Bu hafta vizyona 10 yeni film girecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME



İSTANBUL  - Bu hafta biri animasyon olmak üzere toplam 10 yeni film vizyona girecek. Başrollerini Guy Pearce ve Maggie Grace'in paylaştığı aksiyon filmi "İsyan" (Lockout), gelecek zamanda geçen bir gerilim filmi.

Yönetmenliğini Stephen Saint Leger ve James Mather üstlendiği film, uzayda bulunan deneysel bir hapishane olan ve dünya gezegeninden getirilmiş en tehlikeli 500 suçlunun yapay bir şekilde uyutulduğu "MS Bir"de geçiyor.

ABD Başkanı'nın kızı Emilie Warnock'ın insani bir görev için istasyona adım atmasıyla hapishanede eşi görülmemiş bir isyan çıkar. Emilie ve MS Bir mürettebatı tutuklulara esir düşer. Başkan Warnock bir karar verir: Ajan Snow, MS Bir'e gidecektir ve görevi sadece Emilie'yi kurtarmaktır.

Yurtta 205 numaralı odanın karanlık sırrı

"205: Korku Odası" (205: Room Of Fear) filminin yönetmenliğini Rainer Matsutani gerçekleştirdi. Jennifer Ulrich, Andre Hennicke, Inez Bjorg David ve Tino Mewes'in rol aldığı filmin konusu şöyle:
"Üniversiteye giren 19 yaşındaki Katrin, yeni başlayan okul döneminde kuracağı hayat için çok heyecanlıdır fakat öğrenci yurdunda yerleştiği 205 numaralı odanın karanlık bir sırrı vardır. Katrin yerleştikten sonra odada tuhaf olayların baş göstermesiyle, çevresindeki insanların vahşice ölümüne tanık olmaya başlar. 205 numaralı odada daha önce kalan ve gizemli bir şekilde ortadan kaybolan Annika'nın izini sürmeye başlayan Katrin, Annika'nın video mesajlarını bulunca, kendisinin de hedef olduğunu anlayacaktır."

Hollywood yıldızının magazincilerden kaçışı

Haftanın romantik komedisi "Sahte Gelin" (The Decoy Bride). Sheree Folkson'ın yönettiği filmde Kelly Macdonald, David Tennant, Danny Bage, Dylan Moran, Hannah Bourne, Michael Urie, Sally Phillips rol alıyor.

Filmde, ünlü bir Hollywood yıldızının bir İskoç adasında evlenmeye karar vermesi ve peşine bir magazinciler ordusunun takılmasının ardından, İskoçya'da yaşayan sıradan bir kız olan Katie'nin, Hollywood yıldızını paparazzilerden uzaklaştırma görevini üstlenmesini anlatıyor.

İspanyol yapımı korku-gerilim

Yönetmen Jaume Balaguero'nun son çalışması "Ölüm Uykusu" (Mientras Duermes - Sleep Tight), korku-gerilim türünde bir İspanyol filmi. Barcelona'da bir apartmanda görevli olarak çalışan Cesar, binada yaşayanlara gizliden gizliye yakın ilgi göstermekte, özel hayatlarıyla ilgili her detayı bilmektedir. Özellikle kaygısız, her şeye olumlu yönünden bakan bir genç kadın olan Clara'ya özel ilgi gösterir.

Ancak başkalarının acı çekmesiyle mutluluk bulan Cesar, Clara'nın neşesinden rahatsız olmaktadır. Artık Clara'nın hayatını perişan etmek için elinden geleni yapar fakat kendine gereğinden fazla güvendiği için planları yakında açığa çıkacaktır. Ancak oyuna devam edebilmesi için elinde son bir kartı vardır. Filmde Luis Tosar, Marta Etura, Alberto San Juan ve Petra Martinez rol alıyor.

Dostları için özgürlük savunucusu olan göçmenin hikayesi

"Özgür Adamlar" (Les Hommes Libres), 2. Dünya Savaşı sırasında geçen bir dram. Cezayirli göçmen Younes, kaçakçılık yaparak hayatını sürdürmektedir. Polis tarafından yakalanınca işbirliğine giderek, polise rapor vermeye başlar. Ancak bu işbirliği, Yahudi bir adamla beklenmedik şekilde gelişen dostluğu nedeniyle son bulur. Artık dostlarını korumak en önemli amacı haline gelir.

Dostunun polisler tarafından yakalanması, Younes'ı özgürlük savunucusuna dönüştürür. Ismael Ferroukhi'nin yönettiği filmde Tahar Rahim, Michael Lonsdale, Mahmoud Shalaby, Lubna Azabal, Christopher Buchholz, Farib Labri, Stephane Rideau rol alıyor.

