Çavuşoğlu'ndan AB'ye vize resti
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, vize serbestisine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, vize serbestisine ilişkin "Esasen bu lütuf değildir, aslında bir çifte standart, bir haksızlık ortadan kalkıyor. O nedenle Avrupa Birliği bunu yaparken bizim başımıza kakmasın. Aday olmayan ülkelerin bile vatandaşlarına vize serbestisi getirdiniz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ne eksiği var?" dedi.
Çavuşoğlu, Antalya Esnaf ve Sanayi Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere'yi ziyaret ederek, konferans salonunda birlik üyeleriyle bir araya geldi. Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, yeni AESOB yönetiminin Antalya'nın her köşesine daha güzel hizmet etmek için duyarlılık gösterdiğini söyledi
Çavuşoğlu, turizmde bu sene sıkıntılar olduğunu ancak bunların kendilerini yeni arayışlara yönlendirdiğini dile getirdi. Rusya'nın tarım ürünlerinde seçici davranması yüzünden, yeni piyasalar arandığını dile getiren Çavuşoğlu, "Bu arayışlarımızın faydasını görmeye başladık. Turizmde de öyle. Sadece birkaç ülkeye bağlı kalmayacağımızı bu süreçte öğrendik, bunun için de çaba sarf ediyoruz. Yeni destinasyonlar, yeni ülkeler..." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'ye Arap köyü kurulmak isteniyor"
Çavuşoğlu, New York'tan Antalya'ya doğrudan uçuşlar başlayacağını, bununla ilgili THY'nin iş birliği yaptığı şirketin şu ana kadar sattığı paketin 4 bin civarında olduğunu bildirdi.
Azerbaycan'dan daha fazla turistin getirilmesi için çalıştıklarını, Arap ülkelerinden de yoğun talep geldiğini anlatan Çavuşoğlu, Türkiye'ye Arap köyü kurulmak istendiğini, Antalya'da düşünülen köy için proje taslağının hazırlandığını, Arap liginin de İstanbul'da ofis kuracağını söyledi.
Avrupa'ya vizesiz seyahat
Çavuşoğlu, AB ile imzaladıkları vize serbestisi anlaşmasını yürürlüğe koymak istediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Avrupa Birliği Komisyonu hazırladığı raporda, AB Konseyine ve parlamentoya tavsiyede bulundu. 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizeyi kaldır'. Esasen bu lütuf değildir, aslında bir çifte standart, bir haksızlık ortadan kalkıyor. O nedenle Avrupa Birliği bunu yaparken bizim başımıza kakmasın. Aday olmayan ülkelerin bile vatandaşlarına vize serbestisi getirdiniz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ne eksiği var? Fazlası var, eksiği yok çok şükür. O nedenle bizim vatandaşlarımızın önüne niye engeller koyuyorsunuz? Üyeliğin önüne engeller koyuyorsunuz, fasılları açamıyoruz yıllardır. Bizimle başlayan Hırvatistan çoktan üye oldu. Olsun, orada bir fazla dostumuz var itiraz etmiyoruz. Ama bizim önümüze niye engel koyuyorsunuz?"
İki sene önce müzakerelere başlayan Karadağ'ın Türkiye'den daha fazla fasıl açtığını vurgulayan Çavuşoğlu, Karadağ'ın AB ve NATO üyeliğini güçlü şekilde desteklediklerini ifade etti.
Çavuşoğlu, "Yok efendim, bu beş şart, o iki şart gelmezse şöyle olur diye parlamentodan bazı sesler gelmeye başladı. 69 şartı tamamen yerine getiren bir ülkeye böyle laflar söylemek haksızlıktır. Kusura bakmayın da bir vizeyi kaldırıyorsunuz. Açılan fasıllar var, sonra müzakere ediliyor, kapanıyor. Kapanış, açılış kriterleri var, müzakere kriterleri var. En önemli fasılların kapanış kriterlerini yerine getirmeyen ülkeleri, AB'ye tam üye yaptınız. Hala o ülkelerden iki tanesi o kapanış kriterlerini yerine getirmemiştir, kaç yıl oldu üye olalı." dedi.
AB'nin vizeleri kaldırarak, Türkiye'ye lütufta bulunmayacağına dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye gibi bir ülkeye böyle muamele yapılmaz. Dün AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı vardı ama görmek istemiyor. Bugün AB'nin Türkiye'ye daha fazla ihtiyacı var, görmek durumunda kaldı. Biz onlara diyoruz ki 'Yarın Türkiye'ye daha fazla ihtiyaç duyacaksınız.' Biz de Avrupa Birliğine ihtiyaç duyduk, bugün de duyuyoruz, yarın da duyacağız. Biz bunu saklamıyoruz, gurur meselesi yapmıyoruz. Neticede uluslararası ilişkilerde karşılıklı çıkar var. O yüzden siz de Türkiye'yi geçici ortak olarak görmeyin, stratejik ortak olarak görün yani bizim gibi bakın. Biz Avrupa Birliği üyelik sürecimize stratejik bir noktadan bakıyoruz ve Avrupa Birliğini çifte standarttan uzak durmaya davet ediyoruz. AB'yi, Avrupa'yı iyi bilen bir arkadaşınız olarak bunu söylüyorum. 47 ülkenin meclis başkanlığını yapmış bir kişi olarak bunu söylüyorum, çifte standarttan uzak duracaksınız."
Teröre karşı çifte standart
Çavuşoğlu, terör konusunda da aynı samimiyetsizliğin olduğunu ifade ederek, Avrupa'da bir terör saldırısı olduğu zaman dayanışmanın sağlandığını ancak Ankara veya İstanbul'daki saldırılarda aynı dayanışmayı göremediklerini belirtti.
