Citi, ticaret köprüleri kuracak
Citibank AŞ Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, mütekabiliyet esasıyla Türkiye için önemli 5 ticaret bölgesinde 'dış ticaret masaları' kuracaklarını açıkladı. Akçaoğlu, Türk işadamları için ticaret köprüleri oluşturmak istediklerini belirtti.
Ece CEYHUN
Citi, gelişen pazarları birbirine ticaret köprüleri ile bağlayacak. 100 ülkede yerleşik sermayedar olarak faaliyet gösteren ve aralarında Türkiye'nin de olduğu 15 ülkeyi öncelikle büyüme pazarı olarak ilan eden uluslararası bankacılık grubu Citi, şimdi bu ülkeler arasındaki ticaretin gelişmesi için çalışacak.
Citibank AŞ Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, Türkiye'nin dış ticaretinin yoğun olduğu ülkelerde faaliyet gösteren Citi Gruba dahil bankaların kendi ülkelerinde Türkiye dış ticaret masası kurarak Türk firmalarına bankacılık hizmeti vereceklerini açıkladı. Akçaoğlu aynı şekilde Citibank AŞ'nin de Türkiye'de dış ticaret masaları kuracağını ve Türkiye ile dış ticareti olan ülkelerin firmalarına Türkiye'de bankacılık hizmeti vereceğini belirterek "Hedefimiz firmalarımızı dünyaya taşımak. Dünyayı da firmalarımızın ayağına getirmek istiyoruz" dedi.
Citibank AŞ Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, uluslararası bankacılık grubunun Londra'daki merkez ofisinden ilk Türk Genel Müdür olarak Türkiye'ye geri dönüş yaptığında DÜNYA'ya en büyük hedeflerinin Türk firmalarını dünyaya açmak olduğunu söylemişti. Akçaoğlu şimdi bu hedef doğrultusunda global bir bakış açısı ile ilerleyen bankanın 2012'nin ilk çeyreğinde yapacağı lansmanın ipuçlarını yine DÜNYA'ya anlattı. Akçaoğlu, dünya ekonomisini, dünya ekonomisine yön veren trendleri devamlı araştırdıklarını ve dünya ticaretini devamlı analiz ettiklerini belirterek her ülkenin kendi firmaları için öne çıkan pazar ve sektörleri araştırdığını belirtti. Akçaoğlu, "Firmalarımızı karlı büyütmek, firmalarımız büyüdükçe büyümek istiyoruz. Hedefimiz firmalarımızı dünyaya taşımak. Dünyayı da firmalarımızın ayağına getirmek istiyoruz. Bu yolun başındayız. Bu uzun soluklu bir süreç. Bunlar orta-uzun vadeli projeler ve bölüm bölüm devreye alacağız. Şimdi, Citi dünyada yabancı sermayeli global firmaları yönetme modelinin tersini dizayn ediyor. İhracat yapan Türk firmalarını dünya el üstünde taşıyacak" dedi.
Dış ticaret masaları açacağız
Akçaoğlu şöyle devam etti: "Son 2-3 yıldır yaptığımız çalışmalarla önemli bir database kuruldu. Ülkeler arası ticaret, bu ticaretin kırılımları, ülkelerin bu ticaret içindeki pazar payları, bu ticaretin yıllar itibariyle gösterdiği değişim ve bu değişimdeki finansman ihtiyaçları. Bu finansman ihtiyaçları nasıl değişiyor ve biz nasıl bankacılık ürünleri geliştirebiliriz diye tartışıyoruz. Her ülke katma değeri nasıl artıracağını araştırıyor. Citi'nin global bir banka olmasının müşterisine getirdiği farkı, farklı ülkelerdeki Citi Grup bankalarının kendi ülkelerinde kurdukları dış ticaret masaları ile göstereceğiz. Hangi ülke Türkiye'nin ticaret koridorunun içindeyse o ülkelerde faaliyet gösteren Citi Grup bankaları Türk ihracatçıları ve yatırımcıları için dış ticaret masası açacak. Yani bu tek yönlü olmayacak. Böylece bir Türk firması bir ülkeye gittiğinde mevzuattan, finansmana her türlü sorununu konusunda uzman bir ekiple çözme şansına kavuşacak. Sektörel çözümleri de çalışıyoruz. Türk firmalar dünyada hangi sektörde, hangi ülkede rekabette öne çıkabilir diye de araştırıyoruz. Hem de artan birleşme ve satın alma fırsatlarından nasıl yararlanabilirler bunu da çalışıyoruz."
