Çin'de yeni bir dönem Çin'de iktidar değişiminin ardından

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
Prof. Dr. Seriye SEZEN / Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Öğretim Üyesi
seriyesezen@hotmail.com
 
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi, en büyük ihracatçısı ve enerji tüketicisi Çin Halk Cumhuriyeti'nde (ÇHC) Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 18. Ulusal Kongresi kasım ayında yapıldı. Kongrede 82 milyon üyeyi, ülke çapında 40 seçim bölgesinden seçilen toplam 2.267 delege temsil etti. Kadınların %23'ünü, etnik azınlıkların %11'ini, 35 yaş altındakilerin %5'ini oluşturduğu delegelerin yaş ortalaması ise 52 idi.  İlk kez yedi delege ile 16. kongrede temsil edilen özel sektör bu kongrede çoğunluğu büyük işletmelerden gelen 34 delege ile temsil edildi.  2000'lerin başında parti üyeliğinin iş dünyasına açıldığı Çin'de parti üyesi işadamlarının sayısı 3.5 milyondur. Dışa açılma döneminde büyük bir iç göçün yaşandığı ülkede sayıları 300 milyona yaklaşan göçmen işçileri ise 26 delege temsil etti. 
ÇKP Kongresi'ne ABD başkanlık seçimleri kadar ilgi göstermeyen ulusal basınımızın bir bölümünde kongre sonuçlarına ilişkin haberler yanlış ve yanıltıcı olduğundan öncelikle kongrede ne yapıldığını özetlemekte yarar var. 
Partinin en üst organı olan kongre, beş yıl süreyle kendi adına karar alacak 205 asıl üyeden oluşan 18. Merkez Komitesi ile 130 üyeden oluşan Merkez Disiplin Teftiş Komisyonu ve 11 üyeli Merkezi Askeri Komisyonu seçti. Yeni Merkez Komitesi de, Parti Genel Sekreteri'ni, 25 üyeli Politbüro (Siyasal Büro) ile Politbüro Daimi Komitesi üyelerini seçti. Parti Genel Sekreterliği'ne beklendiği gibi Xi Jingping seçildi. Xi aynı zamanda silahlı kuvvetleri kontrol eden ÇKP Merkez Askeri Komisyon Başkanlığı görevini de üstlendi. Bu konuda beklenti, Hu Jintao'nun, Jiang Zemin'de olduğu gibi Askeri Komisyon Başkanlığı'nı bir süre daha sürdürerek görev değişiminin daha sonra yapılması yönündeydi. Böylece Deng sonrasında başlayan, her 10 yılda parti liderliğinin, önceden hazırlanan kadrolara kongreler aracılığı ile teslim edilmesi geleneği bu kongrede de sürprizsiz biçimde gerçekleşti ve ÇKP ile ÇHC'yi 2017'ye kadar yönetecek beşinci kuşak liderler belirlenmiş oldu. 
Parti organlarının seçiminin yanı sıra, 18. kongrede, 17. Merkez Komitesi adına Parti Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Hu Jintao'nun sunduğu çalışma raporu onaylandı ve parti tüzüğünde değişiklikler yapıldı. 
Hu'nun kongre mesajları
Beş yılda bir yapılan ulusal kongrelerde parti genel sekreterinin genel kurula sunduğu rapor, yalnızca sekreterin görev süresince yapılanların bir özeti ya da önemli parti meseleleri hakkındaki kişisel değerlendirmelerini içeren bir belge değildir. Bundan öte, kolektif liderliğin geçmişi yorumlamasına, bugünü değerlendirmesine ve gelecekteki politikaların çerçevesini belirlemesine olanak sağlayan çok amaçlı resmi bir platformdur.  Rapor, ülkenin gelecekte izleyeceği politikaların ana izleklerini ulusal ve uluslararası kamuoyuna göstermesi açısından da önemlidir. Devlet Başkanı ve ÇKP eski Genel Sekreteri Hu Jintao'nun konuşması bu bağlamda değerlendirildiğinde, öne çıkan mesajlar şöyle özetlenebilir:  
- Hegemonya peşinde olmayacağız: Çin'in ekonomik bir güç haline gelmesi beraberinde, 21. yüzyılın egemen gücü Çin mi olacak sorusunu/tartışmasını (Batı dünyasında kaygısını) getirdiğinden, Çinli liderler her fırsatta barışçıl kalkınmayı vurgulamaktadırlar. Hu, ülkenin barışçı kalkınmadan ve uluslararası sorunların barışçı yoldan çözümünden yana olduğunu bir kez daha belirterek Çin'in hiçbir zaman hegemonya peşinde olmayacağını açıkladı. "Acaba yeni bir egemen güç olarak ABD'nin yerini Çin mi alacak" kaygılarına bir yanıt niteliğindeki bu mesajın yanı sıra hegemonyanın, politik güç kullanmanın ve müdahaleciliğin arttığı yönündeki sinyallerin varlığından söz eden Hu, böylece mevcut hegemonik ilişkilerden Çin'in rahatsızlığını da örtülü biçimde dile getirdi. 
