Çimento’daki dev birleşme neyi değiştirecek?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Emir ADIGÜZEL / (HeidelbergCement AG, Akdeniz Bölgesi, Orta Doğu Bölgesi ve Uluslararası Ticaret’ten sorumlu COO)

Dünyanın en büyük iki çimento üreticisi Fransız Lafarge ve İsviçreli Holcim, 7 Nisan 2014 tarihinde, şirket evliliği yapacaklarını açıkladılar. Holcim’in her 10 Lafarge hissesine karşılık 9 hisse vereceği, yaklaşık 21 milyar dolar değerindeki bu birleşme, 2014’ün en büyük ikinci şirket evliliği olarak tüm dünyanın dikkatini çekti. Çimento sektörü tarihinde ise şimdiye kadarki en büyük birleşme olarak yerini aldı. Bu birleşme ile yeni oluşacak şirket “LafargeHolcim”, 380 milyon ton üretim kapasitesi ile dünyanın en büyük çimento üreticisi olacak.

HeidelbergCement, Almanya ise 110 milyon ton üretim kapasitesiyle dünyanın1 ikinci büyük üreticisi konumuna gelecek. 
“LafargeHolcim” genel merkezinin Zürih’te olacağı, hisselerinin ise hem Zürih hem de Paris borsalarında işlem göreceği bildirildi. Şirketin başına ilk olarak, birleşme fikrinin sahibi ve tarafları ikna eden kişi olan, Lafarge CEO’su Bruno Lafont’un geçeceği bildirilmişti. Sonra Mart 2015’e kadar gelen süreçte Holcim’in şirket performansları konusundaki itirazı neticesinde, yeni CEO olarak Eric Olsen her iki şirket tarafından kabul edildi. Hem Amerikalı hem de Fransız olan Eric Olsen, Lafarge’da genç COO’lardan biri olarak görev yapıyor. Verilen bilgiye göre şirketlerin birleşme sürecinin Temmuz 2015’e kadar sonlandırılması planlanmış durumda.

Bu birleşmeyi üç farklı bakış açısıyla değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Birincisi: Lafarge ve Holcim şirketleri açısından, ikincisi: küresel anlamda sektör açısından ve son olarak da Türkiye pazarı ve ihracatı üzerindeki etkileri açısından:

Öncelikle Lafarge ve Holcim cephesinden bakıldığında, bu birleşmenin üretim kapasitesi açısından dünyanın en büyük şirketini oluşturacağı kesindir. Yaklaşık 90 ülkede operasyonları bulunan ve Çin hariç, dünyadaki çimento üretiminin yüzde 20’sini gerçekleştiren dev bir şirket olacak. Artması planlanan verimlilik –tek bir idare, teknoloji ve bakım/onarım merkezleri olması ve oluşturulan diğer sinerjiler sayesinde şirketin dışa bağımlılığının azaltılması– ve artan satışlar ile büyüyen satın alma gücü sayesinde nakit akışı ve karlılık açısından güçlü bir şirket oluşturabileceği düşünülebilir. Tabii birleşme sürecinin doğru yönetilmesinin, birleşmenin başarısında en önemli etken olacağını ayrıca vurgulamalıyım. Keza şirket kültürlerinin çok farklı olduğu bu büyüklükte birleşmelerin zaman zaman başarısızlıkla sonuçlanma ihtimali de söz konusudur. Örneğin, Chrysler –Daimler (Mercedes) ve Omnicom-Publicis birleşmelerinde olduğu gibi. Tabii ki bütün büyük birleşmelerin başarısız olacağını söylemek doğru değil, fakat özellikle Mart 2015’e kadar olan süre zarfında, ilk başta atanan CEO’nun değiştirilmesi, anlaşmanın finansal değerlendirmesinde yapılan değişiklikler ve iki şirketin yönetim biçimi ve uygulamalarına bakıldığında diyebilirim ki şirket kültürleri arasında büyük farklılıklar vardır. (Lafarge – tipik bir Fransız oysa Holcim – köklü bir İsviçre - Alman bölgesi kültürüne sahipler.) 
Sektör açısından baktığımızda, bu birleşmenin pazar üzerinde büyük bir etkisi olmayacağı kanısındayım. Dolayısıyla bu birleşmenin asıl kazancını, iki şirketin maliyet sinerjileri ve dağıtım kanalı optimizasyonu olarak görmek mümkündür.