5 bölge öne çıkıyor
Akçaoğlu, şimdi Türkiye ile dış ticaret yapan ülkeleri belirlediklerini burada da Çin, Hindistan, Rusya, Afrika ve Ortadoğu'nun öne çıktığını ifade ederek, "O ülkelerdeki Citi Grup bankaları nezdinde bizim dilimizi bilen ve Türkiye'deki ihracatçılarla devamlı iletişimde olacak ihtisas ekipleri olacak. Yine aynı şekilde örneğin Citibank Çin'in Türkiye masasında Türkiye'yi bilen birisi oturacak. Türk Mevzuatını bilecek Türkiye'de dış ticaret nasıl işliyor? Bunu bilecek" ifadelerini kullandı.
Citi'nin belirlediği 15 ülke içinde dış ticaret masalarının kurulmasının çok önemli bir adım olduğunu kaydeden Akçaoğlu, "Sadece Türk ihracatçılar ve yatırımcılar için birkaç ülkede dış ticaret masaları kurmak yetmiyor. Ardından Citibank AŞ olarak Türkiye'de de Türk firmalarının ihracat yaptığı ülkelerin firmalarına bankacılık hizmeti vermek üzere dış ticaret masası kurulacak" bilgisini verdi.
Turkiye'den yöneticiler önemli pozisyonlarda
Aslında Citibank AŞ, kurulacak dış ticaret masaları için odağına ağırlıklı olarak Türkiye'nin ihracat yaptığı merkezleri almış durumda. Bu noktada da bir süre önce ihraç ettiği 2 önemli isme de güveniyor. Bunlardan biri Murat Özülkü. Citibank AŞ'de Operasyon ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışan Özülkü, şimdi Doğu Afrika Bölgesi'nde Global İşlem Bankacılığı'ndan sorumlu ve 4 Afrika ülkesinin başına geçti. İkinci isim ise Emre Karter. Karter, Citibank AŞ Global İşlem Bankacılığından sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdürürken Citigroup Rusya ve BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) Global İşlem Bankacılığı Başkanı görevine atandı. Türkiye için de bu iki bölge çok önemli.
İhracatta adres gelişen pazarlar
Citibank AŞ olarak bankanın global ağını daha fazla kullanıp, müşterilerine daha katma değerli bir hizmet vermek istediklerini anlatan Akçaoğlu, dünyada sermayenin ve ticaretin yeniden şekillendiğini kaydetti. Bugün büyük ülkelerin gelişmekte olan ülkelerde yatırım olanakları aradığına dikkat çeken Akçaoğlu, "Dünya çapında sermaye gelişmekte olan ülkelere kayma arayışı içinde. Firmalar sıkıntıda olan, kar marjı düşük ülkelere ihracat yapmak istemiyorlar. Rahat ihracat yapacağı ve ülke riski daha düşük pazarlara gitmek istiyorlar. Burada da adres gelişmekte olan ülkeler. Türkiye ise global sorunların yaşandığı bir döneme ekonomik açıdan kuvvetli girdi. Ayrıca Türkiye'nin jeopolitik konumu çok kuvvetli. Türkiye bugün 3 saatlik bir zaman dilimi içerisinde 35 ülkeye, 4 saatlik zaman dilimi içerisinde ise 56 ülkeye uçulabilen çok önemli jeopolitik üstünlüklere sahip bir ülke. Artık dış ticarette mesafeler ve maliyet çok önem kazandı. Tabii bir de Türkiye muazzam güçlü bankacılık sektörü ile de bir güç. Ayrıca bizim ülkemizin insan kaynağı çok önemli. Bizim yöneticilerimiz her dönemde yönetime vakıf. Kriz döneminde de yönetim becerisine sahip" değerlendirmesinde bulundu.
