Bu Başbakan gelecek, hesabını verecek
CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP'nin olağanüstü çağrısına ters cevap veren Başbakan Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmasıyla ilgili, "Milli iradenin tecelli ettiği yere bu Başbakan gelecek, hesabını verecek. Eğer hesap vermekten korkuyorsa o koltukta oturmamalı. Başbakanlık makamı millete hesap verme makamıdır" dedi.
GATA Askeri Hastanesi'nde tedavi gören askerleri ziyaret eden Kılıçdaroğlu, çıkışta basın mensuplarının ziyarete ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Yaralı askerlerin sağlık durumlarının iyi olduğunu, hayata gülümseyerek baktıklarını ve yaşadıkları acıları büyük ölçüde unutmuş durumda olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ailelerinin de onlara moral verdiğini söyledi. Yaralı askerlere teşekkür ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, hastanede çok çeşitli illerden yaralılar bulunduğunu ve bir Türkiye mozaiği yansıttığını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin acı olaylar yaşamaması için hayatlarını feda etmeyi göze alan arkadaşlarımız onlar. Onlara minnet duygularımızı ifade ettik" dedi.
CHP'nin terör ve Suriye konusunu görüşmek üzere TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırması ve Başbakan Erdoğan'ın buna yanıtına ilişkin soruları da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni toplantıya çağırmak, Türkiye'nin en temel sorunlarını TBMM'de görüşmek, Suriye gibi, İran gibi ilişkilerimizin gittikçe gerginleştiği bir ortamda hükümetin yasama organına gelip bilgi vermesini istemek ne zamandan beri PKK terör örgütünün arkasına takılmak oldu? İnsan ağzından çıkan lafı bir duymalı. İnsan da biraz ar, edep, haya olmalı. Milli iradeye siz nasıl böyle bir şey söyleyebilirsiniz? Milli iradenin tecelli ettiği yer TBMM'dir. Meclis'ten kaçmak olur mu? Yürütme organı, yasama organına bilgi vermek istemezse, parlamentoya gelip yasama organını bilgilendirmezse görevini yapmamış olur."
Suriye'de dikkat çekici gelişmeler yaşandığını, İran Genelkurmay Başkanı'nın Türkiye'ye ilişkin açıklamalar yaptığını, Türkiye'nin de buna daha sert açıklamayla yanıt verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bütün bunlar yaşanırken milletvekilleri tatilde mi olsun?" diye sordu.
Böyle bir anlayışın kabul edilemeyeceğini, hiç kimsenin de TBMM'den kaçmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Parlamento Suriye, İran konusunda gerekirse ortak bir deklarasyon yayınlasın. Eğer bu deklarasyonu yayınlarsak bir milli duruş sergilemiş oluruz. Bundan korkmamak lazım. Parlamentoyu toplamak sadece bizim görevimiz olmamalı. Bu herkesin görevi olmalı. Olaylar bu kadar büyüdü, gelişti, kan gövdeyi götürüyor. Ülkede büyük bir huzursuzluk var. Milletvekilleri ne yapıyor? Biz de görevimizi yapıyoruz. Milletvekilleri toplansın, hükümet gelip bilgi versin. Hükümetin haklı yönleri varsa hep beraber destek verelim ve hükümetin daha güçlü olmasını isteyelim. Bunu istemek demokrasinin gereğidir. Biz bunu istemezsek görevimizi yapmamış oluruz."
"Parlamentodan kaçıyor"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik öneride bulunmadığı şeklinde eleştirisi olduğunun hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a defalarca önerilerde bulunduğunu ancak "işine gelmediği için" bu eleştiriyi yaptığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, gelecek günlerde Suriye konusunda yeniden önerilerde bulunacaklarını bildirdi.
