”Bulunduğunuz yol, bulunduğunuz yer doğru değil”

Org. Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı psikolojik harekat yürütenlere karşı tepkisini dile getirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı psikolojik harekat yürütenlere diyorum ki bulunduğunuz yol, bulunduğunuz yer doğru değildir'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, içinde bulundukları süreçten rahatsız olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

''Bu rahatsızlığımızı her vesile ile yetkili ve ilgili makamlara ilettiğimiz gibi yasal olarak yapılması gerekenleri de yapıyoruz. Hem ülkesini, hem milletini sevmek, hem de haksız yere TSK'ya karşı psikolojik harekat yürütmek, bir arada olamaz. TSK'ya karşı planlı ve kendi amaçları ve menfaatleri çerçevesinde haksız şekilde psikolojik harekat yürütenlere diyorum ki bulunduğunuz yol, bulunduğunuz yer doğru değildir. Türk milletinin büyük çoğunluğu da ne yaptığınızın farkındadır.

Son dönemlerde meydana gelen her terör olayı ile Türk Silahlı kuvvetlerini ilişkilendirme yönünde çabalar da vardır. Her gün bu çabalara yenisi ilave edilmektedir.''

Genelkurmay Başkanı Orgneral İlker Başbuğ, şunları kaydetti:

''Terör olaylarını, TSK ile ilişkilendirmeyi PKK destekleyicileri ve PKK sempatizanları yapabilir. Ancak böyle ilişkilendirmeleri, bu amaca yönelik imali konuşmaları siyasiler, akademisyenler ve medya mensupları yapamaz, yapmamalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Her şey, yasalara uygun olarak yürütülür. Ciddi hukuk devletinde imalı konuşmalara, dedikodulara yer yoktur.

Bizi en çok üzen ve yaralayan noktalardan birisi ise TSK içinde bizlere canları emanet edilen Mehmetçikler üzerinden kanlı hesaplar yapabilenlerin, TSK içinde olduğu düşünülmesi, ileri sürülmesi konusudur. Bu düşüncelerini kapalı ve açık şekilde söyleyen veya ima edenler, bize göre, bu yaptıklarıyla Türk milletine ne kadar zavallı bir durumda olduğunu göstermektedirler. Bu kapsamda, adli makamlarımıza da bazı sorumluluklar düşmektedir. Adli makamlar, ihbar mektuplarına, özellikle itirafçıların, gizli tanıkların verdiği ifadelere karşın daha duyarlı ve daha dikkatli olarak hareket etmelidir. Böyle durumlarda TSK ile bilgi teatisi ve işbirliğinde bulunmalıdırlar. Aksi durumlar, kurumlar arası çatışmalara neden olabilir. TSK'nın hiçbir zaman hataları örtme, suçluları koruma durumu olmamıştır. Ancak artık haksız ve mesnetsiz suçlamalara karşı da, TSK kuvvetleri de sessiz kalamaz.''

Başbuğ, bazı meydana gelen terör olaylarında elbette bazen hatalar, eksiklikler olabileceğini ifade ederek, ''Bunlar görevin icrasında olabilecek ihmalli davranışlardır. Ancak ihmal başka bir şeydir, kasıtlı  hareket etmek başka bir şeydir. TSK ihmal ve eksikliklerin olduğu bütün olayları da, yargıya taşımak zorundadır ve taşımaktadır'' dedi.

TSK'ya karşı yürütülen asimetrik psikolojik harekat

Orgeneral Başbuğ, son zamanlarda, çeşitli vesilelerle TSK'ya karşı yürütülmekte olan psikolojik harekata, asimetrik psikolojik harekata değinmek istediğini belirterek, ''Bu konuya özellikle, bugün üzerinde beraber olduğumuz TCG Oruçreis Fırkateyni'nde değinmemin özel bir anlamı vardır. Herhalde herkes, açıkça ne demek istediğimi anlamaktadır'' diye konuştu.

Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın zor bir coğrafya olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti:

''Ülkemizin etrafı sorunlarla çevrilidir. Bu coğrafyada güçlü olmayan devletler hayatta kalamaz. Milli gücün asli unsurlarından birisi de askeri güçtür. Etkin ve caydırıcı niteliklere sahip bir silahlı kuvvetlere sahip olması, bir ülkenin beka sorunuyla direkt ilgilidir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendisine olan öz güveni tamdır. Bundan kimsenin en ufak şüphesi olmasın. Sahip olduğumuz bu özgüven TSK'nın kendisine yönelik gerçeklere, doğrulara dayanan, önyargılı olmayan, sağduyulu eleştirilere her zaman saygı ile bu eleştirileri karşıladığını ve bu tip eleştirilere her zaman açık olduğunun açık bir kanıtıdır. Ancak, bu duruma karşı son zamanlarda, gerçek dışı olaylara, yalanlara dayalı, önyargılı olarak bazı çevreler ve kişiler tarafından TSK'ya karşı asimetrik psikolojik harekat yürütülmektedir.

