”Çözüm Rumlar için de bir ihtiyaç”
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türk devleti ile Kıbrıs Rum devletinin eşit statüsünün önemli olduğunu söyledi
LEFKOŞA - KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rumların, "çok korktuğu gelişmelerin, kapının arkasına gelebileceğini" ifade ederek, Kıbrıs sorununun çözümünün sadece Türkler için değil, Rumlar için de bir ihtiyaç olduğunu belirtti.
TRT2'de yayımlanan Günün Konusu programında Duygu Tuncer'in sorularını yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile bugün yaptığı görüşmenin ardından, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik iyimserliğini koruduğunu belirtti.
Kıbrıs sorununa bir çözüm bulma ihtiyacının sadece kendileri için değil, Rumlar için de geçerli olduğunu dile getiren Talat, Kosova ile Güney Osetya ve Abhazya olaylarına üstü kapalı gönderme yaparak, "Onlar (Rumlar) açısından da, dünyamızdaki gelişmeler dikkate alındığında, hiç istemedikleri, çok korktukları gelişmeler kapının arkasına gelebilir. Bundan dolayı da çözüm ihtiyaçları veya çözüm arzuları kamçılanır diye düşünüyorum" dedi.
Talat, görüşmelere, yönetim ve güç paylaşımı konusuyla başlamalarının nedeninin, bu konularda adım atabilirlerse, diğer konulara geçmelerinin daha anlamlı olduğunu kaydetti ve 18 Eylül görüşmesinde de bu konuyu görüşmeye devam edeceklerini söyledi. Talat, 18 Eylül görüşmesinin ardından, kendisinin ve Hristofyas'ın yurtdışı temasları ve araya bayram girmesi nedeniyle, görüşmelerin Ramazan bayramından sonra olacağını açıkladı.
Kıbrıs Türkleri için siyasal eşitliğin çok önemli olduğunun altını çizen Talat, siyasi eşitliğin kendisini, yönetim ve güç paylaşımında gösterdiğini kaydetti. Talat, güç paylaşımı konusunda, egemenlik unsurunun da görüşüleceğini kaydetti.
"Nasıl bir hükümet olacağının, federal hükümetlere bırakılacak yetki kadar önemli olmadığını ifade eden Talat, "Önemli olan Kıbrıs Türk halkının kullanacağı yetkiler" dedi. Talat, güç bölüşümü ve federal düzeyde verilecek yetkilerle işe başladıklarını belirterek, "Zaten biz federal yetkileri tanımlayacağız sadece. Federal yetkileri tanımlayıp orada bırakacağız. Çünkü gerisi kurucu devletlerin yetkisi olacak" diye konuştu.
"Bizim tezimin Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Rum halkı ile siyasi eşitliğinin olması üzerine kurulu" diyen Talat, Kıbrıs Türk devleti ile Kıbrıs Rum devletinin eşit statüsünün önemli olduğunu söyledi. Talat, "Bizim en hassas olduğumuz konu iki halkın siyasi eşitliğidir... Siyasi eşitlik halklar arasında olacak, devletler arasında olacak olan eşit statüdür" dedi.
"Bazı ortak noktalara vardık"
Bugünkü görüşmede bazı konularda "ortak noktalara vardıklarını" belirten, ancak detay vermeyen Talat, tartışmalara devam ettiklerini, bazı uzmanlardan görüş alacaklarını ve gelecek hafta görüşmeye devam edeceklerini söyledi. Müzakerelerin devam ettiğini ve basın aracılığıyla müzakere edilmeyeceğini kaydeden Talat, müzakere edilen konuların da basında tartışılmayacağını ifade etti.
"Taviz vermeden, anlaşma mümkün değil"
Talat, Hristofyas'ın "taviz vermeyeceğiz" yönündeki açıklamasıyla ilgili görüşünün sorulması üzerine de, bunun Rum iç kamuoyuna yönelik sözler olduğunu belirterek, al-ver sürecine girmeden, adım atmadan anlaşmanın olmayacağını vurgulayarak şöyle konuştu:
"Esneklik göstermeden taviz vermeden, anlaşma mümkün değil. Bunu herkes biliyor. O da taviz verecek, biz de taviz vereceğiz, doğrusu budur bunun. Taviz vermemek diye bir şey söz konusu olamaz."
Görüşmelerin prensibiyle ilgili olarak, "Her konuda anlaşmadan hiç konuda anlaşılmış sayılmıyor. Son derece önemli bir ilke. Onu uyguluyoruz" diyen Talat, konuları basın önünde konuşmamalarının nedeninin spekülasyon olduğunu, özellikle Kıbrıs Rum basının çok fazla spekülatif haberler yaptığını, bunun da müzakere sürecine zarar verdiğini söyledi.
"Bütünlüklü bir çözüm peşindeyiz"
Bütünlüklü bir çözüm peşinde olduklarını kaydeden Talat, çözümün, bütün unsurlarıyla anlaşıldıktan sonra halkın oyuna sunulacağını bildirdi. Talat, tezlerinde Annan planının önemli bir yeri olduğunu, Annan planından esinlendiklerini, ancak masada tartıştıklarının Annan planı olmadığını kaydetti.
Talat, anlaşamadıkları konuları, anlaşamadıkları dosyasına koyup, başka konulara geçeceklerini, daha sonra, anlaşamadıkları konuları yeniden ele alacaklarını ifade etti. Talat, bugün başkanlık konusunun görüşülmediğini, federal hükümetin yetkileri üzerinde durduklarını belirtti.
Garantiler
Cumhurbaşkanı Talat, Rum yönetimi eski lideri Tasos Papadopulos'un, Garanti ve İttifak Anlaşmalarını, Türk askerinin durumunu Annan planını ret gerekçesinin bahanesi haline getirdiğini ve Rum seçimlerinde de tüm adaylarının bunu konuşmaya başladığını anımsattı.
Bunun uluslararası bir anlaşma olduğunu ve tüm taraflar kabul ederse anlaşmanın değişeceğini, bütün taraflar kabul etmezse değişmeyeceğini Rumlara da söylediğini aktaran Talat, Rumların, Türkiye'nin garantörlüğünden, Garanti ve İttifak anlaşmalarının devamından "endişe" duymasının "gerçek bir endişe olmadığını" vurguladı.
Türkiye'nin durup dururken adaya müdahale etmediğini ifade eden Talat, Türkiye'nin adaya müdahalede "geç bile" kaldığını, müdahalenin gecikmesi nedeniyle Kıbrıslı Türklerin de sabrının taştığını söyledi.
"En zor konu mülkiyet"
Talat, herkesi ilgilendirdiği için, müzakerelerde en zor konunun mal-mülk konusu olacağını ve konunun çözümünün zamana yayılacağını belirtti. Mülkiyet konusunun mutlaka iki taraftan da onay çıkacak şekilde çözülmesi gerektiğini ifade eden Talat, "Aksi halde, Kıbrıs sorununun çözümünün onaylanmamasının nedeni mülkiyet olursa çok yazık olur" diye konuştu.
Talat, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer'ın görüşmelerdeki tavrını da "iyi" olarak niteledi ve "Beklediğimizin dışında değil. Tam pasif değil ama aktif bir tutum içinde de değil" dedi.