Suriye konusunda TBMM'nin ortak bir deklarasyon yayınlaması önerisinde bulunduklarını ve buna ilişkin metin de gönderdiklerini ancak AK Parti'nin bunu reddettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi de diyorlar ki bize öneri getirmiyorsunuz. Peki biz soralım; bizim önerimizi reddettin, sen bir öneri getir. Bak Meclis açılacak. Kaçma Meclis'ten. Orası milletin meclisidir. Milli iradenin tecelli ettiği yerdir. Gel orada önerin varsa söyle. Öneriler haklıysa bütün parlamento, 550 milletvekili sana destek versin. Olay budur" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir gazetede Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile aralarında soğukluk olduğu yönünde bir haberin yer aldığı hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Sayın Genelkurmay Başkanı ile aramızda herhangi bir soğukluk söz konusu değil. Zaten yarın bana iadei ziyarete gelecek. Sayın Genelkurmay Başkanlığı ile ilişkilerimiz devlet adamlığı içinde olan ilişkilerdir. Şehit cenazesi ortamında belki el sıkışmamış olabiliriz ama en azından birbirimize 'Nasılsın' dedik" ifadelerini kullandı.
İran Genelkurmay Başkanı'nın Türkiye'ye yönelik açıklamasını da bir soru üzerine değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Sayın Başbakan'a bir soru soruyorum; elini vicdanına koysun bu soruyu kendisine sorsun. İran konusunda, Suriye konusunda acaba çıkarı olan ülke ya da ülkeler kimlerdir? Türkiye'nin bu politikalardan bir çıkarı var mı yok mu? Çıkarı varsa çıkıp 'Bizim şu çıkarımız vardır' diye söylesin. Mübarek Ramazan ayındayız, Suriye'de kan gövdeyi götürüyor. İnsanlar birbirini boğazlıyor. Onların eline silah veren kim? O silahlar Türkiye üzerinden mi gidiyor? Eğer böyle bir tablo varsa yazık günah değil mi?
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı vermiş bir ülkenin evlatları olarak nasıl olur da bir ülkenin içişlerine müdahale edebiliriz? Orada Müslümanların birbirlerini boğazlamaları için Ramazan ayında onların eline silah tutuşturabiliriz? Bunu soracağız, Sayın Başbakan parlamentoya niye gelmiyor biliyor musunuz? Sayın Başbakan'ın gelmemesinin nedeni şu; ne söyleyecek gelip parlamentoya? Hesabını veremeyeceğini o da biliyor. İzlenen politikaların Türkiye'yi çıkmaza soktuğunu o da biliyor. Bildiği içindir ki parlamentodan kaçıyor. O kaçsın biz kovalayacağız. Milli iradenin tecelli ettiği yere bu Başbakan gelecek, hesabını verecek. Eğer hesap vermekten korkuyorsa o koltukta oturmamalı. Başbakanlık makamı millete hesap verme makamıdır. Başbakanlık makamı Türkiye'de milletin huzur içinde yaşamasını sağlama makamıdır. Başbakanlık makamı toplumu gerginleştiren makam değildir. Başbakanlık makamının hakkını vermeli. İnsanları bölmemeli, ayrıştırmamalı."
"Telefon dinlemek aşağılık bir iştir"
Kendisinin ve aile bireylerinin telefonlarının dinlenmesi iddiasıyla ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) böyle bir dinleme olmadığı yönünde açıklama yaptığının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, dinlemenin yapıldığını, talimatın siyasi otorite tarafından verildiğini gayet iyi bildiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Ne söyleyecekler, resmen biz dinliyoruz mu diyecekler? Diyemezler bunu. Çünkü yaptıkları iş yasadışı. Bir insanın telefonunu dinlemek ayıptır. Bir insanın telefonunu dinlemek aşağılık bir iştir. Eğer mahkemeden karar alıp telefonlarımızı dinliyorlarsa söyleyecek hiçbir şeyim yok" diye konuştu.
Bir başka soru üzerine dinleme olayıyla ilgili yasal başvuruda bulunmayacağını da belirten Kılıçdaroğlu, "Belki insan olmalarından dolayı nedamet duyarlar da 'ayıptır yaptığımız şey' derler. O noktaya gelirler diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, açıklamalarının ardından GATA'nın karşısındaki taksi durağı ve işyerlerini ziyaret etti. Esnaf ve vatandaşlarla sohbet eden Kılıçdaroğlu, küçük bir kız çocuğuna karnesini sordu. Matematik dersinin zayıf olduğunu öğrenen Kılıçdaroğlu, gelecek yıl notunu düzeltmesi için küçük kızdan söz aldı.