Çeber davası kaldığı yerden devam ediyor

'İşkence' ve 'kötü muamele' sonucu öldüğü iddiasına ilişkin haklarında dava açılan 60 kamu görevlisinin yargılanmasına devam ediliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Engin Çeber'in, Metris Cezaevi'nde 'işkence' ve 'kötü muamele' sonucu öldüğü iddiasına ilişkin haklarında dava açılan 60 kamu görevlisinin yargılanmasına devam ediliyor.

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 2'nci duruşmada, ifadelerinin alınmasına başlanan tutuksuz sanıklardan cezaevi ikinci müdürü Yusuf Gayır, dava konusu olayın yaşandığı belirtilen gece kendisinin nöbetçi olduğunu, bir olay yaşanması halinde bunun kendisine bildirilmesi gerektiğini ancak o gece hiçbir sorun yaşanmadığını ileri sürdü.

Gayır, o gece, cezaevine getirilen Çeber ve arkadaşlarını hiç görmediğini iddia etti.

Cezaevi infaz koruma başmemuru Kadem Karadeniz, 1 Ekim 2008'de sabah sayımından sorumlu olduğunu, "karantina" tabir edilen D3 koğuşunun açık olduğunu görünce oraya gittiğini, sayım için diğer tutuklular ayakta iken 3 tutuklunun oturduğunu ve sayım için ayağa kalkmayacaklarını söylediklerini anlattı.

Karadeniz, koğuşa girdiğinden ayrıldığı süreye kadar bu tutuklulara hiçbir müdahalede bulunulduğunu görmediğini savundu.

Çeber'in avukatlarından birinin, bu sırada bir elektrik kesintisi olup olmadığını sorduğu Karadeniz, "Kısa bir süre elektrik kesintisi oldu ama hemen geldi" dedi.

İnfaz Koruma Başmemuru Cuma Kaçar da kayıtlara isminin "Çeber'in ölümüne neden olan iki nolu şahıs olarak" geçtiği için haberlere konu edildiğini ancak bunların tamamen asılsız ve yalan beyan olduğunu savundu.

Kaçar, 6 Ekim 2008'deki sayım sırasında da gece nöbetinden çıktığını, karantina koğuşuna giderek sayım defterini kontrol ettiğini ve bir kişinin eksik olduğunu görünce yatakhane kısmına bakılmasını istediğini belirtti.

Tutuklulardan birinin, kendisine yatakhanede kimsenin bulunmadığını ancak koğuşun arkasında birisinin oturduğunu söylediğini anlatan Kaçar, bu kişiye "Hasta mısın?" diye sorduğunu, onun da ayağa kalkıp elini kendisine doğru savurarak, "Ben hasta filan değilim. Ben siyasiyim" dediğini anlattı.

Kaçar, Engin Çeber olduğunu daha sonra öğrendiği bu kişinin, elini savurması üzerine kendisin de onun elini tuttuğunu, bunun üzerine tutuklunun da kendisini dizüstü yere attığını söyledi. Kaçar, "Bunun üzerine tutukluya 'Siyasi isen gel konuşalım. Niye kendini yere atıyorsun?' dedim" şeklinde konuştu.

Yılmaz Aydoğdu, Mustafa Doğan ve Mazlum Keskin adlı görevlilerle karantina koğuşuna geri döndüğünü, sayım vermeyen kişiye sayımın ayakta verilmesi gerektiğinin anlatıldığını belirten Kaçar, kendisinin de görevlilerden bu olayı cezaevi müdürlüğüne iletmelerini istediğini kaydetti.

Kaçar, bu olayın gerçekleştiği gün avukatının görüşmeye geldiğini, Çeber'in de gayet sağlıklı bir şekilde avukatı ile görüştüğünü öne sürerek, "Herhangi bir olumsuzluk olsaydı herhalde avukatına söylerdi. Avukatı da bunu bildirirdi. Avukatı daha sonra Çeber'in 'Bizi burada yaşatmazlar' dediğini basına söylemiş. Bunu ayın 6'sında söyleseydi, Engin Çeber bugün hala yaşıyor olurdu" diye konuştu.

Çeber davasına yarın devam edilecek