Cennetin dünyaya yansıması: Manavgat
ANTALYA'DAN / Seda TUZLU
Mazhar-Fuat-Özkan'ın eskimeyen şarkısı Bodrum Bodrum, bir akşamüzeri arabada açtığım radyoda çıktı karşıma. Her seferinde çok keyifle dinlediğim bu şarkının 'Nasıl anlatsam, nereden başlasam...' sözleri beni Bodrum'a değil, sıkça yolumun düştüğü Manavgat'a götürdü bu kez.
Nasıl anlatsam, nereden başlasam da Manavgat heyecanımı okurlarımızla paylaşsam?
Antalya'nın 70 kilometre doğusunda, 'cennetin dünyaya yansıması' dedirtecek güzellikte, yeşilin ve mavinin her tonuna hakim, huzur kokan, yaşanası bir yer Manavgat. Side, Boğaz ve Titreyen Göl'le iç içe geçmiş, doğa harikası bir kent… 10 milyon turiste ev sahipliğiyle geride bıraktığımız 2010 yılında, 3,5 milyon turist tatil için Manavgat'ı tercih etmiş. Manavgat tatili ile binlerce turist Alanya, Side, Manavgat Şelalesi arasında botlarla ve yelkenlilerle günübirlik geziler yapmış, ırmağın serin sularında yüzmenin keyfini çıkarmış. Binlerce turist, Titreyen Göl çevresindeki 3 kilometrelik kumsalda, çıplak ayak yürümenin tadına varmış, güneşin batışını Titreyen Göl'deki manzara ayrıcalığıyla izlemiş...
Grup şirketimiz Dünya Aktüel'de çalışan arkadaşımız Paul Henry Zarraga da 3 yıl önce yaşamak için Manavgat'ı tercih eden bir İngiliz. Manavgat'ı bir de onun ağzından dinlemek istedim çünkü Paul, yaşadığı yeri o kadar çok seviyor ki, onun için gönül rahatlığıyla Manavgatlı bir İngiliz olduğunu söyleyebilirim. 'Tipik bir Türk kasabası' tanımının ardından, İngiltere'de yaşadığı Laughborough'a benzettiği Manavgat'ta, doğayla iç içe bir yaşam sürüyor; koşuyor, bisiklete biniyor, 4 mevsim yüzüyor. 'Tipik Türk kasabası' tanımını da şöyle açıyor: "Yürüyüşe çıkıyorum, dönüşte bakkala uğrayıp muhabbet ediyorum, çay içiyorum. Komşuluk ilişkisini öğrendiğim Manavgat'ta Türk insanının sıcaklığını ve samimiyetini görüyorum. Turizm bölgesi ama diğer turizm bölgelerinden çok farklı. Her yer 5 yıldızlı otel değil. Adım başı barlar, diskolar yok. Daha sıcak, daha samimi, daha gerçek bir turizm kenti Manavgat."
Side Manavgat Turizm İşletmeciler Derneği (SİDE-TUDER) Başkanı Cengiz Haydar Barut'la da konuştuk Manavgat'ı. 18 bin yatak kapasitesinin yeni yatırımlarla 19 bine ulaşacağını öğrendik. Barut da Paul gibi Manavgat'ın kendine özgü bir yapısı olduğunu doğruluyor ve ekliyor: "5 yıldızlı otellerle dolu bir turizm beldesi değil Manavgat. Her şey dahil tesislerin yanında 2 yıldızlı, 3 yıldızlı oteller de var, pansiyonlar da var, apartlar da. Gelen turistin çoğunluğu Avrupalı."
Turizmde bu özgün yapısıyla ilerleyen Manavgat'ta ticaret ve sanayileşme hareketleri de beni heyecanlandıran başka bir etken. İlk çağların hareketli bir ticaret kentiymiş Manavgat. Kereste ticaretinin yanında üzümcülük de etkin bir ticaret koluymuş. Bugün de ticari hareketliliğinden bir kaybetmişliği yok. Bot ve yat yapımı tersaneciliğinde bölgenin en mühim yatırım alanı. Bölgede yetişen zeytinin kıymeti de biliniyor artık. Manavgatlı eksin diye, ücretsiz yüz binlerce zeytin fidanı dağıtılmış. 20 bin dekara ulaşan zeytinlik alanıyla Manavgat bin 500 ton zeytinyağı üretim kapasitesine ulaşmış. Yeni açılan firmalarla bölgedeki zeytinyağı fabrikası sayısı 11'ye ulaşmış. Üretilen zeytinyağı bölgedeki otellerin mutfağında kullanıma ve yerel market ihtiyaçlarına cevap veriyor ama şimdilik. Önümüzdeki 5 yıl içinde Antalya yöresinin zeytini, sızma zeytinyağı şişelerinde ulusal marketlere girecek.