- Egemenliğimizi korumaya kararlıyız: Hu'nun konuşması, halen komşu ülkelerle süren sınır anlaşmazlıklarına yönelik mesaj da içeriyordu. Çin'in komşularıyla iyi ilişkilerini sürdüreceğini belirten Hu, ülkenin egemenliğini, çıkarlarını ve güvenliğini korumaya kararlılıklarını ve herhangi bir dış baskıya boyun eğmeyeceklerini vurguladı. 
Liberal demokrasi gündemimizde yok: Çin'in kapitalizme yönelmesi, Batı dünyasında tıpkı Sovyet Bloku'nda olduğu gibi mevcut siyasal rejimin de değişeceği beklentisini yaratmıştı. Tek parti rejimi, insan hakları ihlali ve hukuk devletinin gerçek anlamıyla kurulmamış olması, Çin'e yönelik Batı kaynaklı eleştirilerin klişe vurgularıdır. 2007 kongresinde ve geçen yıl yapılan Ulusal Halk Kongresi toplantısında olduğu gibi 18. Kongre'de de bu konuda çok açık bir mesaj verildi: "Siyasal yapımızı geliştirmeye yönelik reformları sürdüreceğiz, ama hiçbir zaman batı siyasal sistemini kopya etmeyeceğiz." 
- Yolsuzluğu yok etmez isek o bizi yok edecek: Kimi yazarlarca ÇKP'nin sonunu getirecek bir olgu olarak değerlendirilen yolsuzluk ve yolsuzlukla mücadele, Çinli liderlerin her platformda dile getirdikleri süreğen sorunlardandır. Bugüne kadar vali, belediye başkanı, parti sekreteri gibi üst düzey yöneticiler yolsuzluğa bulaştıkları gerekçesiyle görevden alınmıştı. Demiryolu Bakanı Liu Zhijun ile Politbüro üyesi ve Chongqing Parti Sekreteri Bo Xilai'nin  yolsuzluğa karıştıkları gerekçesiyle görevden alınmaları, yolsuzluğa karşı mevcut tepkileri daha da artırmıştı. 
Yolsuzluğa ve yozlaşmaya karşı savaşma kararlılıklarını belirten Hu'nun, ilk kez "eğer yolsuzluğu yok etmez isek, bu; partinin, hatta devletin çöküşüne yol açacak" şeklinde net konuşması, parti için uyarı olduğu kadar ulusal kamuoyundan partiye karşı artan tepkileri yumuşatmaya yönelik bir mesaj olarak algılanmalıdır. 
- İç tüketime dayalı büyümeye ve bilimsel kalkınmaya devam: 18. Kongre, küresel krizin derinleşerek sürdüğü, ihracata dayalı büyüyen Çin'in pazarlarının daraldığı, büyüme hızının yavaşladığı bir dönemde toplandı. Diğer yandan ülkenin son otuz yılda "her koşulda büyüme" politikası, toplumsal eşitsizlikleri çoğaltmış,   çevreyi tahrip etmiştir. Gerek tek çocuk politikası gerekse yaşam süresindeki artışa bağlı olarak yaşlı nüfusun artışı bir başka sorun alanıdır. Halen %13 olan yaşlı nüfusun oranının 2030 yılında %24'e, 2060 yılında %51'e ulaşması öngörülmektedir.  Petrolde dışa bağımlılığın %60'lara yaklaştığı Çin'in bir diğer temel sorunu büyümeye bağlı olarak artan enerji açığıdır. 
