CHP'den "Palalı" teklif

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – CHP, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı, haberleşme hakkı, basın özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğünün kullanılmasına hukuka aykırı bir davranışla engel olan kimselerin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını öngören kanun teklifi verdi. 

Gezi Parkı eylemcilerine Talimhane'de pala ile saldıran ve mahkeme tarafından hakkında yakalama kararı çıkartılan Sabri Çelebi'nin Fas'a gitmesinin ardından, CHP Çelebi'nin durumuyla da doğrudan ilgili bir kanun teklifi verdi. 
CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan tarafından TBMM Başkanlığına sunulan "Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nde TCK'nın 114. maddesinin 2. Fıkrasından sonra gelmek üzere şu bendin eklenmesi istenildi: 
"a)Türk Ceza Kanunu ve ceza hükmü taşıyan özel kanunlarda suç olarak düzenlenmiş olsa dahi evrensel hukuk kuralları, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM içtihatlarında yer alan ifade, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı, haberleşme hakkı, basın özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğünün kullanılmasına hukuka aykırı bir davranışla engel olan kimse 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun silahla işlenmesi veya halkta korku, kaygı ya da panik yaratması halinde ceza yarı oranında arttırılır. Suçu tahrik ve teşvik edenler hakkında da sanıkla aynı cezaya hükmedilir. 
Bu suçun işlenmesi sırasında, yaralama, yaralamaya teşebbüs, tehdit, cinsel taciz gibi eylemlerin gerçekleşmesi ve başkaca ceza hükmü taşıyan maddelerin ihlal edilmesi halinde sanık hakkında ayrıca o suçlardan da cezaya hükmedilir." 

Mevcut ceza hükümleri olayın vahametini karşılamaktan uzak
Teklifin gerekçesinde ise, Gezi eylemleri sırasında demokratik ifade, toplanma, yürüyüş, itiraz hakkını kullanan eylemcilere karşı sopa, silah, pala ya da zırh olarak adlandırılan kesici aletlerle saldıran ve halkta panik ve korku uyandıran davranışları sergileyen kişilerin tepki yarattığı ifade edildi. "Toplumsal barışı zedeleyen ve salt kişilerin ifade ve toplanma, yürüyüş ve gösteri yapma özgürlüklerini engellemeyi amaçlayan bu eylemlerin TCK ya da özel yasalarda yaptırıma bağlanmış yaralamaya teşebbüs, tehdit, silah taşıma gibi bir kısmı şikayete bağlı suçlarla karşılaştırılamayacak ölçüde derinliği olduğu açıktır" denilen gerekçede, mevcut ceza hükümlerinin de eylemin ve olayın vahametini karşılamaktan uzak olduğu kaydedildi. İktidar milletvekillerinin de bu tür olumsuz olaylarda cesaret verici davrandığı ileri sürülen gerekçede, şunlar kaydedildi: 
"Oysa orada hedef alınan kişiler değil onların ifade, örgütlenme ve toplantı ve gösteri yapma özgürlüğüdür ve mağdurun kişiliğinde tüm toplumun özgürlüğü tehdit altında bırakılmaktadır. Yasanın amacı kişi bazında esas alınan temel hak ve özgürlüklerin aslında kamunun özgürlüklerinin güvencesi olduğu ve bunların ihlali halinde kamunun özgürlüklerinin tehdit altında olduğu ve tam da bu sebeple özel olarak buna yönelik ihlallerin cezalandırılması gerekliliğidir. 
Yasa teklifi temel gerekçesini Anayasanın 90/son fıkrası yollamasıyla AİHS 1. maddede yer alan devletin, kişilerin ve kişi bazından hareketle tüm toplumun hak ve özgürlüklerinin sadece sağlanması değil, özgürlüklerin ve o özgürlükleri kullananların korunması amacıyla üstlenmiş olduğu pozitif yükümlülüğünden almaktadır."