Ne acıdır ki, özellikle Türkiye'de medyanın bir kısmının var oluşlarının temel nedeni, gerçeklere ve doğrulara dayanmayan, önyargılı ve özel amaç taşıyan eleştireler yaparak, TSK'yı haksız yere her gün gündemde tutmak ve TSK aleyhine kampanya yürütmektir. Bunlar aynı zamanda kendilerini demokrasinin savunucusu olarak da göstermektedir. Demokrasinin veya demokrasiyi savunmak için tek çıkar yol, onlar için tek çıkar yol, silahlı kuvvetlerin karşısında olmaktır ki TSK her vesile ile demokrasi ve hukuk devletinin yanında olduğunu, her vesile ile ifade etmektedir.''

"Toplumsal çatışma hiç kimseye ülkeye ülkemize fayda sağlamaz"

Orgeneral Başbuğ, kenti ziyaret etmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Karadeniz insanının zor koşulların insanı olduğunu ifade eden Başbuğ, ''Mücadele azmi yüksek, zeki, pratik ve çalışkandır. Her şeyden önce milli konulara duyarlıdır. Ülkesi için fedakarlıktan hiçbir zaman kaçınmaz. Bu nedenlerle gerçekten bugün burada bulunmaktan büyük bir kıvanç duyuyoruz'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, son zamanlarda toplumsal olayların arttığını görüldüğünü belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

''Şiddete başvurulduğunu görmekteyiz. Bu olaylar hiçbir şekilde kabul edilemez. Toplumun bütün kesimleri sağduyulu olmak, tahriklere kapılmamak zorundadır. Herkes itidal ile hareket etmelidir. Toplumsal çatışma hiç kimseye ülkeye ülkemize fayda sağlamaz. Büyük zararlara neden olabilir. Ancak düşmanlarımızı sevindirir. Güvenlik kuvvetlerimiz gerekli tedbirleri zamanında alarak halkımızın güvenliğini sağlamaya ve büyük bir özveri ile görevleriyle görevlerini getirmeye çalışmaktadır. Herkes güvenlik kuvvetlerimize yardımcı olmalıdır.''

@page@

''Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu da hiç kimse unutmaması gerektiğini'' ifade eden Başbuğ, ''Toplumsal huzura giden yolun, ortak değerlerimizin güçlendirilmesinde olduğunu düşünüyoruz. Farklılıklara elbette saygılı olmalıyız. Ancak farklılıklara saygılı olmak her zaman farklılıklarımızı öne çıkarmayı da gerektirmez. Esas önemli olan özellikle bugünlerde binlerce yıllık sahip olduğumuz, bizi birbirimize kenetleyen ortak değerlerin sıkça ortaya koyulmasıdır. Bu ortak değerlere sahip çıkılmasıdır'' diye konuştu.

Başbuğ, Türkiye'nin, 1984 den beri bölücü terör örgütü ile mücadele ettiğini belirterek, şunları söyledi:

''Bu süreçte ülkemiz, milletimiz ve insanımız, özellikle terörün yoğun olduğu bölgedeki insanlarımız bu terörden büyük zarar görmüştür. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölücü terör örgütüne karşı mücadelesine, yasalar çerçevesinde her türlü fedakarlık ve gayreti göstererek kararlılıkla davam etmiştir ve devam etmeye de azimli olarak kararlıdır. Temel  hedefimiz, bölücü terör örgütüyle mücadelede ana hedefimiz bölücü terör sorunun Türkiye'nin gündeminde en alt sıralara indirilmesidir. Unutmayınız ki, teröristler ve destekleyicileri gündemin kan, gözyaşı, kin ve nefret üzerinde oluşmasını ister. Yine unutmamalıdır ki, ülkenin ve milletin bütünlüğünün korunmasında her zaman elbette bir bedeli olur.''

