Büyüklerin kulaktan kulağa oyunu: Dedikodu

İşyerinde dedikoduyu bir yönetim aracı olarak lehinize çevirebilmek için dedikodunun dinamiklerine hakim olmanız gerekir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dedikodu, çocukken severek oynadığımız ‘kulaktan kulağa’ oyununa benzetebilirsiniz. Oyuna başlayanın söylediği cümle 5 dakika içinde 10 kişinin kulaktan kulağa aynı cümleyi söylemesiyle devam eder. Ancak, bu kulaktan kulağa tekrarlama sırasında birileri cümleyi yanlış duyar ve yanlış iletir, yanlışlar yeni yanlışları doğurur… derken 10. kişi ilk kişinin söylediğiyle alakası olmayan, bambaşka bir cümleyi yüksek sesle söyler. İşte dedikoduda bu oyuna benzer.

Büyüklerin dünyasında da konuşulanı değiştiren kişilerin ille kötü niyetli olması gerekmez, heyecanla paylaştıkları hikayeyi güzelleştirmek veya daha ilgi çekici hale getirmek için kendilerinden birşeyler katarlar.

Kurumsal iletişim denince ilk etapta aklımıza dedikodu gelmez. Ancak, küçükten büyüğe, yerliden yabancıya her şirkette dedikodu var olan bir gerçektir. Yöneticiler çoğunlukla dedikoduyu kötülüklerin kaynağı olarak görürler. Dedikodu herkese zarar veren sakınılması gereken birşeydir. Çok az yönetici dedikodunun şirketiçi iletişimin iyileştirilmesi ve daha etkin bir yönetim sağlanmasında yapıcı bir rol oynayabileceğine inanır.

Şirketiçi dedikoduyu kesmeye çalışmak insanların birbirleriyle olan diyalogunu kısıtlamak, baskı oluşturmak ve kişilerin kendilerini rahatsız hissetmelerine yol açmakla sonuçlanabilir. Birçoğumuz insiyaki olarak herhangi bir kötü niyet gütmeden birbirimize kişiler ve olaylar hakkında duyduklarımızı söyleriz. Kadın  veya erkek, çalışan veya yönetici olmamız dedikodu yapmayacağımızı göstermez. Birçok informal bilgiyi ofis emailleri ve memolar yerine yan masanızda oturan iş arkadaşınızdan duyarsınız, şirkette ne olup bittiğini, hangi departmanda kimlerin terfi ettiğini bu yolla öğrenirsiniz. Bugün önemli bir bilgiyi diğer departmandan arkadaşınız size fısıldarken, yarın onun ilgisini çeken bir bilgiyi siz ona verirsiniz. Bu şekilde, iş arkadaşlıkları sağlamlaşır, karşınızdaki kişiye güvenebileceğinizi hissedersiniz.

Dedikoduyu kimler, nerede yapar?

İşyerinde dedikoduyu bir yönetim aracı olarak lehinize çevirebilmek için dedikodunun dinamiklerine hakim olmanız gerekir. Örneğin, en büyük efsanelerden biri, kadınların erkeklerden daha fazla dedikodu yaptığıdır.  Belki erkekler ‘dedikodu’ yaptıklarını itiraf etmezler, konuşmalarının adını ‘fikir alışverişi’ veya ‘tartışma’ gibi daha profesyonel isimlerle süslerler ancak konuşmaların içeriği kadınlarınkine oldukça benzerdir.

Bir diğer efsane, dedikodu yapmak için seçilen yerlerin çoğu zaman tuvaletler ve kafeterya gibi ortak alanlar olduğu üzerinedir, ancak dedikodunun önemine ve gizlilik derecesine göre konuşulan yerlerin de hususi yerler olmasına özen gösterilir. Örneğin, özel ofisler ve toplantı odaları gibi kapalı kapıların ardında konuşulmasına dikkat edilir. Güvenlik sadece mekanlarda değil, dedikodunun verilme şekliyle de karşımıza çıkar. Örneğin, gizli bir bilginin email veya mesaj yoluyla yazıya dökülmesi dedikodunun yanlış ellere geçmesine sebep olabilir.

Nedir en çok ilgi gören dedikodu konuları? Maaşlar, terfiler, şirketiçi ilişkiler, yeni işe alımlar, işten ayrılanlar… Şirkette ne kadar üst düzey konumdaysanız, hayatınız, şirketiçi başarılarınız, maaşınız daha çok insanın ilgisini çeker. Bu durum aynen ünlülere karşı duyduğumuz ilgiye benzer. Göze çarpan insanların neler yaptığını, ne söylediğini ve yaşadıklarını daha çok merak eder, öğrenmek isteriz.

