Çin Başbakan'ının ziyaretinin ardından…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Ünal SADE / Kamu Yönetimi Uzmanı

8 yıl aradan sonra Çin'den Başbakan düzeyinde Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleşti.  Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Ven Ciabao 8-9 Ekim 2010 tarihlerinde Türkiye'yi ziyaret etti.

Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Ven Ciabao'nun tarihi Türkiye ziyareti sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Çin ile ikili dış ticaret hacmine baktığımızda, 17 milyar dolar gibi bir dış ticaret hacmine sahibiz. Bugün aramızda bir takvim belirledik. Bu takvime göre 2015'e kadar bu ticaret hacmini 50 milyar dolara çıkaralım dedik." Şeklindeki açıklamayı ikinci etap olarak 2020 yılını belirlediklerini ve "2020 yılında da bu ticaret hacmini 100 milyar dolara ulaştıralım" şeklinde bir mutabakata vardıklarını ifade ettiğini öğrendik.

Ziyaret sırasında Hilton Otel'de kalan Çin Başbakanını yurdun çeşitli yerlerinden gelen Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği üyelerinin protestoları da aralarından birinin Çin Başbakanı Ven Ciabao'ya fırlattığı ayakkabı da kamuoyunun gündeminde yeterince yer almadığını da gördük.

Eylül ayının Çin-ABD arasında sıkıntılı bir sürecin başladığı bir dönem olarak hafızalarda yer aldığı günlerin arkasından Çin Başbakanının Türkiye'den başlayan ziyaretler zincirini daha anlamlı hale gelmiştir.

Eylül ayının sonunda ABD'de Kongre'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi'nde Amerikalı çalışanları ve şirketleri "değerinin altında tutulan" Çin para birimi yuana karşı korumayı amaçlayan yasa tasarısını onayladı. Yasa tasarısı 79'a karşı 348 destek almış oldu.

Yasa başta Çin olmak üzere ülkesine ticari avantaj sağlamak amacıyla para değerini düşük tutan ülkelere yaptırım uygulanabilmesinin önünü açıyor ve  son on yılda imalat sektöründe işsiz kalan 2 milyondan fazla kişinin işini kaybetmesine yol açtığını düşündükleri Çin'e güçlü bir mesaj olarak görülüyor.

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi 20 yıl önce yılda 5 milyar dolar olan ABD-Çin dış ticaret açığının şu anda haftada 5 milyar dolara ulaştığını ve bu dengesizliğe dur demek ve Amerikalı işçileri korumak için harekete geçmenin zorunluluğunun tasarıyı gündeme getirdiği ifade ettiğini görüyoruz.

Çin'in para birimi yuanı sürekli maniple ettiğini ve yuanın dolar karşısında değerinin %40 daha düşük tutulduğunu iddia eden yasa savunucuları bu durumun ABD'de Çin ürünlerini ucuz ve daha rekabetçi, Çin'de ise ABD ürünlerini daha pahalı hale getirdiğini ve çok sayıda Amerikalının sırf bu sebeple işini kaybettiğini iddia etmişlerdir.

Çin yönetimin itirazlarına rağmen ABD'de bu gelişmelerin yaşandığı şu günlerde Türkiye-Çin dış ticaretinin 2015'e kadar 50 milyar dolara, 2020 yılında ise 100 milyar dolara çıkarılma arzusunun Başbakanımızca Çin Başbakanın ziyareti sırasında "mutabakata vardık" şeklinde açıklanması doğrusu kafamı karıştıran bir beyan olmuştur.

Neden mi?

1971 yılında toplam ithalat-ihracatı 4 milyar dolar olan Çin'in sadece Türkiye ile olan dış ticaret hacmi 2008 yılı itibariyle 17 milyar dolara ulaşmıştır.

Türkiye-Çin ekonomik ilişkileri maalesef ülkemiz aleyhine her yıl artarak devam eden bir seyir izlemektedir.

Çin-Türk dış ticareti

Yıllar İhracat İthalat Hacim Denge

2002 268.229 1.368.317 1.636.546 -1.100.088

2003 504.626 2.160.298 3.114.924 -2.105.672

2004 391.585 4.476.077 4.867.662 -4.084.492

2005 549.764 6.885.400 7.435.164 -6.335.636

2006 693.038 9.669.110 10.362.148 -8.976.072

2007 1.039.523 13.234.092 14.273.615 -12.194.596

2008 1.437.354 15.642.623 17.079.977 -14.205.269

Yukarıdaki tablo aslında her şeyi özetlemektedir.

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca açıklanan son verilere göre Ocak-Ağustos 2009 ayında 891 milyon dolar olan Çin ihracatımızın Ocak-Ağustos 2010 da 1.451 milyar dolara çıktığını (Artış oranı %62.8)

Ocak-Ağustos 2009 ayında 7.738 milyar dolar olan Çin'den ithalatımız Ocak-Ağustos 2010 da 10.671 milyar dolara çıktığını (Artış oranı %37.9)

Görmekteyiz. Yani ihracattaki kısmi yükselmeye rağmen Ocak-Ağustos 2010 döneminde Çin dış ticaret açığımızın 9.220 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Özetle 2010 yılının ilk sekiz ayında toplam 12.122 milyar dolara ulaşan Çin-Türkiye dış ticaret hacminin %88'ini Çin'den yaptığımız ithalat oluştururken ancak %12'sini Çin'e yaptığımız ihracat oluşturmaktadır.

Hepimizin bildiği üzere Çin çok uzun bir zamandan beri "barışçıl yükseliş" adını verdiği bir politika yürütmektedir. Temel amaç kimseyle kötü olmamak ve bütün enerjisini ekonomik büyümeye vermektir. Çin Başbakanının temaslarını bu çerçevede değerlendirmekte fayda vardır.

ABD'nin kendi şirketlerini ve çalışanlarını düşük yuan politikası destekli Çin dış ticaret baskısına karşı önlem almak zorunda kaldığı şu günlerde Çin-Türkiye dış ticaretinin yukarıda ifade ettiğim yapısı dönüştürülmeden Çin-Türkiye dış ticaretini önce 50 milyar dolara sonra 100 milyar dolara çıkarmak ne derece doğru olur ve ne sonuçlar ortaya koyar iyi düşünmek gerekir diye düşünüyorum. Umarım "mutabakat" içerisinde bu sorunun çözümü de vardır.