"En büyük gücümüz, halkımızın TSK'ya olan sevgi saygı ve güveni"

TSK'yı başka ülkelerin ordularıyla karıştıran, bu şekilde amaçlarına ulaşacaklarını sananların, ne Türk toplumunun tarihi gerçeklerini, ne de TSK'yı bilmeyen, kendilerine bile yabancılaşmış olanların, ne yaparsalar yapsınlar, TSK'nin etkinliğini azaltamayacağını ifade eden Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi:

''Bu kişiler, TSK'nin Türk halkı ile bağını, sevgisini azaltamazlar. Elde ettikleri tek şey belki komuta katını, yani bizleri gereğinden fazla meşgul etmeleri ve TSK'nin bütün personelini, en önemlisini de Türk milletini üzmeleridir. Ama Türk milleti nelerin olduğunu, nelerin yapılmak istendiğini çok iyi bilmektedir. TSK, her ülkenin bir gün caydırıcı bir güç olarak silahlı kuvvetlere mutlaka ihtiyacı olabileceğinin bilinci içerisindedir. Bu nedenle de, dün olduğu gibi bugün de, yarın da dimdik, özgüvenle, yasalarla kendisine verilen görev ve sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır ve hazır olmaya da mecburdur. TSK gücünü Türk milletinden almaktadır.''

Başbuğ, ziyaret ettikleri her her bölgede halkın Türk ordusuna, komutanlarına olan sevgisini her vesile ile gördüklerini ifade ederek, ''Bu bizim için en büyük güçtür. En büyük gücümüzü, güç kaynağımızı, halkımızın TSK'ya karşı duyduğu sevgi, saygı ve güven oluşturmaktadır. Biraz sonra Trabzon halkıyla da beraber olacağız ve biliyorum ki, aynı sevgi ve saygıyı, belki de daha büyük boyutta, hep beraber yaşayacağımıza inanıyorum. Türkiye'nin önünde elbette zorluklar, güçlükler vardır. Ancak, inancımız şudur ki, Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti birlik, beraberlik ve bütünlüğünü koruduğu müddetçe, her türlü zorluğu ve güçlüğü yenebilecek güçtedir. Gün birlik, beraberlik ve bütünlük günüdür'' diye konuştu.

Basın toplantısına, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık'ın da aralarında bulunduğu, bazı komutanlar da katıldı.

Org. Başbuğ, Trabzon Valisi Recep Kızılcık'ı makamında ziyaret etti

Başbuğ, Karadeniz'in kendileri için güvenlik açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Bu da bu yapılanmada, ümit ediyorum ki Trabzon'a ayrı bir renk ayrı bir özellik katacak ve bugün Trabzon halkı ile TSK arasındaki sevgi, saygı zaten kelimelerle ifade edilemez boyutta ama bu yapılanma ile daha fazla güçleneceğine inanıyorum" dedi.

Dün 48. Motorlu Piyade Komutanlığını ziyaret ettiğini hatırlatan Başbuğ, "Tugay biliyorsunuz, çok kısa bir dönem evvel görev aldığı Şırnak bölgesinden döndü. Tugay Komutanı'ndan özellikle Şırnak bölgesinde icra etmiş oldukları operasyonlar ve harekatlarla ilgili bilgi aldık. Önümüzdeki dönemde yapacağı eğitim faaliyetleri üzerinde tekrar görüşmeler yaptık. Sabahleyin ise özellikle Trabzon'daki kurmuş olduğumuz Deniz Kuvvetlerine ait komutanlığın, özellikle ilerideki yerleşim şekli ne olabilir, nasıl olabilir, onları yerinde izledik. Bugün de valimizi ziyaret ederek Trabzon ile ilgili bilgi alacağız" diye konuştu.

Başbuğ, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'in Hindistan'da olması nedeniyle aralarında bulunamadığını, onun yerine Deniz Kuvvetlerini temsilen Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu'nun yer aldığını belirterek, "Tekrar Trabzon'da olmaktan çok büyük bir mutluluk duyuyorum. Biraz sonra da insanlarımızla Trabzon halkıyla kucaklaşmayı da arzu ediyoruz" dedi.

TCG Oruçreis Fırkateyni'nde basın mensuplarına yaptığı açıklamaya değinmek istediğini ifade eden Başbuğ, "Basınla olan bu görüşmeyi uzun süredir yapmayı arzu ediyordum. Ama özellikle basınla olan görüşmeyi -ki uzun süreler basınla görüşme yapmamıştık- herhalde niye Trabzon'da yaptığımın da özel bir anlamı var. Onu da sizlerle paylaşmak istedim. Herhalde anladınız. Trabzon çünkü önemli. Bu görüşmeyi, bu ifadeleri Trabzon'da yapmanın en uygun olacağını düşündüğüm için biraz önceki basınla görüşmeyi Trabzon'da yaptım" diye konuştu.

