CHP, KHK'lar için Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor

CHP Sözcüsü Tezcan, olağanüstü toplanan MYK toplantısının ardından yeni KHK'lar için Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında olağanüstü toplanan MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

"17 ayda neyi yapamadılar. Hala Türkiye niye OHAL şartları altında. OHAL KHK'ları Meclis'i tamamen feshetmeye yönelik. Meclis'i tatil ettiler, ettiklerinin ertesinde pazar günü 2 KHK yayımladılar" diyen Tezcan, "Buna ilk itirazı TBMM Başkanı'nın yapması gerekirdi. TBMM'nin şanını korumakla yükümlü olan TBMM Başkanı'dır. Sayın Meclis Başkanı'nın böyle bir derdi yoktur. Meclis'in etkisizleştirilmesinin temsilcisi olmaya aday bir noktadadır" ifadelerini kullandı.

Tezcan'ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:

"Militarist bir toplum, militarist bir devlet yaratılmaya çalışılıyor"

- Tek adam rejimlerinin militarist bir şekilde tahkim edildiği rejimlerin adı diktatörlüktür. AK Parti Genel Başkanı'na sesleniyorum. Buradan demokrasi değil, faşist rejimler çıkar. Türkiye bu noktaya doğru sürüklenmiştir. Militarist bir toplum, militarist bir devlet yaratılmaya çalışılıyor.

"Bu hüküm örtülü bir af getirmektedir"

- En çok tartışına madde 121. maddesi. Yani bir cezasızlık hükmü içeren madde. Ne diyor? "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına bakmaksınız 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket edilen kişi hakkında, ceza verilmez" diyor. Sokaktan geçen kişi ben terörle mücadele ediyorum diye suç işlerse buna ceza vermeyeceksin. Hiçbir ciddi devlette olmaması gereken bir şey. Militarist devletlerde olur, faşist devletlerde olur, paramiliter güçler kurarak toplumu korkutmak isteyen diktatörlüklerde olur. Bu madde iktidar eli ile sivil silahlı çete kurma maddesidir. Niyetiniz o değilse niyetinizi doğru ifade edin. Bu hüküm bir örtülü af getirmektedir. Geçmişte böyle suç işlemiş olanları affediyorum diyor. TBMM af getirecek olsa 5'te 3 çoğunluk olması lazım. Bundan sonra da bunu yaparsan ben sana ceza vermeyecek bir ortamı yaratabilirimin de ifadesidir. Türkiye'yi bir ateşin içine atmak peşinde misiniz?

"Nasıl güveneceğiz?"

- AK Parti Genel Başkanı 2014'te ne diyordu? "Esnaf gerektiğinde asayişi sağlayan, polistir, askerdir" diyordu. Bütün bu KHK'ların oluşumunda bir kişiden bahsediyoruz. Nasıl güveneceğiz? Aşağıdaki insanlar kendilerince işgüzarlık yapıp böyle bir toplumsal çatışmanın fitilini ateşlerse ne yapacaksınız? Derhal bu tehlikeli uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz iktidarı. Bu düzenlemelerin derhal kaldırılması gerekir. 

- Aynı KHK'larda yüksek yargının düzenlendiğini görüyoruz. Yargıay ve Danıştay düzenleniyor. Yargıtay'a 100, Danıştay'a 16 yeni üye getiriliyor. Bu yöntem, sayın Erdoğan, bilindik bir yöntem. FETÖ icadı yöntem. FETÖ icadı yöntemleri kuıllanarak FETÖ ile mücadele edemezsiniz. Şimdi aynı usul yöntemlerle yol yürümeye devam ediyorsunuz. 

- Taşeron düzenlemesi patenti bize ait olan bir düzenlemedir. İktidarın en azından söylem düzeyinde bunu kabul etmiş olmak zorunda kalmış olması sevindiricidir. Bu projemizi önce çaldılar, ona bir şey demedik. Sonra bozdular, milleti de iğfal ettiler. Parlamento, işçi sendikaları, meslek örgütleri devre dışı bırakılmıştır. Durumu kurtarmaya dönük bir düzenleme yapılmıştır. Eksik ve yetersiz bir düzenlemedir. Kısmen de olsa taşeron işçiye kadro verilmiş olması sevindirici bir husustur. Tamamını kapsayan bir düzenleme yapılmamıştır. Garip bir nokta sınav getirilmiştir. Neyin sınavını yapacaksın? Zaten kendisini kanıtlamış, yıllardır çalışıyor. Bu yeni yandaşlara kadro açma gayretidir. Bir de güvenlik soruşturması getirmişler. Başbakanlık Müsteşarı mı atıyorsun? Bir başka önemli nokta haklarından feragat edeceksin diyorsun. Hiçbir şey istemeyeceksin diyorsun. Bütün haklarından feragat etme hükmünü nasıl getiriyorsun?

- Bu KHK'lar 20 Temmuz darbesinin sıkıyönetim bildirileridir. Artık Türkiye OHAL KHK'ları ile yönetiliyor. Anayasa Mahkemesi'nin aslında 1991 yılında verdiği 2 önemli karar vardır: OHAL döneminde çıkarılan kararnameler OHAL'in amcına uygun olmalıdır. Bugünkü AYM konjonktür mahkemesi olduğu için, Anayasa Mahkemesi olarak değil ana darbe mahkemesi olarak hareket ettiği için o içtihadından döndü. 17 aydır Türkiye'nin yaşadığı sıkıntıda en önemli vebal sahibi Anayasa Mahkemesi'dir. Bu KHK'yı Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz. Daha önce götürdüğümüzü reddetmiş olmasına rağmen bir kere daha onlara günahlarını affettirme fırsatı vereceğiz. Bakalım vicdanları sızlamış mı?