Çin, 2004'te "dengesiz, sürdürülemez ve eşgüdümsüz" olarak nitelenen, geniş ölçüde yatırım ve ihracata dayanan bu büyümenin terkedilerek, iç tüketime dayalı yeni bir kalkınma politikası benimsemişti. 2007'de yapılan 17. Parti Kongresi'nde ise "bilimsel kalkınma" yaklaşımı parti tüzüğüne eklenmişti. Bu yaklaşım, Çin'i, nitelikli işgücüne, gelişmiş bilim ve teknolojiye, yüksek kaliteye, enerji tasarrufuna ve dengeli kalkınmaya dayanan bir topluma dönüştürmeyi hedeflemektedir.  İç tüketime dayalı büyüme ve bilimsel kalkınma, hem 11. Kalkınma Planı'nın hem de 2011-2015 yıllarını kapsayan, "bilimsel ve barışçı kalkınma" temalı 12. Kalkınma Planı'nın dayandığı ana politikalardır. 
Hu Jintao, ekonomik büyüme ve kalkınma konularına geniş yer vermekle birlikte, konuşmasında yeni bir yaklaşım, farklı bir mesaj yoktu. Söyledikleri, daha çok, yıllar önce ilan edilmiş, kalkınma planlarında da yer alan, "tüketime dayalı büyüme ve bilimsel kalkınma"nın devamlılığını ve hızlandırılması gerektiğini vurgulamaktan ibarettir. Dolayısıyla, kongrede yeni bir büyüme politikasının ilanı söz konusu değildir.
Parti üyelerinin, 2020'ye kadar her açıdan orta düzeyde refah bir toplumun yaratılmasına odaklanmasını isteyen Hu'nun konuşmasında, bu bağlamda öne çıkan başlıca hedefler şunlardır:
- Bilimsel, niteliği ve performansı geliştirmeye dayalı kalkınma,
- Yaşam standartlarının yükseltilmesi,
- Kişi başı gelirin 2020'ye kadar 2010'daki seviyenin iki katına çıkarılması, 
- Güçlü, sürdürülebilir, kaynak koruyan, çevre dostu bir kalkınma,
- Köy ve kır nüfusunu kapsayan sosyal güvenlik sisteminin kurulması.
 
Sonuç
18. Parti Kongresi'nde genel sekreterin yanı sıra parti organlarının üyeleri de önemli ölçüde değişti. Ancak yeni bir olgu olmayan geniş çaplı değişim ÇKP'nin 1980 sonrasında uyguladığı ana politikadır. Örneğin, 1982-2012 yılları arasında Merkez Komitesi üyelerinde değişim oranı %50 ile 68 arasındadır.  Bu dönem boyunca parti-devlet politikaları da, her aşamada daha da ilerletilen, istikrarlı bir yön değişimine girdi. Çin usulü sosyalizm, sosyalist piyasa ekonomisi veya reform ve dışa açılma olarak adlandırılan bu yön değişikliği bir tür devlet kapitalizmine kontrollü geçiştir. Konuya bu bağlamda yaklaşıldığında Çin'in yoluna devam edeceği söylenebilir. Zaten Çin'de geçerli olan kolektif liderlik, kişisel tercihlere dayalı politika oluşturmayı dışlamaktadır. Öte yandan, merkezi planlamayı terk etmekle birlikte Çin hala planlı kalkınan bir ülkedir ve gerek kalkınma planları gerekse tematik planlar ülkenin temel politika belgeleridir. Liberalizmin giriş kapıları olan bölgeleri yönetmiş liderlerin çoğunlukta olduğu Politbüro Daimi Komitesi'nin yeni bileşimi de liberal politikalardan geriye dönüş olmayacağının işaretidir. 
Bugün Çin'in ulaştığı ekonomik ve siyasal gücün göstergesi olarak sayısal veriler yerine iki gelişmeye dikkat çekmek yeterlidir. Bunlar; Yuan'ın uluslararası rezerv para olabileceği öngörüsü ile artık tek kutuplu bir dünya düzeninin sonuna gelindiği tartışmalarıdır. Ancak yeni yönetimin işi kolay değildir. Kriz içindeki Avrupa'yı heyecanlandıran iç tüketime dayalı büyüme, genel refah seviyesinin artırılmasını, bu da yatırımların ve iç tasarrufların azaltılmasını gerektirmektedir. Yolsuzluk, eşitsizlik ve ekonomik politikalarından kaynaklanan toplumsal memnuniyetsizlik, tarımsal toprağın hızla azalışı, çevre kirliliği, büyüyen enerji açığı, artan yaşlı nüfus, yüksek teknolojiye ve nitelikli işgücüne dayalı üretim hedefinin gerektirdikleri, başlıca iç sorunlardır. ABD'nin Asya-Pasifik Bölgesi'nde askeri varlığını güçlendirerek Çin'i kuşatma girişimi, Japonya ve Güney Çin Denizi ülkeleriyle yaşanan anlaşmazlıklar da, yeni yönetimi meşgul edecek dış sorunlar arasındadır. 
