”Bulunan silahlar TSK'ya ait değil”
Org. Başbuğ, 2. İddianamede 1993 yılında Bingöl'de meydana gelen olayla ilgili "gizli tanığı" sordu. Başbuğ, bedelli askerliğin de gündemde olmadığını vurguladı.
İSTANBUL - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 'İletişim Toplantısı'nda yaptığı açıklamada Poyrazköy’de bulunan silahların TSK envanterinde kayıtlı olmadığını açıkladı.
Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürütmekte olduğu soruşturma kapsamında bulunan mühimmat ve silahlarla ilgili olarak, bugüne kadar bulunan ya da yakalanan silahların hiç birisinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine dahil olmadığını bildirdi.
"TSK'nin hiçbir yerde gömülü silah ve mühimmatı yok''
Orgeneral Başbuğ, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
''1986 yılına kadar Türk Silahlı Kuvvetlerinin, özellikle Özel Kuvvetler Komutanlığına ait Türkiye sathında gömülü silah ve mühimmatı vardı. 1986'da o dönemde alınan karar çerçevesinde, o silah ve mühimmatın tümünün toplatılarak depolara alınması emri verildi. Bu işlem 1998 yılında tamamlandı. Bu, şu demektir: Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türkiye sathında hiçbir yerde gömülü silah ve mühimmatı yoktur'' dedi.
"Mühimmat eksiğimiz bulunmuyor"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ açıklamasında, birliklerden alınan raporlar ve birliklerde yapılan ani denetlemelerden elde edilen resmi rakamlara ve kayıtlara göre Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mühimmat eksiği bulunmadığını bildirdi.
"MKE'nın ürettiği mühimmatın hepsi TSK envanterine girmedi"
Orgeneral Başbuğ, MKE tarafından üretilen mühimmatın hepsinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girmediğini, bazılarının Emniyet Genel Müdürlüğünün ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıldığını, yabancı devletlere de MKE tarafından satış yapıldığını belirtti.
"Yargıya sonuna kadar güvenmek mecburiyetindeyiz"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma ile ilgili soru üzerine, ''Biz Türk Silahlı Kuvvetleri olarak her zaman hukuka sonuna kadar güvenilmesi düşüncesindeyiz. Bunda da en ufak bir tereddütümüz yok. Hukuka, hukuk sistemimize, yargıya sonuna kadar güvenmek mecburiyetindeyiz. Başka alternatif yok. Bu, herkes için geçerli'' dedi.
"Gizli tanık kimdir? Ne kadar güvenilir?"
Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürütmekte olduğu soruşturma kapsamında hazırlanan 2. İddianamede 1993 yılında Bingöl'de meydana gelen olayla ilgili bir gizli tanığın ifadesinin yer aldığına dikkati çekerek, ''Gizli tanık kimdir? Ne kadar güvenilir? Bu beyanı iddianamede yer almış. Alabilir mi? Alabilir ama şunu beklemek, şunu sormak da bizim hakkımız. Bu gizli tanığın vermiş olduğu ifade ile o iddianamede geçen kişiler arasında bağ kurmanız lazım. Olay var ama olayın o iddianamede suçlanan kişilerle olan organik ilişkisi yok. O zaman niçin koydunuz? Sormaya hakkımız yok mu?'' dedi.
"Darbe günlükleriyle ilgili belge yok"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''darbe günlükleri'' iddiasıyla ilgili olarak, ''Genelkurmay Başkanlığının elinde bu konuyla ilgili hiçbir belge yoktur'' dedi.
"Irak ve Afganistan'la ilgili hiçbir somut istekte bulunulmadı"
Orgeneral Başbuğ, Türkiye'yi ziyaret eden ABD'li askeri yetkililerle yaptığı görüşmelerde, Türkiye'den Irak ve Afganistan'la ilgili hiçbir somut istekte bulunulmadığını bildirdi.
"TSK olarak siyasi partileri protesto etmek gibi bir şeyimiz olmaz"
Demokratik Toplum Partisi ile ilgili soru üzerine Başbuğ, ''Bizim TSK olarak hiçbir zaman ne TBMM'de, ne siyasi partileri protesto etmek gibi bir şeyimiz olmaz. Bu siyasi parti bir terör örgütüyle olan ilişkisini terör örgütüne bakışını açıklığa kavuşturmadan bizim onlarla aynı ortamda olmamız söz konusu değil. Bu sabah 9 şehit veren bir kurumun komutanıyım. Onların da terör örgütüyle ilgili konuşmaları belli'' dedi.
"Bedelli askerlik uygulaması gündemde değil"
Başbuğ, bedelli askerlikle ilgili olarak, ''Bedelli askerlik uygulaması Türkiye'nin gündeminde değildir. Önümüzdeki dönemde de Türkiye'nin gündeminde olma ihtimali yoktur'' dedi.
"Askeri Hastanesine sevk konusu yalan ve iftira"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürütmekte olduğu soruşturma kapsamında GATA ve İstanbul Askeri Haydarpaşa hastanelerine yapılan sevklerle ilgili olarak, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Öyle bir kamuoyu yaratılmaya çalışılıyor ki sanki GATA ve İstanbul Haydarpaşa Askeri Hastanesine sevkleri biz yapıyoruz. Cezaevinden biz alıyoruz kişileri ve biz yapıyoruz. Bu yalan ve iftira, bunu açık söylüyorum, gerçekten yalan ve çirkin bir iftira. Bizim bu süreçle ilgili ne yetkimiz var ne de bu olayların içinde bulunan bir kurumuz'' dedi.