Org. Başbuğ vatandaşlarla bir süre sohbet etti

Orgeneral Başbuğ, beraberindeki kuvvet komutanlarıyla Trabzon Valisi Recep Kızılcık'a ziyarette bulunduktan sonra, valilik binası önünde bekleyen vatandaşlarla bir süre sohbet etti. Bu sırada bazı vatandaşlar Orgeneral Başbuğ'a görüşlerini aktarırken, bazılarının ona sarıldığı ve ağladığı, bazılarının da alkışladığı gözlendi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, "Size güveniyoruz" diyen vatandaşlara, "Biz sizlere güveniyoruz, bizim güvencemiz de sizlersiniz. Hepimizin birbirine ihtiyacı var. Zor günlerdeyiz. Birlik, bütünlüğümüz, beraberliğimiz olduğu müddetçe her türlü sorun gelir geçer, Türkiye bütün sorunları çözecek. Yeter ki birlik, bütünlük, beraberliğimize zarar vermeyelim. Tahriklere katılmayalım, tahriklere uymayalım. Bazıları tahrik etmek isteyebilirler" şeklinde seslendi.

Kıbrıs Harekatı'nda görev yaptığını belirten bir vatandaşa "Ne mutlu sana" diyen Orgeneral Başbuğ, "Trabzonlulara güvenin, milletimizi böldürtmeyiz" diyen başka bir vatandaşa da, "Kimse bölemez. Öyle bir şey söz konusu değil. Bizim isteğimiz, kardeş kanı dökülmesin" yanıtını verdi.

Orgeneral Başbuğ, bir vatandaşın "Demokrasi adı altında uğraşıyorlar" sözleri üzerine ise "Türkiye ne ciddi sorunlarla karşılaşmış. Türkiye bölünmez. Siz olduğunuz, biz olduğumuz müddetçe kimse Türkiye'yi bölemez. Ama yeter ki kardeş kanı akmasın, bütün mücadelemiz o" diye konuştu.

"Birlik, bütünlük, beraberlik"

Orgeneral İlker Başbuğ, vatandaşların, "Size güvenimiz tam" sözleri üzerine, "Biz de sizlere güveniyoruz. Bizim güvencemiz de sizlersiniz, unutmayın" dedi.

Başka bir vatandaşın "İçimiz kan ağlıyor Paşam. Öyle bir hale getirdiler ki, artık Türkiye'de Kürt sorunu değil, Türk sorunu var" sözleri üzerine, Orgeneral Başbuğ, "Ortak değerlerimizi biraz ileriye çıkaracağız. Bizim ortak değerlerimiz var. Onları öne çıkaracağız. Birlik, bütünlük, beraberlik" diye konuştu.

Nevin Eyüboğlu isimli bir memur, "Paşamı gördüm, duygulandım" diyerek Orgeneral Başbuğ'a sarıldı ve ağladı. Bir vatandaş ise Orgeneral Başbuğ'a, "Televizyonlardan göründüğünüzden daha genç, daha yakışıklısınız Paşam" diye seslendi.

Kendisini öpmek isteyen bazı kişilere "hayır" yanıtı veren Orgeneral Başbuğ'un çevresindekilerin "Domuz gribi var" demesi gülüşmelere neden oldu.

Bir vatandaşın, hafta sonu oynanacak Trabzonspor-Fenerbahçe maçını anımsatarak, "Fenerbahçeli olduğunuzu biliyoruz, maçımız da var..." demesi üzerine, Başbuğ, "İyi oynayan kazansın. Hangisi iyi oynarsa" yanıtını verdi.

Mahalle muhtarı olduğu belirten bir kişinin, "Bize hitaben konuşma yapın" diye ısrar etmesi üzerine Orgeneral Başbuğ, "Konuşmayı sabah yaptım. Elbette bazı zorluklarımız, güçlüklerimiz var. Birliğimizi, bütünlüğümüzü, beraberliğimizi koruduğumuz müddetçe, ortak değerlerimize sahip olduğumuz müddetçe Türkiye, devleti, milleti, silahlı kuvvetleriyle her sorunun üstesinden gelir. Bundan herkes emin olsun" diye konuştu.

Bir gençle de sohbet eden Orgeneral Başbuğ, gencin "gündüz çalışıyorum, gece KTÜ İktisat bölümünde okuyorum. Askerlik ve polisliği istiyorum" demesi üzerine, yanındaki Vali Recep Kızılcık'a, "Vali Bey, gündüz çalışıyor, gece okuyorum diyor. Polis olmak istiyor. Yardımcı olalım..." dedi.

Başbuğ ve beraberindekiler, yaklaşık 20 dakika süren sohbetin ardından, tören mangasını selamlayarak ayrıldı.