Son olarak, küreselleşmenin bir ürünü ve küresel kapitalizmin asal parçalarından biri olan günümüz Çin'in geleceğinin, küresel kapitalizmden ve küresel krizden bağımsız değerlendirilemeyeceği vurgulanmalıdır. Çin'in geleceğini, başka bir ifadeyle liderlerin seçimlerini belirlemede, iç koşullar kadar ve belki daha fazla bu değişken etkili olacaktır. 
 
(1) http://www.guardian.co.uk/world/2012/nov/09/china-communist-party-faitful-congress, 15.11.2012.
(2) Global Times, 4/973, November 12, 2012, s. 4.
(3) Cheng Li, "Preparing for the 18th Party Congress: Procedures and Mechanisms", China Leadership Monitor, No. 36, s. 9.
(4)China Daily, November 9, 2012, s. 1, 5.
(5)Bo yolsuzluk gerekçesiyle görevden uzaklaştırılmakla birlikte, bunun ne ölçüde gerçek neden olduğu tartışmalıdır. Bu kongrede Politbüro Daimi Komitesi üyeliğine kesin gözüyle bakılan Bo'nun, Mao dönemini çağrıştıran uygulamaları nedeniyle, eskiye dönüşe tahammülü olmayan mevcut yönetimce kongre öncesinde tasfiye edildiği yönünde değerlendirmeler vardır. 
(6) Çin'de ekonomi büyürken toplumsal eşitsizlikler de arttı. 1978'de 0,22'lik Gini katsayısı ile dünyanın en eşitlikçi ülkesi olan Çin'in bu katsayısı 2011'de 0,42'ye yükseldi. Genel refahı sağlayıcı kapsamlı düzenlemeler yapılması ve gelir dağıtım sisteminin iyileştirilmesine öncelik verilmesi, 17. Merkez Komitesi'nin de talepleri arasındaydı. 
(7) OECD, Looking to 2060: Long term Global Growth Prospects, Economic Policy Papers, No.3, 2012, s. 13.
(8) Seriye Sezen, Çin'in İkinci Uzun Yürüyüşü, TODAİE, Ankara 2009, s. 224.
(9) OECD verilerine göre (Factbook 2011-2012, s. 52) 2010 yılında kişi başı GSMH 7.500 ABD Doları olduğuna göre, 2020'ye kadar 15.000 ABD Doları hedeflenmektedir. 
(10) Cheng Li, a.g.k., s. 8.
 
Yeni Politbüro Daimi Komitesi: Çin'in en güçlü liderleri
Parti genel sekreterliğine Xi Jinping'in seçilmesine kesin gözle bakıldığı için 18. Kongre'nin en kritik seçimi, Merkez Komitesi Siyasal Bürosu'nun (Politbüro) Daimi Komitesi seçimleri idi. Biçimsel olarak en üst organ Ulusal Kongre olmakla birlikte, yetkiler zincirleme bir alt organa devredilerek (parti üyelerinden delegelere; delegelerden merkez komitesine; merkez komitesinden siyasal büroya; siyasal bürodan daimi komiteye) fiili yetki, Çin'in en güçlü siyasal kişilerinden oluşan Politbüro Daimi Komitesi'nde toplanmaktadır. 
Politbüro Daimi Komitesi'nde üye sayısı dokuzdan yediye indirildi. Beklendiği gibi, Komitenin en genç üyeleri olan Xi Jinping (59) ve Li Keqiang (57) dışındaki üyeleri yenilendi. Komiteye giren yeni üyeler; Başbakan Yardımcısı ve Chongqing Belediyesi Parti Sekreteri Zhang Dejiang (65), Şanghay Belediyesi Parti Sekreteri Yu Zhengsheng (67), Başbakan Yardımcısı Wang Qishan (64), Başbakan Yardımcısı ve Tianjin Belediyesi Parti Sekreteri Zhang Gaoli (65), ÇKP Propaganda Dairesi Başkanı Liu Yunshan (65). Yaş ortalamasının 63 olduğu komitede, mühendislerin ağırlıkta olduğu eski komiteden farklı olarak sosyal bilimler eğitimi görenler çoğunlukta. Demokratik Kore Cumhuriyeti'nde ekonomi okuyan Zhang Dejiang dışında hepsi yükseköğrenimlerini Çin'de yapmış. Parti ve devlet yönetiminde en alt düzeyden üst düzeylere kadar zengin bir çalışma deneyimi, üyelerin ortak niteliği. Bir diğer ortak özellik hepsinin erkek ve Han soyundan olmasıdır. 