"Afrika'nın değişik şehirlerinde olduğunda ise hiç konuşulmuyor bile" diyen Çavuşoğlu, kime karşı yapılırsa yapılsın terör saldırısı, aynı dayanışmayı göstermek gerektiğini dile getirdi.
"İyi terörist, kötü terörist" diye bir şeyin olmayacağına işaret eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Ankara'daki son iki saldırıyı yapan kalleş teröristler PYD kamplarından gelmiştir. Ama bir bakıyoruz Avrupa'nın değişik şehirlerinde Moskova'dan sonra PYD'ye ofis açma çabası var. Neymiş efendim, 'Bizden izin almak zorunda değil, bizim kanunlarda'. Peki DAEŞ gelse açsa, 'Olmaz'. Ne fark var PYD ile DAEŞ arasında? O da terör örgütü, o da eli kanlı terör örgütü, O da kalleş terör örgütü bu da kalleş terör örgütü. Ne farkı var? Yani diğeri sana saldırmıyor, Türkiye'ye saldırıyor diye ona ofis açma izni vermek, dürüstlükle bağdaşır mı? Bağdaşmaz. Samimiyetle bağdaşmaz."
Çavuşoğlu, bu tutumun teröre karşı mücadelede zafiyet yarattığına, terörün bu nedenle başarılı olduğuna dikkati çekerek, "Çünkü destek buluyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ve Avrupa Parlamentosunda PKK'yı terör listesinden çıkarmaya çalışan sol partiler var. Neden? 'Aynı ideoloji paylaşıyoruz' diyor. Marksist, Leninist. İdeolojiniz batsın. Ne demek yani 'Aynı ideolojiyi paylaşıyoruz'. O zaman sen de al eline silah, sen de terör faaliyetlerinde bulun, aynı ideolojiyi paylaşıyorsan. Böyle şey olur mu ya." dedi.
İsveç Dışişleri Bakanı'na eğer ofis açılmasına izin verilirse kendilerini teröre, teröristlere destek veren ülke ilan edeceklerini ilettiğini anlatan Çavuşoğlu, Türkiye'de DHKP-C, PKK ve DAEŞ'in arkasında kimlerin olduğunu, kimlerin bu örgütleri kullandığını bildiklerini ama sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
"Benim bakanlığıma da sızmışlar"
Paralel devlet yapılanmasına da değinen Çavuşoğlu, "Bu paralel yapı yurt dışında Ermeni lobileriyle beraber işliyor. En son Cumhurbaşkanı'mızın Washington ziyaretinde, paralel yapı, ASALA, PKK, PYD hepsi bir yerdeydi. Belki içinizde de onlara maddi destek verdiniz zamanında. Niye? Eğitim yapıyor, çocukları okutuyor diye. Biz de destek olduk, yani 17 Aralık'a kadar biz de destek olduk. Biz de onları iyi niyetli biliyorduk ama geldikleri noktaya bakın. Şimdi PKK, Ermeni terör örgütü, PYD, ne kadar terör örgütü varsa iş birliği yapıyorlar. Şu anda şehirlerde de Kandil'de de PKK ile paralel yapı iç içedir ve her türlü istihbarat desteği dahil onların içinde." diye konuştu.
Polisin, askerin, istihbaratın içinden bu yapıyı temizlemeye çalıştıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Benim bakanlığıma da sızmışlar. Hani bu sorular çalındı ya, sızmışlar. Şimdi başkatiplik sınavlarını geçemiyorlar. Niye? Dil yok, bilgi, birikim yok. Hırsızlıkla girmişler, devletin böyle tüm kadrolarını ele geçirerek, devleti ele geçirmek amaçları. Ama onların da PKK'nın da inlerine giriyoruz, hepsini temizliyoruz. temizleyeceğiz." dedi.
Çavuşoğlu'nun Türkiye'nin emin adımlarla yoluna devam ettiğini, göstergelerin, ekonominin, istikrarın iyi olduğunu vurgulayarak, "Hiç kimse AK Parti, yeni bir yönetime, kongreye gidiyor diye Türkiye'de kaos, istikrarsızlık beklemesin. Biz AK Parti olarak kendi içimizde konuşuruz, kararlarımızı veririz, Türkiye'de de bir saniye yönetim boşluğu bırakmayız. 7 Haziran'dan sonraki süreçte de bunu gördünüz, şimdi de görüyorsunuz. Biz bunları aşarız, hiç sorun olmadan. Bizde istişare mekanizması çok iyi işler." değerlendirmesinde bulundu.
- "Baykal sevdiğimiz saydığımız bir büyüğümüzdür"
Parti ayrımı yapmadan, Antalya'ya hizmet ettiklerini belirten Çavuşoğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a da saygı gösterdiklerini belirtti. Çavuşoğlu, "Antalyalı bir hemşehrimizdir, devlet adamıdır. Kıymeti daha iyi anlaşılıyor şimdi, en azından bir söz söylediğinde her zaman arkasında olur. Sabah başka, öğleden sonra başka söylemez. Sık sık çark etmez, Deniz Baykal bizim sevdiğimiz, saydığımız bir büyüğümüzdür. Biz her zaman kendisine saygıda kusur etmiyorduk, hiçbir zaman etmedik. O da bize aynı saygıyı, sevgiyi gösterdi, bunlar karşılıklı. Diğer milletvekili arkadaşlarımızla da bir sorunumuz olmadı bizim hiç." dedi.