CHP'den AK Parti'ye gebe eğitiminde işbirliği önerisi

CHP Mersin Milletvekili Atıcı, AK Parti'ye, anneanne ve babaannelerin de dahil olabileceği modelin uygulandığı gebe okulları önerisinde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, iktidar partisine, anne ve babaların yanı sıra anneanne ve babaannelerin de dahil olabileceği bir model ile gebe eğitiminde işbirliği önerisinde bulundu.

Doktor kökenli milletvekillerinden olan Atıcı, tıbbi zorunluluk olmadıkça sezaryen doğum yerine normal doğumun tercih edilmesinin ve bebeklerin anne sütü ile beslenmesinin sağlıklı nesiller yetiştirilmesindeki önemine işaret etti.

Türkiye'de doğum yapan kadınların neredeyse yarısının sezaryen doğumu tercih ettiğine, bebeğin doğumundan sonraki üç gün içinde mama kullanımına geçme oranının ise neredeyse yüzde 90'lara ulaştığına dikkati çeken Atıcı, bunun gebelerin eğitimi ile önlenebileceğinin altını çizdi.

Mersin Tabip Odası Başkanlığı yaptığı dönemde valilik ve il özel idaresiyle işbirliği içinde gebe okulu projesini hayata geçirdiklerini anlatan Atıcı, önemli ölçüde başarılı olan bu projenin tüm ülkeye yaygınlaştırılması konusunda iktidara öneride bulundu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı bütçelerinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri sırasında bu önerisini gündeme getirdiğini aktaran Atıcı, geçmişte Mersin'de uyguladıkları bu modelde gebeler ve babaların yanı sıra anneanne ve babaannelerin de istekleri doğrultusunda programa dahil edildiklerini anlattı.

Atıcı, "Anne adayları programa eşleriyle hatta gelebiliyorlarsa anneleri ve kayınvalideleriyle birlikte katılabiliyorlar. Çünkü bebek doğduktan sonra annelerin anne ve kayınvalidelerinden en sık duydukları laflardan biri 'Kızım sen bilmezsin. Ben üç çocuk doğurdum, ben beş çocuk doğurdum' gibi laflar oluyor. Onları da programa dahil ederek daha başarılı sonuçlar almak mümkün." diye konuştu.

Programın, hamileliğin 20'nci ayından itibaren başladığını ve sekiz hafta sürdüğünü belirten Atıcı, annelerin kolaylıkla anlayabileceği bir dilde yazılmış bir kitap, slayt ve sunum setinin de katılımcılara verildiğini söyledi.

Maket üzerinde pratik eğitim

Program kapsamında annelerin bilgilendirilerek tıbbi açıdan zorunlu olmadıkça sezaryen değil, normal doğumu tercih etmeleri konusunda ikna edilmelerinin esas olduğunu ifade eden Atıcı, ardından bebeklerin anne sütüyle beslenmesinin faydalarının anlatıldığını dile getirdi.

Atıcı, katılımcılara maketler eşliğinde doğumdan bebeğin emzirilmesi, tırnaklarının kesilmesi, banyosunun yaptırılmasına kadar pek çok alanda eğitim verildiğini, ihtiyaç halinde en doğru bilgiye nasıl ulaşabileceklerinin aktarıldığını kaydederek, şöyle devam etti:

"Bu gibi eğitimleri doğum yaklaşınca vermek imkansız. Çünkü doğum yaklaştıkça anneler panik halde olurlar. Hele hele hastaneye yatırılan ve doğum sancısı çeken bir annenin aklı evladını sağlıkla dünyaya getirmekten başka hiçbir şeye odaklanamaz. Doğum yapmış çocuğu ağlayan bir anneye 'Emzir çocuğu' demek sonuç vermez. Onun için 20. haftadan itibaren bunları adım adım doktorlar, ebeler ve hemşireler, alanında uzman kişilerle ağırlıklı olarak da kadın eğitmenlerle anlatıyorduk. Kadın eğitmenler kadınlarla daha iyi temas edebiliyor. Mesela evde doğumu önermiyorduk, sezaryeni önermiyorduk. Sezaryenin ancak bir kurtuluş çaresi olduğunu anlatıyorduk. 'Sezaryen gerekli olduğunda hayat kurtarıcıdır ama gereksiz olduğunda da kötüdür' diyorduk. Tüm bunları alan anneler daha sonra da normal doğum yapmaya ikna oluyorlar, normal doğum yapıyorlar ve daha sonrasında da emziriyorlar. Çünkü normal doğum yapan kadınlar daha kolay şekilde emziriyorlar. Bu projeye katılan kadınların büyük çoğunluğu normal doğum yaptılar ve mamaya ihtiyaç duymadan emziriyorlardı."

"Elde edilecek başarı kime yazarsa yazsın, helal olsun"

Mersin'de uyguladıkları ve başarılı olduğunu gördükleri projenin Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasının sağlıklı bir nesil için önemli olduğunu dile getiren Atıcı, "Proje ile anne adayları normal doğum ve bebeğin anne sütüyle beslenmesi konusunda ikna edilebilir. Partiler üstü bir yaklaşımla projeyi bütün Türkiye'ye yaygınlaştırabiliriz. Anneler ve bebekler için yapılacak her türlü projede işbirliğine hazırız. Umarım kabul görür." değerlendirmesinde bulundu.

İktidar ve muhalefetin ortak bir projeye imza atabileceğini, bunun örneğinin geçmişte yaşandığını belirten Atıcı, çocuklarda ileri yaşam desteği projesinin böyle geliştiğini aktardı.

Atıcı, şunları söyledi:

"Daha önce çocuklarda ileri yaşam desteği projesini geliştirdik Sağlık Bakanlığına götürdük. Bu proje, çocuklara nasıl ilk yardım yapılabileceği, uzman doktor gelinceye kadar acil müdahalenin nasıl gerçekleştirileceği esasına dayanıyordu. Allah var, dönemin ilgili bürokratları da projeye dört elle sarıldılar. Bütün Türkiye'de uygulandı, halen de uygulanıyor. Oradan elde edilecek başarı kime yazarsa yazsın, helal olsun. Yeter ki bu işler yapılsın. Benim ülkemde o program sayesinde bir çocuğun hayatı kurtulduysa onun değeri oy ile ölçülmez. Anneler, bebekler ve çocuklar için yapılacak bütün programlarda biz işbirliği ve desteğe hazırız."

Bu konularda ilginizi çekebilir