Cumhurbaşkanı, Borçlar Kanunu'nu onayladı

İşçi-İşveren, alıcı-satıcı ve kiracı-evsahibi ilişkilerinde yeni dönem başlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 6098 sayılı "Türk Borçlar Kanunu", 6100 sayılı "Hukuk Muhakemeleri Kanunu" ile 6101 sayılı "Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"u onayladı.

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, kanunları, Anayasanın 89. maddesinin birinci fıkrası ile 104. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün onayladığı Borçlar Kanunu, borçlu-alacaklı ilişkilerinin yanı sıra başta evsahibi ile kiracı ilişkisi olmak üzere sosyal hayatın birçok alanında önemli yenilikler içeriyor.

Kanuna göre, borç ilişkilerini düzenleyen bireysel sözleşmeler, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacak.

Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak.

Nişanlıya, sevgiliye de tazminat hakkı

Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak.

Faize sınır geliyor

Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek.

Taşınmaz satışı sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenecek. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmayacak. Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı olacak.

Kiracı - ev sahibi ilişkisi de düzenleniyor

Türk Borçlar Kanunu ile kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başlayacak.

Gayrimenkulu kiralayan, mal sahibinden kiralanan yerle ilgili ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilecek. Bu sürede ayıp giderilmezse kiracı, bu ayıbı mal sahibi adına gidertebilecek ve bundan doğan alacağını kira bedelinden kesebilecek. Ayıbın verilen sürede giderilmemesi durumunda, kiracı sözleşmeyi feshedebilecek.

Kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra kiralanan yer herhangi bir nedenle el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olacak.

Kiracı, aksine sözleşme ve yerel adet olmadıkça, kira bedelini ve gerekiyorsa ısıtma, aydınlatma ve su gibi yan giderleri her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödeyecek.

Kiraya verenler, konut ve çatılı iş yerlerinde, sadece kira bedelini değil, elektrik ve su gibi yan giderleri de ödemeyen kiracılara karşı, temerrüt sebebiyle tahliye davası açabilecekler.

Balkonda mangal bitti

Sözleşmeye uygun olarak özenle kullanacak ve komşulara gerekli saygıyı gösterecek kiracının, bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya veren, en az 30 gün süre vererek, durumunu düzeltmesi için ihtarda bulunacak. Ancak kiracının davranışları komşular tarafından çekilmez hale gelirse, ev sahibi yazılı bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilecek. Uyarıya rağmen yüksek sesle müzik dinleyen, gürültü patırtı, balkonda mangal yapan kiracının sözleşmesi iptal edilebilecek.

Kira zammı yılık ÜFE'yi geçmeyecek

Konut ve çatılı iş yerlerinde mal sahibine verilen depozito miktarı, 3 aylık kira bedelini aşamayacak. Güvence olarak para verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, mal sahibinin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatıracak. Güvence senetleri ise bankaya depo edilecek. Banka güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesi ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilecek.

Kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak.

Kira bedeli yabancı bir para birimiyle belirlenmişse, 5 yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamayacak. Sözleşmenin yapıldığı dönemde öngörülmeyen olağanüstü durumların ortaya çıktığı ve aşırı ifa güçlüğünün oluştuğu durumlarda, taraflar 5 yıllık süreyi beklemeden, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilecekler.

İşçi-işveren ilişkilerinde de yeni dönem

İşçi, üçüncü kişilerle ücret karşılığında anlaşmalar yaparak işverene karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal edemeyecek ve işvereniyle rekabete yol açacak iş ve işlemlerde bulunamayacak.

Hizmet ilişkisinin devamı süresince iş gördüğü sırada öğrendiği üretim ve iş sırları gibi bilgileri, kendisi veya başkalarının yararına kullanamayacak olan işçi, hizmet ilişkisi sona erse bile işverenin haklı yararlarının korunması için gerekli olduğu ölçüde sır saklamakla yükümlü olacak.

İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumlu olacak.

İşveren, işçiye sözleşmede veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise "asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücreti ödemekle" yükümlü olacak. İşveren, fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretini en az yüzde 50 fazlasıyla ödeyecek. Belli işlerde aracılık yapması halinde, işçiye aracılık ücreti ödenecek.

Aksine bir adet olmadıkça, işçiye ücreti her ayın sonunda ödenecek. İş sahipleri, işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılacak banka hesaplarına yatıracak.

İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu, işçinin rızası olmadıkça takas edemeyecek.

İşçinin kasten sebebiyet verdiği mahkeme kararıyla tespit edilen zararlarda, işveren, ücretin dörtte birini geçmemek koşuluyla haciz koydurabilecek.

İşçinin, işverenle anlaşarak işin görülmesinde kendi motorlu aracını kullanması durumunda, işveren sadece motorlu aracın işletilmesinin ve bakımının gerektirdiği olağan giderlerden değil, aynı zamanda vergi, zorunlu mali sorumluluk sigortası primleri ve aracın yıpranması karşılığında uygun bir tazminatı da ödemekle yükümlü olacak.

Bu konularda ilginizi çekebilir