CHP'den Sarıgül açıklaması
ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, "Mustafa Sarıgül'ün CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olacağı ve Kılıçdaroğlu ile diyalog köprüsü kurulduğu" iddialarına ilişkin, "CHP açısından önemli olan İstanbul'u kazanacak bir adayın belirlenmesidir. Bu o kişi veya bu kişi olabilir ama o belirlenecek kişinin o seçimi mutlaka alması gerekir" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında dış politikadaki gelişmeleri değerlendirdi.
Cenevre'de yapılacak Suriye toplantısına değinen Loğoğlu, Türkiye'ye iki ayrı görev düştüğünü belirterek şöyle dedi:
"Adalet ve Kalkınma Partisi'ne düşen birinci görev bu Cenevre sürecine gerçekten samimi olarak katıksız, şartsız destek vermeleri. İkinci görev Suriye muhalefeti üzerindeki etkilerini kullanarak Suriye muhalefetini bu konferansa katılmaya teşvik etmeleri ve razı etmeleri. Suriye rejimine de bu yönde telkinlerde bulunması gerekli ve yararlı olabilir diye düşünüyorum."
Cenevre'de eli kana bulaşmamış taraflar katılacak ise Türkiye bu toplantıya katılabilir mi?
Geçtiğimiz hafta Amman'da Suriye'nin Dostları Çekirdek Grup Toplantısı yapıldığını hatırlatan Loğoğlu, İran ve Hizbullah'a "Suriye'den çekil" çağrısı yapıldığını ifade etti. Bu mesaja Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun da öncülük yaptığını belirten Davutoğlu, "Bu yaklaşım doğrudur Sayın Davutoğlu'nun. Ama Suriye'de eli bulunan herkesin bu ellerini Suriye'den çekmesi lazım. Suriye'deki en büyük dış yabancı elde Türkiye'nin elidir. Dolayısıyla Türk hükümetinin Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının Suriye'deki elini çekmesi Suriye'ye yapılacak en büyük yardımdır. Sayın Davutoğlu Cenevre sürecine eli kana bulaşmamış olanların katılması gerektiği yönünde bir duruş sarf etmiştir, biz buna da katılıyoruz ama Sayın Davutoğlu'nun kendisine şu soruyu sormasını istiyoruz. Cenevre'de eli kana bulaşmamış taraflar katılacak ise Türkiye bu toplantıya katılabilir mi? Bu kadar oradaki çatışmalara taraf olmuş, çatışmaları körüklemiş büyümesine katkıda bulunmuş bir Türkiye hangi vicdanla o toplantıya katılacaktır?" diye sordu.
İktidarın yürüttüğü siyasetin çürüdüğü anlamına gelmektedir
Reyhanlı'daki saldırıya değinen Loğoğlu, "Birden bire bu işlerden CHP'nin sorumlu olduğu gibi bir iddia ortaya atıldı.Yine bu iktidar ne yapmıştı, bazı CHP'li belediyelerin PKK'ya yardımda bulunduğu iddiasını ileri sürmüştü. Bu konudaki iddiayı ileri sürenlerin Türkiye'nin ana muhalefet partisine böyle bir olayla bağlamaya kalkışması artık siyasetin özellikle iktidarın yürüttüğü siyasetin çürüdüğü anlamına gelmektedir" dedi.
Sarıgül
Bir basın mensubunun, "Mustafa Sarıgül'ün CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olacağı ifade ediliyor. Kılıçdaroğlu ile de bir görüşme köprüsünün kurulduğu iddia ediliyor, ne diyorsunuz?" sorusuna Loğoğlu, "Böyle bir görüşme olup olmadığından bilgim yok. Bilgim olmadığı için oldu da diyemiyorum olmadı da diyemiyorum ama İstanbul'un önemi belli. Sayın Mustafa Sarıgül'ün gazetelerde medyada yer alan konumu belli. CHP açısından önemli olan İstanbul'u kazanacak bir adayın belirlenmesidir. Bu o kişi veya bu kişi olabilir ama o belirlenecek kişinin o seçimi mutlaka alması gerekir" yanıtını verdi.
"Sizce Sayın Sarıgül İstanbul'u alabilir mi?" sorusuna da Loğoğlu, "O sorunun cevabını bilsek mesele zaten bitmiş olabilir. Ama yapılan haberlerde İstanbul'da çok güçlü bir konumda olduğunu görüyoruz" dedi.
Bir soru üzerine Loğoğlu, "Biz Katar'dan onlarca yüklü kargo uçaklarının Türkiye'ye indiklerini kayıtlardan biliyoruz. Katar'dan herhalde Suriye'ye muz ya da hurma gönderildiğini düşünmüyoruz. Katar ve Suudi Arabistan'ın Suriye muhalefetine çok ciddi yardımda bulunduğunu biliyoruz" diye konuştu.
"Albay ve generallerin daha erken terfi ettirilmesi için bir çalışma yapıldığı ifade ediliyor, ne diyorsunuz?" sorusuna Loğoğlu, "Böyle bir ihtiyacın doğmuş olması düşündürücü. Nedir bu ihtiyaç, bu kadar çok asker içeride, bunun için ne yapalım, telafi etmek için daha çabuk terfi ettirelim. Bu çıkış noktasının sağlıklı olmadığını gösteriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi belki orduyu siyasetin dışına çekmiştir, bu olumsuz bir gelişme değildir, maliyeti çok ağır olmuştur ama Adalet ve Kalkınma Partisi tam aksini de yapmıştır siyaseti ordunun içine sokmuştur. Eğer bu çalışma siyasi anlayışın ürünü ise o zaman üzerinde çok çok dikkatli durmamız gereken bir konudur" yanıtını verdi.