Cari hesap işlemleri
Cari hesap işlemleri / İbrahim Halil ATİOĞLU SMMM
Küresel kriz olarak 1929 Büyük Buhrana benzetilen ekonomik krizinin dibinin görülüp görülmediğinin halen tartışıldığı, krizin ne kadar daha süreceği kestirilemediği bu ortamda işletmelerin; küresel olarak talep yetersizliğinin oluşması, arz miktarının kısılması ve tahsilât sorunun tüm sektörler için en önemli sorun olduğu; nakit para dolaşımın yavaşladığı, tahsilât sürelerinin uzadığı, ödemeler dengesinin bozulduğu… vb durumda çarkların dönmesi, yatırımların atıl duruma gelmemesi için firmaların birebirini finansa ederek mal ve/veya hizmet alım-satması işlemlerinin çoğunu cari hesap olarak çalışmaların artması ileri tarihte normal yollarla tahsilatı gerçekleştirilmeyen alacakların idari yollarla, dava açılması, durumunda karşılaşılacak sorunların önlenilmesi ve cari hesap işlemlerini TTK ve VUK'a göre cari hesap işlemleri hakkında bazı hatırlatmalar.
I- Genel esasları
Cari hesap ilişkisi bir sözleşme ilişkisidir. Cari hesap sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki, onunla sürekli bir iş ilişkisinde bulunan kişiler para, mal, hizmete diğer hususlarda dolayı birbirlerindeki alacaklarını karşılıklı olarak bunları kalem kalem zimmet ve matlup (talebe konu edinme) şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak bakiyeyi isteye bilecekleri yönünde anlaşmaya varırlar. Cari hesap sözleşmesinin geçerlilik şartı yazılı şekilde yapılması zorunludur. Cari hesap sözleşmesi düzenleyecek tarafların tacir olması zorunlu değildir. Sözleşme hükümlerinde üç aydan aşağı olmamak üzere diledikleri zaman faizlerin anaparaya eklenmesini kararlaştırabilecekleri gibi hesap devrelerini ve faiz ve komisyon miktarlarını dahi mukavele ile tayin edebilirler.
Cari hesaba geçirilecek alacaklar taraflar tarafından belirlenir. Şarta bağlı alacaklarda cari hesaba geçirildiğinde hesabın kapatılması sırasında şart gerçekleşmemişse ilgili alacak hesaptan çıkarılır. Kambiyo senetleri de, bedelleri tahsil edilmek şartıyla cari hesaba kaydedebilir. Bedeli tahsil olunmayan Kambiyo Senetleri geri iadesi gerçekleştirilmek şartıyla kayıtlardan çıkarılır. Takası mümkün olmayan alacaklarla, belli bir şekilde sarf edilmek veya emre amade tutulmak üzere teslim olunan para ve mallardan doğan alacaklar cari hesaba geçirilemez.
II- Süreler
Cari Hesaptan süreler belirli süreli ve belirsiz süreli olmak üzere yapıla bilir. Belirli süreli sözleşmelerde kararlaştırılmış sürenin bitmesiyle, belirlisiz süreli sözleşmelerde taraflardan birinin feshi karşı tarafa bildirmesi ile ve tüm sözleşmeler için taraflardan birinin iflasıyla sözleşme son bulmuş olur.
·Hesap devreleri hakkında ilk bakılacak yer sözleşmedir. Bu yüzden sözleşmenin yapılış aşamasında sözleşme hükümleri önem arz etmektedir. Sözleşme ve ticari hayatında herhangi bir süre yoksa bu durumda muhasebe hesap devreleri sonunda yani dönemsel olarak yılın son günü hesap devresinin sonu kabul edilir.
·Hesap devresi sonunda borç-alacak bakiyeleri karşılaştırılır. Bakiye cetvelini alan taraf aldığı tarihten itibaren bir ay içinde noter marifetiyle veya taahhütlü bir mektupla veya telgrafla itirazda bulunmazsa bakiyeyi kabul etmiş sayılır.
·Cari hesap işlemleri bütünlük arz eder ve işlemler kayıtlara alındıktan sonra artık işlem bazında değil bir bütün olarak kabul edilir. Hesabın kesilmesi ve hesapların kapatılması birbirlerinden çok farklı olup uygulama alana olarak aynı kabul edilmekte ve borcun muaccel(istenebilir) hale gelip gelmediği konusunda tarafların sorun yaşamaktadır. Hesabın kapatılması o hesap devresi için kapatılıp bakiyenin bir sonraki döneme devretmesi ve yeni dönem için açılış kaydının yapılması anlamına gelmektedir. Hesabın kesilmesi demek; bakiyenin muaccel(İstene bilir)hale gelmesi demektir ki bu; hesap devresinin değil Cari Hesap işlemlerinin son bulması demektir. Yargıtay'ında Emsal kararlarında bu yöndedir. (TC Yargıtay 1'inci Hukuku Dairesi E. 1988/10067 K. 1989/2386 T. 20.4.1989 cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiç biri alacaklı veya borçlu sayılamaz.)
III-Cari hesap işlemleri
·Cari hesap sözleşmesi imzalandıktan sonra taraflar alacaklarını karşılıklı olarak hesaplara işlemesini ve borcun kanunen muaccel olduğu durumda talep etmeyi kabul etmiş olurlar.
·Cari hesap olarak çalışmanın en önemli sonucu, borçların münferiden talep ve dava edile bilme imkânının ortadan kalkmasıdır.
·Taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin akdinden önce mevcut bir alacak, tarafların karşılıklı olarak olumlu irade beyanları ile cari hesaba kaydedilirse aksi kararlaştırılmamış olmadıkça bu alacak yenilenmiş olmaz.