Öte yandan, IMF tarafından açıklanan büyüme tahminine göre, gelişmiş ülke ekonomileri -başta Amerika olmak üzere- güçlü düzelme sinyalleri verirken, gelişmekte olan ülkelerde durum eskisi kadar parlak değil ve büyümenin geçen seneki beklentilerin oldukça altında olacağı tahmin ediliyor. Bu makroekonomik çerçevede yeni şirketin “LafargeHolcim” iyi konumlanmadığı söylenebilir. İlk olarak ABD’ye baktığımızda, ekonominin hızlı toparlanması ile çimento tüketiminin ve ithalatının hızla artması bekleniyor. (2015-2019: 189% büyüme2). LafargeHolcim Amerika’da çok kuvvetli değil. Öte yandan, dünyada çimento tüketiminin en hızlı artması beklenen Afrika bölgesinde de LafargeHolcim’in güçlü bir yapılanması bulunmuyor. Buna karşılık HeidelbergCement hem Amerika’da hem de Afrika’da (8 ülkede 10 milyon ton kapasite) çok iyi bir şekilde konumlanmış durumda. LafargeHolcim Dünya’nın birkaç bölgesi dışında (ki bunlar Hint okyanusu, Avustralya Yeni Zelanda vb.) dominant bir pozisyona sahip olamıyor. Tüm bunların ışığında, Lafarge-Holcim birleşmesinin sektör üzerinde şu anda ya da gelecekte konsolidasyon dışında radikal bir etkisinin olacağını düşünmüyorum.

Türkiye'ye etkisi ne olacak

Türkiye’ye etkisine gelince… İlk olarak geçen yıl söz konusu birleşme duyurulduğunda, sektörün en büyük 3 şirketinin (Sabancı-HeidelbergCement, OYAK, Limak) LafargeHolcim’in anti tekel mecburiyeti yüzünden satmak zorunda kaldığı fabrikalar için heveslendiğini, yurtdışında satın alma ve büyüme ihtimali ile heyecanlandığını biliyoruz. Fakat grubun elden çıkarmak zorunda bırakıldığı varlıklarını İrlandalı CRH firması paket olarak satın alınca, bu hayaller suya düştü. Bilindiği gibi Türkiye iç pazarında, Lafarge’ın ya da Holcim’in üretimi bulunmuyor. En son Lafarge, Ereğli’deki varlıklarını Sanko’ya satarak Türkiye pazarından çıkmış oldu. Dolayısıyla, birleşmenin Türkiye iç pazarı üzerinde bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Öte yandan, dış piyasada durum farklı olabilir. Yunanistan, İspanya ve Fas da milyonlarca ton üretim fazlası ve alıcı pazarlarında var olan dağıtım kanalları ile yeni LafargeHolcim şirketinin çimento ihracatında Türkiye’nin karşısına daha güçlü bir şekilde çıkabileceğini söyleyebiliriz. Yani, bu ekstra kapasite Türkiye’den yapılacak ihracatlar üzerinde bir baskı oluşturacaktır. Bu baskıya karşı iyi konumlanmak için, uluslararası çimento pazarında bir diğer büyük oyuncuyla güç birliğinde olmak, ihracatta kârlılığın büyük bir belirleyicisi olarak ortaya çıkacaktır. Bu çerçevede, arkasına HeidelbergCement’in uluslararası pazarlama gücünü ve güvenilir ticaret kanallarını alan Akçansa gibi şirketlerin diğer şirketlerden çok daha iyi konumlandığını düşünüyorum.

-----
(1) Çin hariç
(2) Portland Cement Association Bahar Tahminleri – ABD çimento ithalatı büyüme tahminleri
DATE:27-05-15