'Geleceği' ülke olarak çalışmak lazım
Türkiye'nin herkesin radarında olduğunu vurgulayan Akçaoğlu, Türkiye'yi ‘parlayan bir yıldız' olarak nitelendirerek "Bunu çok iyi kullanıyor olmamız lazım. Bu sadece kamunun, özel sektörün ya da bankacılık sektörünün değil tüm ülke olarak bunu çalışmamız lazım. Bu değişime her sektörün ayak uydurarak değiştirmesi lazım. Dünya bir değişimden geçti. Bizim alıştığımız bildiğimiz doğrular ve mevhumlar karıştı. Artık daha detaylı düşünmek lazım. Çok iyi kurgulamak ve geleceği analiz etmek lazım. ‘Türkiye herkesin radarında' diyoruz Türkiye'nin kuvvetlerini nasıl maksimum fayda ile ortaya çıkarabiliriz ülke olarak bunu çalışmamız lazım" dedi.
Firmalar için bundan sonra global olmanın ve doğru risk analizleri yapmanın öneminin giderek artacağına işaret eden Akçaoğlu, "Eskiden kredi analizleri yapardık. Bakardık Avrupa'ya ihracat yapıyor ne güzel derdik. Ama dünya değişti ve Avrupa'ya ya da ABD'ye ihracat yapmak tek başına yeterli bir kıstas olmaktan çıktı. Artık sadece bugünü değil geleceği iyi analiz etmek lazım" diye konuştu.
Gelişen pazarlar arasındaki ticaret artıyor
Citi Global İşlem Bankacılığı Hazine ve Dış Ticaret Çözümleri Global Başkanı ve CEO'su Naveed Sultan'da dünya ticaretinde öne çıkan trendleri ve gelişmeleri anlattı. 100 ülkede nakit yönetimi ve dış ticaret işlemlerine bakan 15 bin kişilik bir ekibi yöneten ve Türkiye'yi ticaret köprüsü olarak gören Sultan özetle şu bilgileri verdi:
* Dünya ticaretini etkileyen en önemli trend globalleşme. Doğu büyük bir hızla ekonominin merkezi olmak üzere ilerliyor. Dünyada ekonomide yeniden şekilleniyor ve buna bağlı olarak da gelişmekte olan pazarların gelişmiş pazarlardan ayrıştığını net bir şekilde görebiliyoruz. İstatistiklere baktığımızda eskiden dış ticaret dediğimizde gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasındaki ticaretin yoğun olduğu bir dünyadan bahsederken artık gelişmekte olan pazarların kendi aralarındaki ticaretin de arttığını görüyoruz. İki gelişmekte olan pazar arasındaki büyümenin diğeri ile karşılaştırıldığında çok daha hızlı bir şekilde büyüdüğünü görüyoruz.
* Gelişmekte olan pazarların gelişmiş pazarlara olan bağımlılığının azaldığını görüyoruz. Eskiden bütün teknoloji gelişmiş pazarlarda buna karşılık insan gücü de gelişmekte olan pazarlardaydı. Ama son yıllarda gelişmekte olan ülkelerde de eğitim düzeyi ve yatırımlar artarken, alt yapı gelişmeye başladı. Üstelik gelişmekte olan ülkelerde teknoloji tarafından inanılmaz derecede bir büyüme var.
* Dış ticarette teknolojinin ağırlığı da artıyor. Eskiden ticarette kağıda bir bağlılık söz konusuydu. Şimdi giderek teknolojinin söz sahibi oluyor. Bu da uluslararası ticaret akışının da büyümesini sağlayacak faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
* Bir başka trend de yenilikçilik. Dış ticaretin finansmanı, tedarik zincirinin finansmanı gibi bir çok konuda yenilikler yapılıyor. Ama bir trend daha var. Yeni bir ürün koyduğunuz zaman bunun raf ömrü çok kısalıyor. Dünyanın global ve dış ticarette öncü bankalardan biri olarak dış ticarette ard arda bu kadar yeniliği nasıl sunabiliriz önümüzdeki dönemde diye devamlı bakıyoruz.
* Dünya ticareti giderek büyüyecek. Bu hem globalleşmenin hem de teknolojinin beklenen bir sonucu. Aynı zamanda orta sınıfın da gittikçe büyüyor. Çin, Hindistan, Brezilya, bazı Asya ülkeleri, Rusya ve Türkiye ticaret akışının merkezindeki ülkeler olacak. Hem iç hem dış ticaret artacak.
* Çin'in ihracatçı yapısı da ilerideki dönemlerde değişecek. Çin daha fazla harcayacak. Çinli tüketicinin artık daha fazla parası var ama daha harcamaya başlamadı. Bu değişecek.