Çeber'in karantinada dayak yediği iddia edildi

Engin Çeber'in ölümüne ilişkin davada 60 sanık yargılandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Engin Çeber'in, Metris Cezaevinde "işkence ve kötü muamele" sonucu hayatını kaybettiği iddiasına ilişkin kamu görevlilerinden oluşan 60 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Murat Çise, Nihat Kızılkaya, Sami Ergazi, Fuat Karaosmanoğlu, Selahattin Apaydın ve Yavuz Uzun ile 10 tutuksuz sanık katıldı.

Çeber ile cezaevinin karantina koğuşunda olduğunu söyleyen Cem Çelebi durumu kötü olan Çeber'in bacaklarına gardiyanların kapı demiriyle vurduğunu gördüğünü söyledi. Çelebi, "Buradaki arkadaşlar kurban seçildi. Engin ile konuştuğumda, polisin ve jandarmanın da dövdüğünü söyledi. Kendisi sürekli kafasını tutuyordu. Polisin, askerlerin ve gardiyanların kafasına vurduğunu söylüyordu" diye konuştu.

Duruşmada dinlenilen tanıklardan Murat Gevrek, B8 koğuşuna getirilen Çeber'in durumunun kötü olduğunu, karantinada üzerine bulaşık suyu döküldüğünü söylediğini ifade ederek, "Olay günü ben yukarı çıkmadım. Tekme tokatla dövdüler. Bayıldığı için zile bastık, gardiyan geldi. 'Sara hastasıdır, soğan koklatın' dedi. Ayılmayınca revire götürdük. Doktor, 'bu beyin travması geçiriyor', yanındaki de 'bu ölmüş' dedi. Biz de Çeber'i alıp cezaevinin giriş kapısına kadar götürdük" dedi.

Gıyasettin Şakiroğlu da koğuşa gelince üstü ıslak olan Çeber'in, kafasında da kesik ve darp izleri olduğunu ifade ederek, "Durumu kötüydü. Olay günü sayıma çıkmayınca gardiyanlar kalabalık geldi. Selahattin Apaydın ve bir kişi daha üzerine yürüdü. Selahattin ensesine bayağı vuruyordu. İlk vurmaya başladıklarında herkes aşağıdaydı. Zaten 5-6 dakika sürdü dayak. Vurmanın etkisiyle kafasını duvara ve demire çarptı" şeklinde konuştu.

Olaydan sonra koğuşta, cezaevindeki görevliler tarafından genel bir konuşmanın yapıldığını, Çeber'in zaten cezaevine geldiğinde durumunun kötü olduğunun ve olayın gardiyanlarla alakasının olmadığının söylendiğini belirten Şakiroğlu, "Psikolojimiz bozuldu. Gözümüzün önünde insan öldürüldü. Sonra 'herkes gördüğünü anlatsın' dedik. Vicdan azabı çekmek istemiyordum" dedi.

Sanık 13 polis memuru hakkında tutuklama talebi

Tanıkların dinlenmesinin ardından söz alan müdahil avukatlarından Taylan Tanay da İçişleri Bakanlığı tarafından sanık 13 polis memuru hakkında sürdürülen disiplin soruşturmasına ilişkin evrakların gönderilmesini istedi.

Yine dosyada olan Adalet Bakanlığı müfettişlerinin infaz koruma memurlarıyla ilgili raporun da sadece sonuç kısmının gönderildiğini ifade eden Tanay, müfettişler tarafından alınan tanık beyanlarının da gönderilmesini talep etti.

Bu raporda tutuksuz yargılananların da aralarında bulunduğu bazı sanıkların devlet memurluğu görevinden çıkarılması yönünde tespitlerde bulunulduğunu anımsatan Tanay, tutuksuz yargılanan bu sanıkların tutuklanması gerektiğini öne sürdü.

Mahkeme heyeti, dinlenilmeyen tanıklar Fahrettin Demir, Aşkıner Koçak, Gazi Arı ve Hacı Koçak'ın duruşmada hazır edilmesine karar vererek, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın Cumhuriyet savcılığına gönderilmesini kararlaştırdı.

Müdahil avukatlarına da esas hakkındaki görüşlerini bildirmeleri için süre verilmesini hükme bağlayan mahkeme heyeti, İçişleri Bakanlığına da yazı yazılarak polisler hakkındaki disiplin soruşturmasına ilişkin evrakların gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.