Dedikodunun yararları yok değil…

Çoğu yönetici tarafından profesyonellik dışı görülen dedikodu kuruma ve yönetime beklenilenin aksine yarar sağlayabilir.

Yönetici olarak dedikodu çarklarını nasıl kendi yararınız için çevirebilirsiniz?

1. Dedikodu kaynaklarının yardımıyla yeni bir fikri test edin.

Öncelikle, dedikodu kaynaklarını belirlemelisiniz. Kimdir dedikodu çarklarını çeviren kilit kişiler? Çoğu şirkette temizlikçiler, çaycılar ve sekreterler… çünkü bu kişiler işleri gereği farklı düzeylerde çalışanlarla günde birkaç kez temas halindedir. Hangi toplantıya kimlerin katıldığı, konuşulan konuların bir bölümü, gelen telefonlar vb. gözlerinin önünde olur. Dedikodunun yararlarını görmek için bu kişilerden yararlanabilirsiniz. Örneğin, yeni bir fikri veya şirketin yeni bir uygulamasını test etmek için bu kişilerin dedikodu kanalına başvurabilirsiniz. Testin sonucunun güvenilir olabilmesi için basit bir mesaj içermesine özen gösterin. Aksi takdirde, dedikodu insandan insana yayıldığı için ağın sonunda bambaşka bir noktaya gelmiş ve amacından uzaklaşmış olabilir.

2. Dedikoduya kuşkuyla yaklaşın, güvenilirliğinden emin olmaya çalışın.

Kaynakları çoğunlukla belli olmadığından dedikoduya her zaman kuşkuyla yaklaşmakta yarar vardır. Doğruluğundan emin olmadan duyduklarınız üzerine harekete geçmek sizi tehlikeye sokacaktır. Dedikodu çoğu zaman direkt kaynağından değil de, kulaktan kulağa en az birkaç kişinin yorumuyla size ulaşır. Bu noktada hangi detayların gerçek hangilerinin kişilerin bire bin katarak süslediği hikayeler olduğunu ayırt etmek her zaman kolay olmaz.

Dedikodunun doğruluğunu çeşitli kaynaklardan teyit etseniz bile, bu gizli bilgiyi bir iş arkadaşınızla paylaşmadan önce düşünmelisiniz. Siz sır saklamada çok başarılı olabilirsiniz ancak herkesin sizin kadar ketum olmasını bekleyemezsiniz. Bu bilgi size nasıl geldiyse, sizden sonra da şirket içinde yayılmaya devam edecektir. Üstelik kişilere ‘bunu nerden duydun?’ denildiğinde siz de dedikodu kaynaklarından biri olarak gösterileceksiniz.

3. Dedikodu yöneticiler için bir teşhis koyma aracı olarak kullanılabilir.

Bir kulağınızın çalışanların konuştuklarında olması informal bilgi kaynaklarını da takip etmenizi sağlar.  Böylece, durum tespiti yapmak, sorunları gidermek ve çözüm bulmak için tek yolunuz çalışanlarınızdan formal geribildirimler almakla sınırlı değildir.  Çalışanlarının endişelerini, sıkıntılarını, birbiriyle ilgili düşüncelerini, ilişkilerini yakından tanımak ve sorunları karmaşık hale gelmeden çözmek üzerine bir düzen kurabilirsiniz. Çalışanlarının bakış açılarını ve konulara göre duruşlarını algılayan yönetici çalışanların ihtiyaçlarına odaklanan uygulamalar geliştirebilir ve sorunları kökünden çözebilir.

4. Çalışanlarınızla ilgili izlenim edinirken olumlu dedikodulara da kulak verin.

Dedikodu denince hep kötü söylentiler aklımıza gelir. En basit tanımıyla iki kişinin bir üçüncü kişiyi çekiştirmesi, onun hakkında duyduklarını kendi aralarında konuşmalarıdır.  Üçüncü kişi konuşmaya dahil olmadığından söz hakkı da olmaz. Oysa, dedikodu iyi söylentiler de içerebilir.  Bir kişinin başarılı sunumu, performans değerlendirmesi, amirleri tarafından teşvik edilmesi hep iş çevrelerinde konuşulan konular arasındadır.

Örneğin, pazarlama departmanına yeni başlayan Boğaziçi’li Mehmet’le ilgili ne düşünüyorsun? sorusuna verilen cevap:

a. Akıllı bir çocuk. İlk günden itibaren işi öğrenmek için hevesle çalışıyor, gerektiğinde mesaiye kalıyor, çalışma arkadaşlarına destek olmak için ekstra iş yapmaktan kaçınmıyor. Güleryüzlü ve saygılı.

