekonomi, psikoloji, büyük çaplı nüfus hareketleri gibi konu ve kavramların askeri planlamaları ve askeri harekatı etkileyen faktörler olarak ortaya çıktığını vurguladı.
"Savaş dışı harekat" denilen barışı destekleme, doğal afetler ve terörle mücadelenin de askerliğin konuları haline geldiğine işaret eden Güner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu gelişmelere bakıldığında, soğuk savaş yıllarının durağan stratejik anlayışından farklı olarak, geleceğin harplerinin yüksek teknolojiye dayanan, müştereklik ve uluslararası boyutu öne çıkan, karmaşık muharebeler şeklinde cereyan edeceği aşikardır. Klasikten asimetrik harbe kadar geniş bir yelpaze içinde her geçen gün daha da karmaşık hale gelen bu harekat ortamını önceden görerek etkin değerlendirme ve planlama yapabilen, bu ortamda birlikleri sevk ve idare edebilecek nitelikli karargah subayı ve komutanlara ihtiyaç vardır."

Bu nedenlerle Harp Akademileri'ndeki eğitim ve öğretim faaliyetlerinde öğrenci subayların yıl içinde klasik konu kapsamları dahilinde gördükleri harekat/istihbarat, yönetim, harp tarihi, strateji, uluslararası ilişkiler ve genel kültür ana bilim dalları dersleri ile konferanslar, arazi gezileri, seminer ve harp oyunu faaliyetlerinin yanı sıra söz konusu yeni kavramlar ve yeni ihtiyaçların gerektirdiği konuların da müfredata dahil edildiğini anlatan Güner, eğitim ve öğretimin yenilendiğini, kurmay subayların bu yeni anlayışla yetiştirildiğini söyledi.

[PAGE]

"Kurmay subaylara önemli ilkeler de kazandırıldı"

Orgeneral Güner, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en genç kurmay subaylarına bunların yanında deneyimli komutan ve öğretim elemanları tarafından mesleki yaşamları boyunca izlemeleri gerekli bazı önemli ilkelerin de kazandırıldığını belirtti.

Güner, bu ilkeleri "bilgiye nasıl ulaşacakları, bilgiyi nasıl kullanacakları; gerçeğe yakın neticelere hangi metotlarla ulaşacakları; zamanı iyi kullanmaları, inisiyatif sahibi olmaları; hataları gizlememeleri aksine onlardan ders almaları; tevazu sahibi olmaları, gölgede kalmayı bilmeleri; kendilerini ve astlarını sürekli geliştirmeleri; yıkıcı değil yapıcı ve yol gösterici olmaları; cesaretin zafere götüreceğini kavramaları; ben yerine biz demeyi bilmeleri; kıt'a ile komutan arasında köprü olmaları; akademide öğrendiklerini kıt'alarda pratiğe dönüştürmeleri; askerliğin ilim ve sanat unsurlarını birlikte kullanmaları; şablonlara bağlı kalmamaları, yaratıcı olmaları; insanların ruhuna tesir edebilmeleri; kapsamlı düşünmeleri ancak kısa ve öz konuşmaları; ne söyleyeceğini bilmeleri, bilmediğini söylememeleri" şeklinde sıraladı.

Genç kurmayların diğer eğitim ve öğretim konuları yanında bu hayat derslerini de daima akıllarında tutmaları ve iyi birer uygulayıcısı olmalarını umduklarını ifade eden Güner, bu eğitim öğretim yılında Kara Harp Akademisi'nden 83, Deniz Harp Akademisi'nden 37, Hava Harp Akademisi'nden 52 öğrenci subayın tamamının kurmay subay olmaya hak kazandığını söyledi.
Ayrıca dost ve müttefik ülkelerden gelerek Kuvvet Harp Akademileri'nde eğitime katılan, öğretim ortamına renk ve zenginlik katan 14 farklı ülkeden toplam 25 misafir askeri personeli tebrik eden Güner, "Onların bundan böyle kendi ülkelerinde Türkiye'mizin gönüllü birer elçileri olacaklarına yürekten inanıyorum" dedi.