”CHP'nin eleştirileri, eleştirinin çok ötesinde”
AKP Grup Başkanvekili Ergün, CHP lideri Baykal'ın AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerine yanıt verdi
ANKARA - AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, CHP'nin eleştirilerinin "eleştirinin çok ötesinde" olduğunu savunarak, Türkiye'nin geçmişi karartan eylemler ortaya çıktığında, "AK Parti muhalifleri susturulmak isteniyor" denildiğini söyledi.
Ergün, TBMM'de düzenlediği basınla sohbet toplantısında, Baykal'ın kendi partisine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerine yanıt verdi. CHP'nin eleştirilerinin "eleştirinin çok ötesinde" olduğunu savunan Ergün, Türkiye'nin geçmişi karartan eylemler ortaya çıktığında, "AK Parti muhalifleri susturulmak isteniyor" denildiğini söyledi. "Dünyanın neresinde silahla bombayla muhalefet yapılıyor? Buna göz mü yumulsun?" diye soran Ergün, aynı şekilde bir gruba vergi kaçakçılığı cezası kesildiğinde de muhalefetin "özgür basın susturuluyor" diye tepki gösterdiğini anlattı.
Böyle bir yaklaşımla hareket etmenin sorunları çözmeyi kolaylaştırmayacağını kaydeden Ergün, "Ne yapsın vergi denetmenleri, kontrolörleri? Bir kaçakçılık ihbarı aldığında görmezden mi gelsinler?" sorusunu yöneltti.
Basına yansıyan bazı telefon konuşmalarına da işaret eden Ergün, "Bu konuşmada olduğu gibi 'küçük rakamlarla geçiştiriliversin' politikalarına mı yönelsin kamu görevlileri? Bunu mu istiyorsunuz? Yoksa vergi denetmenleri, bıraksın büyük vergi kaçakçılarını, seyyar köfteci ve simitçinin peşine mi düşsün? Böyle vergi kaçakçılığıyla mücadele yöntemi mi olsun? İnsanlar haksızlığa uğradığında, hakkını arayabileceği yargı ve mahkemeler var. Baykal niçin bunları savunuyor?" diye konuştu.
"İddiaları sürdürmek büyük ayıp"
Ergün, iktidar ve Başbakan Erdoğan'a yönelik iftira ve çamur atıldığını, Almanya'daki Deniz Feneri davasıyla ilgili olarak Baykal'ın "bunu basit bir dava olarak görmeyin, AK Parti'nin siyasetinin finansmanı meselesidir" dediğini ifade ederek, "Böyle bir iddiaya yazıklar olsun. AK Parti, finansman kaynağını defalarca ve en şeffaf şekilde açıklamasana rağmen bu iddiaları sürdürmek büyük ayıptır" dedi.
Baykal'ın "Başbakan'ın dünyanın en zengin 10 siyasetçisi arasında yer aldığı" iddiasında bulunduğunu hatırlatan Ergün, "Bu iddianın kaynağı malum medya grubu, yandaş medya... Oh ne güzel, ilişkiye bak, onlar sizi yönlendiriyor, siz onları savunuyorsunuz. Onlar size malzeme üretiyor, siz onların avukatlığını yapıyorsunuz. Böyle ilişkiye can kurban" diye konuştu.
"Bazı yanlış ilişkiler sürdürülüyor"
Ergün, Doğan Yayın Grubu Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy arasındaki telefon konuşmasının dinlenilmesinin sorulması üzerine, konunun iki boyutu olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birincisi yasadışı boyutu... Hiç kimse yasadışı dinlemeye maruz kalmamalı. İkincisi ise kamuoyuna intikal ettikten sonraki boyutu. Kamuoyuna intikal ettikten sonra bazı yanlış ilişkiler sürdürülmektedir. Bu yanlış ilişkiler, kamuoyunun önüne düştükten sonra, sadece 'kim bunları sızdırdı?' boyutuyla değerlendirilmiyor. 'Bu tür yanlış ilişkiler niye sürdürülüyor?' diye de değerlendiriliyor. Bu tür yanlış ilişkiler olmamalı. Ama maalesef Türkiye'de yanlış ve çarpık ilişkilerin olduğunu bu tablolar önümüze koymaktadır."
Bir gazetecinin, CHP MYK Üyesi Ali Kılıç'ın kendisi hakkında tazminat davası açtığını hatırlatması üzerine, Kılıç'ın iddialarını henüz yanıtlanmadığını, belgeleriyle ortaya koymadığını anlatan Ergün, Deniz Feneri ile ilgili belgelerin nasıl elde edildiğinin de açıklanamadığını söyledi. "Alman Adalet Bakanlığı her isteyene dosya mı veriyor?" diye soran Ergün, bunun, Kılıç ve bazı CHP'lilerin Alman makamlarıyla "çok özel ilişkileri" bulunduğunun bir kanıtı olduğunu iddia etti. Ergün, Kılıç'ın "Almanya'da yanlış ve karanlık ilişkiler içinde olduğunu" ve CHP'yi yanlış bilgilendirdiğini de ileri sürdü.