Sıradışı aşk üçgeni

3 dalda Oscar adaylığı bulunan ve 31. İstanbul Film Festivali'nde ödüle layık görülen "Hizmetkar Albert Nobbs" (Albert Nobbs), Albert'ın 19. yüzyıl İrlanda'sında hayatta kalabilmek için 30 yıl boyunca erkek kıyafetleri içerisinde erkek gibi çalışıp, kendi yarattığı bu durumun içerisinde kayboluş hikayesini konu ediniyor. İngiltere ve İrlanda yapımı filmde ödüllü oyuncu Glenn Close, sıradışı aşk üçgenine yakalanan bir kadını canlandırıyor.

Yönetmen koltuğunda Rodrigo Garcia'nın oturduğu filmin oyuncuları arasında Glenn Close, Mia Wasikowska, Aaron Johnson, Janet McTeer, Pauline Collins, Brenda Fricker yer alıyor.

Devrime dönüşen bir aşk ve skandal

62. Berlin Film Festivali'nde "en iyi senaryo" ve "en iyi erkek oyuncu" dallarında Gümüş Ayı alan "Yasak Aşk" (A Royal Affair), 18. yüzyıl Danimarka Sarayı'nda yaşanan büyük bir aşk ve skandalın Avrupa tarihini değiştiren bir devrime dönüşme hikayesini anlatıyor.

Filmde olaylar şöyle gelişiyor: "Akli dengesi yerinde olmayan Kral VII. Christian'a rehberlik etmesi için saraya gelen Doktor Struensee idealist ve aydınlanmacı fikirleriyle tanınmaktadır. Doktorun devrimci nitelikteki hayat görüşleri kralı etkiler ve saraydakilerin itirazlarına rağmen aldığı kararlarda ona danışmaya başlar. Diğer taraftan benzer görüşleri paylaşan Kraliçe Caroline ile Doktor arasında zamanla karşı konulamaz bir ilişki başlar. Ortak hayaller ve tutku ile örülen bu yasak aşk bir ulusun kaderini değiştirecektir." Nikolaj Arcel'in yönetmenliğini üstlendiği filmde Mads Mikkelsen, Alicia Vikander, Mikkel Boe Folsgaard rol alıyor.

Bir tabloda güç mücadelesi

Büyükler kadar çocuklara da hitap eden çizgi film "Mutluluğa Boya Beni"nin (Le Tableau) yönetmenliğini Jean-François Laguionie gerçekleştirdi. Fransız yapımı animasyonun konusu şöyle:

"Bitmemiş bir resim üzerindeki bir şato ve çiçeklerle dolu bir bahçedeyiz. Bu tabloda resmedilip renklendirilmiş Toupin'ler gücü ele geçirmiştir. Toupin'ler, çizimleri yarım kalan Pafini'leri devre dışı bırakmış ve yalnızca taslak halindeki Reuf'ları da esir almışlardır. Şimdi Ramo, Lola ve Plume düzeni yeniden sağlamak ve arkadaşlarını kurtarmak için ressamı bulmak üzere yollara düşecek, bir dolu macera yaşayacak, şatodan ve çiçekli bahçeden geçecek, hatta başka resimlere gideceklerdir."

Kaçma isteği ve aşkı arasında kalan kadın: "Barbara"

Haftanın bir diğer dram filmi "Barbara", iki arzusu arasında kalan bir kadının hikayesini anlatıyor. Yönetmenliğini Christian Petzold'un yaptığı filmde Nina Hoss, Ronald Zehrfeld, Rainer Bock ve Christina Hecke rol alıyor.

Doğu Bloku'ndan bir daha dönmemek üzere kaçma isteği ile çocuk cerrahı Andre'ye duyduğu sevgi arasında kalan Barbara, doktor olarak görev yaptığı Doğu Berlin'den uzaklaştırılarak kırsal bir bölgede küçük bir hastaneye sürülmüştür. Hala ülkeden kaçmayı planlarken Andre, mesleki becerilerine duyduğu itimat, ilgili tavırları ve gülümseyişiyle kadının kafasını karıştırır. Barbara hem kendisi, hem gelecekle ilgili planları, hem de sevgisi üzerindeki kontrolünü kaybetmeye başlar.

Meksikalı "Miss Bala"

Meksika filmi olan "Miss Bala" dünya prömiyerini 2011 Cannes Film Festivali'nde gerçekleştirdi. Yönetmenliğini Gerardo Naranjo'nun yaptığı filmde, Stephanie Sigman, James Russo, Irene Azuela rol alıyor. Filmin konusu şöyle: "Laura Guerrero, Meksikalı genç, güzel ve hırslı bir kadındır. Hayattaki en büyük ideali ise güzellik yarışmasında birinci  gelmektir. Tesadüf eseri bir gece kulübünde narkotik polislerince işlenen bir katliama tanık olunca, hayallerine ulaşmasının yegane yolunun uyuşturucu şebekesiyle işbirliği yapmaktan geçtiğini anlar."