·Cari hesaplara alınan borç tutarları için sözleşme veya ticari teamüller gereğince alındıkları günden itibaren faiz işler. Bu faiz, anapara (kapital) faizdir.
·Cari hesap sözleşmeleri uyarınca işlem yapılması halinde bu hesaba yapılacak borç ve alacak kayıtlarının mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde doğruluğunun kanıtlanması gerekir. Kayıtların VUK'ta belirtilen fatura ve fatura yerine geçen belgelerle kanıtlanması gerekmektedir. MB VUK müktezası 257'nci maddede kendisine tanınan yetkisini 320, 323, 324 ve 332 sayılı genel tebliğleri ile açıklık getirmiş ve tüm işlemlerin 8000 TL'yi aşan tahsilat ve ödemelerini banka veya özel finans kurumları yahut PTT aracı kılınarak yapmaları ve bu kurumlarca düzenlenen hesap belgesi (dekont) veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik etmeleri zorunluluğu getirilmiştir. Uygulamada ise cari hesap işlemlerinin tevsiki konusu duraksamalara neden olmaktadır. Buna Maliye Bakanlığı tarafından konuya ilişkin verilen özelgelere göre "İki firma arasındaki emtia alış ve satışları karşılığında nakit ödeme ve tahsilat söz konusu olmadan cari hesapların karşılıklı olarak mahsup yoluyla kapatıldığı durumda nakit bir hareketten bahsedilemeyeceğinden mahsup yoluyla kapatılan tutarların da banka ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki mümkün bulunmamaktadır. (TC Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Usul Müdürlüğü Sayı: B.07,1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/ mükteza -257 12.06.2007 - 4610, )
IV- Bakiye
·Cari hesap sözleşmesiyle hesap devreleri sonunda alacak-borç topluca birbiriyle takas edilmesi konusunda anlaşmış olurlar. Bu durumda bakiye, yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir; mukavele sona ermiş veya bakiye haczedilmiş ise onun ödenmesi gerekir. Cari hesap mahsuplaşması sonucu oluşacak artı veya eksi bakiyenin oluşması ve bunun belirtilen haddi aşması halinde bunun banka veya özel finans kurumları ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki zorunludur. Ancak, cari hesap mahsup işlemlerinde vergilendirme döneminin geçirilmemesi gerekmektedir.( Gelir İdaresi Başkanlığı İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 15.03, 2007-1401 sayılı muktezası)
·Cari Hesap bakiyesinin sonuç doğura bilmesi için, bakiyenin karşı taraf tarafından kabul edilmiş olması ya da tespit edilen bakiyenin karşı tarafa tebliğinden itibaren bir ay içinde noter marifetiyle veya taahhütlü bir mektupla veya telgrafla itirazda bulunmazsa bakiyeyi kabul etmiş sayılır.
·Hesap devresi sonunda borç karşı tarafça kabul olur ya da kabul edilmiş sayılması durumunda bakiye yenilenmiş olur. Bakiyenin kabulü ile oluşan yenilenme, devre sonunda yapılan toplu takastan arta kalan borç yerine geçen yeni borç sayılır. Yenilenen bu borç, eski borçtan mücerrettir.
·Bakiye hesaplaması ya da dönem içinde yapılan kayıtlama esnasında yapılan hatalar, rakamsal hatalar, tespitlerin kanıtlarla ortaya konulması halinde düzeltilmesi her zaman istene bilir. Bunu kanıtlama yöntemi kesilen Fatura. Tediye Makbuzu, Tahsilât Makbuzu, Banka ekstreleri. Vb evrakların ibrazıyla gerçekleştirile bilir.
·Üç aydan daha kısa olarak tespit edilmeyen hesap devreleri için zimmet ve matluba kaydedilen tutarlar için alındıkları günden itibaren faiz işler.(Bileşik Faiz).Hesap devresi sonunda borç ve alacak çıkarılıp tespit edilen bakiye için faiz işler. Bu durumda faize faiz işletildiğinden hesap devreleri üçer aylık dönemden kısa olamaz.
·Cari hesap işlemlerinde işlemsel olarak haciz konulamaz; cari hesap sözleşmesinin tarafı olan kişinin alacaklısı sadece hesap bakiyesini haczettire bilir çünkü cari hesap işlemlerinde bütünlük esası geçerlidir.
V-Sözleimenin sona ermesi
Cari hesap sözleşmesi belirli bir süre için yapılmışsa bu sürenin bitimi. Belirsiz süreli olarak yapılmışsa, tarafların sözleşmeye hüküm koymuş olmaları şartıyla hükümlere uyulur, taraflardan birinin feshi ihbar etmesiyle ya da tarafların birinin iflası halinde sona erer.
VI-Zaman aşımı
Cari hesap tasfiyesine, kabul edilen veya hükmen tayin olunan bakiyeye veya faiz bakiyelerine, hesap hata ve zühullerine, cari hesaptan hariç addolunmak lazım gelen veya haksız olarak cari hesaba geçirilmiş olan kalemlere veya mükerrer kayıtlara ilişkin bulunan davalar, beş yıl geçmekle müruruzamana, zamanaşımına, uğrarlar.
Yararlanılan Kaynaklar
·6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
·Arkan, SABİH: Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2007
·Veysi Sevgi, Cari Hesap Sözleşmeleri, Referans Gazetesi 2008
·Yargıtay Bilgi Bankası(http://www.yargitay.gov.tr/)
·İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Vergi Usul Kanunu Mukteza örnekleri(<http://www.ivdb.gov.tr/Mukteza/2007/usul2007/4610.htm>)
· İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Vergi Usul Kanunu Mukteza (<http://ozelge.izmirvdb.gov.tr/OzelgeRead.aspx?OzgId=812>)