Ya da

b. Kendine dönük bir tarzı var. İş verilmediği zaman internette geziniyor, arkadaşlarıyla chat yapıyor. İşin dışında sosyal ancak işe tam anlamıyla kendini vermiyor.

Bu iki farklı yorum dedikodu çevrelerinden Mehmet’in yöneticilerine gelebilir. Çoğu zaman da kişinin günlük hal ve tavrını olduğu gibi gösteren informal izlenimler içerdiğinden kişinin performans değerlendirmesini etkileyecek niteliktedir.

5. Dedikodu konuşma hızıyla ilerleyen ayaklı bir haber aracıdır. Haberleri ne kadar can kulağıyla dinlerseniz, o kadar istihbarat sahibi olursunuz. Yönettiğiniz elemanların dilek ve şikayetlerini dolaylı yollardan öğrenmekle kalmaz, kurumunuzun içinde olduğu sektördeki gelişmelerle ilgili de haber alırsınız. Haberdar olmak, bir savunma stratejisi geliştirmek için önemli bir adımdır. Böylece, şirketin geleceğine etki edecek kritik kararları zamanında alabilirsiniz.

Dedikodu yönetim için onca değerli veri içerirken, neden dedikoduyu yöneticiler bir tehdit olarak görüyor?

Kötü dedikoduların çalışma ortamını tamamen etkisi altına alması kişilerin performansını düşürecek bir durumdur. Kişiler dedikodulardan huzursuzluk duyarlar, çalışma arkadaşlarına güven duyamaz hale gelirler, çeşitli gruplaşmalara dahil olmak veya kendilerini izole etmek arasında bocalarlar. İşyerinde gerginlik tırmanır. Sürekli hakkında konuşulan kişilerin itibarları zedelenir, işe gitmek istemezler, gün içinde verimsiz geçirdikleri saatler artar. Bu kişiler belli bir süre mücadele ettikten sonra, ya işten ayrılırlar ya da çıkarılırlar.

Dedikodu, manipüle edilebilen güçlü bir bilgi kaynağıdır. Dedikoduyu yönetenler yöneticinin karşısına çıkan otoriteler haline gelirler. İşyerinde verimliliği düşürmek, güvensiz ve moralsiz bir ortam yaratmak için yönetime karşı tavır alabilirler. Bu tür durumlara olanak verilirse, işyerinde negatif enerji artar, kişiler sinirli ve savunmacı bir kimliğe bürünürler. Yönetici akılcı stratejiler geliştirmezse, departmanındaki bütünlüğü kaybeder, çalışanlarının sorunlarına çözüm bulamaz hale gelir.

 

İşte bu sebeplerden dolayı, dedikoduyu iyi ve kötü yönleriyle değerlendirdikten sonra, dedikodunun zararlarının ağır bastığına karar veren yöneticilerin sayısı azımsanamayacak kadar çoktur.

Dedikoduyu nasıl önlemeli?

Siz de bu yöneticilerden biriyseniz, hedefiniz dedikoduyu önlemek – en azından azaltmak – olmalıdır.

- Dedikoduyu önlemek için yapmanız gereken formal iletişim yöntemlerini geliştirmek ve çalışanlar tarafından tercih edilir hale getirmektir.

- Çalışanlar yönetime kolaylıkla ulaşabilmelidir. Gerek yöneticinin davranışları gerekse şirket politikası çalışanın sıkıntı çektiği zaman yöneticisinin kapısını çalmasını teşvik etmelidir.

- Çalışanlar şirket işleyişinde daha katılımcı roller oynamalıdır. Örneğin, yeni projelere yaratıcı fikirleriyle katılabilmelidirler. Fikirleri şirket içinde kullanıldığında ise, ödüllendirilmelidirler. Bu tür uygulamalar çalışanlarla yönetim arasındaki mesafeyi azaltacak ve kişilerin sürekli diyalog halinde olmalarını sağlayacaktır.

- Çalışanların dedikodu yoluyla öğrenmeye alışık oldukları yenilikler, atamalar, şirketiçi değişiklikler gibi bilgileri direkt yöneticilerinin toplantılarda anons etmeleri spekülasyonları azaltacaktır.

- Dedikodu kaynaklarının bilgi toplama yetenekleri şirketin yararına kullanılabilir. Örneğin, rakiplerle ilgili bilgiler, sektörel gelişmeler bu kişilerin sorumluluğu haline getirilebilir.

 

www.datassist.com.tr

 

Bu konularda ilginizi çekebilir