Bursa, sağlık ve termalde merkez olma yolunda

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA'DAN / Ömer Faruk ÇİFTÇİ

[email protected]

Bursa sanayi kenti kimliğinin yanında termal ve sağlık turizmi açısından da önemli avantajlara ve potansiyele sahip bir il. Son yıllarda sağlık yatırımları adına ciddi adımlar atıldığını görüyoruz. Gerek kamu gerekse özel sektörün bu konudaki girişimcileri sektörün geleceği adına umut veriyor. Valilik öncülüğünde çalışmaları devam eden Dağyenice Termal Tatil Köyü projesi, bunlar arasında en önemlisi olarak görülebilir. Sıcak suyun ve ormanın bütün güzelliklerinin bir arada olduğu Dağyenice'de dünyanın dikkatini çekecek bir turizm bölgesi oluşturulmak isteniyor. 5 bin yatak kapasiteli termal tatil köyü Türkiye'nin de bir vizyon projesi olmaya aday. Projeye göre tatil köyünde golf sahası, binicilik tesisleri ve villa tipi yerleşim yerleri bulunacak. 2 milyar dolarlık yatırımla kurulması planlanan Dağyenice Termal Tatil Köyü Projesi'nin Termal Sağlık Serbest Bölgesi kapsamı içinde yer alması için de çalışmalar sürüyor. Bunun yanında Bursa Entegre Sağlık Kampüsü de önemli yatırımlar arasında yerini alacak. Bin 500 yataklı olması planlanan kampüste 300 yataklı onkoloji, 100 yataklı akıl ruh ve sinir, 100 yataklı yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastaneleri yer alacak.

Kamunun öncülüğünde yapılmakta olan çalışmalara özel sektörde katkısını sürdürüyor. Birbiri ardına devam eden özel sağlık yatırımları da zincirin diğer halkalarını tamamlayacak. Mustafa Esgin'in başkanlığını yaptığı Bursa Sağlık Turizmi Derneği (BUSAT) de kentin bu alandaki potansiyelini dünya kamuoyuna taşımak adına yurt dışında ofis açmaya hazırlanıyor.

İlk ofisin yakın zamanda Üsküp'te açılması planlanıyor. Esgin'in verdiği bilgiye göre, dünyada sağlık turizminin ticari hacmi 100 milyar dolar ve yakın bir gelecekte bu rakamın 400 milyar dolara çıkması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye'ye sağlık turizmi nedeniyle 110 bin kişi gelmiş ve bu kişilerden 850 milyon dolar gelir elde edilmiş. Dünyada bu sektöre baktığımızda en önemli payı Hindistan, Tayland ve Singapur'un aldığı görülüyor. Türkiye bu pastadan yüzde 1 pay alırken, Hindistan'ın aldığı pay yüzde 10. Mustafa Esgin, kentte bu alanda yoğun uzmanlaşma ileri teknoloji, altyapı ve yüksek tesis kapasitesi olduğunu belirterek, "Bursa, doğal kaplıca kapasitesi açısından zengin. Ayrıca kalp ve by-pass ameliyatları, ortopedi ameliyatları, laser göz ameliyatları, tüp bebek ve onkoloji tedavilerinde de iddialı bir kent. Bilgi ve beceriyle donanmış yeterli sağlık personeline sahibiz. AB ve ABD'ye göre aynı kalite ve teknolojiyi daha ekonomik bir ortamda sunuyoruz" diyor.

Tüyap Fuarcılık tarafından bu yıl 23-26 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek olan 3'üncü Sağlık Hizmetleri Fuarı da sektöre Bursa'yı ve potansiyelini daha yakından görme fırsatı verecektir. Fuara geçtiğimiz yıl 40 civarında kurum katılmış bu yıl 60'ın üzerinde kurum bekleniyor. Yurt içinden 30'a yakın şehirden, yurt dışından ise Rusya, Ukrayna, Estonya, Litvanya, Irak, İran, Mısır, Fas ve Tunus'tan ziyaretçilerin gelmesi bekleniyor.

Sağlık ve termal turizm adına yapılmakta olan bu çalışmalar yüzümüzü güldürürken bir başka gerçeğimizle de yüzleşmemiz gerekiyor. Sağlık turizminin gelişmesi için ulaşım en önemli araç. Dünyanın değişik şehirlerinden Bursa'ya direkt hava ulaşımı olmadıkça atılan adımların hedefine ne kadar ulaşacağı tartışılır!