Xi ve Li'nin Komite'deki kıdemleri ve yeni üyelerin yaş nedeniyle beş yıl sonraki Komite'de yer almayacakları hesaba katıldığında, yeni dönemde Xi ve Li'nin ikili liderliklerinin baskınlığına dayanan bir kolektif liderliğin geçerli olacağı öne sürülebilir. Kolektif liderliği zayıflatacak bir başka etmen üye sayısının azaltılmasıdır. Karar almayı hızlandırmak amacıyla yapılan bu değişiklikle farklı çıkar gruplarının Komite'de temsili daraltıldı. Bu olgulara rağmen, Xi'nin, kimi, "başbakan" rejimine dayanan parlamenter sistemlerde olduğundan çok daha fazla "eşitler arasında birinci" olarak çalışacağı ve başta emekli liderler olmak üzere birçok kesimin karar sürecinde etkili olabilecekleri belirtilmelidir.
Parti yönetimindeki bu değişikliği, 2013 yılı bahar aylarında yapılacak Ulusal Halk Kongresi (UHK) seçimleri ile devlet yönetimindeki değişiklik izleyecek. UHK seçimleri ile devlet başkanı/yardımcısı, başbakan, UHK başkanı gibi yeni devlet görevlileri belirlenecek. Parti-devlet bürokrasinin tekilliğine dayanan Çin'de, yeni genel sekreter Xi, Hu Jintao'dan devlet başkanlığı görevini de devralacak. Başbakanlığa Li'in devralması, diğer üyelerin de UHK ve kabinede görev alması bekleniyor.
Yeni üyeleri basına tanıtımı sırasında yaptığı kısa ve Partinin halkın hizmetinde olduğunu vurgulayan konuşmasında Xi Jinping'in 20 kez halk sözcüğünü kullanması dikkat çekti. Xi, partinin çözmek zorunda olduğu temel sorunları; yolsuzluk, rüşvet, halktan uzaklaşma ve parti görevlilerinden kaynaklanan kırtasiyecilik olarak belirtti. 
Tüzükteki değişiklikler
1980 sonrasında yapılan her kongrede ÇKP Tüzüğü'nün değişmesi olağanlaşmıştır. Bugüne kadar sayısı 50'yi aşan tüzük değişikliklerinin kronolojik bir incelemesi, ÇHC'nin son otuz yıldaki köklü değişim politikalarının bir çerçevesini verecektir. 1992'deki 14. Kongre'de "Çin usulü sosyalizm", 1997'de yapılan 15. Kongre'de "Deng Xiaoping Kuramı", 2002'deki 16. Kongre'de işadamlarının partiye kabulünü öngören "Üç Temsilci" yaklaşımı Parti Tüzüğü'ne girmişti. 2007'de yapılan 17. Kongre'de ise tüzükte iki önemli değişiklik yapılmıştı: Parti tarihinde ilk kez "din" kavramı tüzüğe girmiş ve ÇKP, "dindar kişileri, ekonomik ve toplumsal kalkınmaya katkı yapmak üzere bir araya getirmekle" görevlendirilmişti. İkinci önemli değişiklik ise "kalkınmaya bilimsel yaklaşım", kısaca "bilimsel kalkınma" yaklaşımının tüzüğe girmesiydi. İlk kez 2003 yılında Hu Jintao tarafından kullanılan bu kavramın partinin mevcut ideolojik kaynaklarıyla aynı önem çizgisinde olduğu vurgulanarak tüm üyeler ve parti örgütleri bu yaklaşımı uygulamakla görevlendirilmişti. 
Kongrede bu konuda bir ileri adım daha atılarak, bilimsel kalkınma yaklaşımının, "Marksizm-Leninizm, Mao Zedong Düşüncesi, Deng Xiaoping Kuramı ve Üç Temsilci düşüncesinin yanı sıra partinin uzunca süre bağlı kalacağı kuramsal rehber olduğu" tüzüğe eklendi. Böylece, Marksizmi çağdaş Çin'in gerçekleriyle uyumlaştırmayı temsil eden bilimsel yaklaşımın tüzük içindeki yeri pekiştirildi. Ekolojik ilerlemenin geliştirilmesi ihtiyacı, reform ve açılma politikasının önemi ve Çin usulü sosyalizm, sosyalizm kuramları ile sosyalist sistemin Partinin başlıca başarıları olduğu yönündeki vurgular tüzüğe yapılan diğer ilaveler arasındadır.