”Dağdan inişi hızlandırmalıyız”
Başbakan Erdoğan, 'Başarılı Türk Müteahhitlerine Ödül Töreni'nde bir konuşma yaptı
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletle terör örgütü arasında duvar örmek, ilişkiyi koparmak, terör örgütünü yalnızlığa itmek gerektiğini bildirerek, "Dağa çıkışı engellemek, dağdan inişi hızlandırmak durumundayız" dedi.
Başbakan Erdoğan, Swiss Otel'de düzenlenen "Başarılı Türk Müteahhitlerine Ödül Töreni"nde bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, terör nedeniyle kaybedilenlerin çok açık ve net bir şekilde ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, "Neleri kaybetmedik hem madden hem manen" dedi.
Başbakan Erdoğan, Irak ziyaretinde Irak Başbakanı Nuri El Maliki'den bazı bilgiler aldığını belirterek, "Şu son 7 yıl içerisinde Irak'ta dul kalan kadın sayısı, bana Sayın Başbakan'ın verdiği rakam 1 milyonunu üzerinde...Bunun meydana getirdiği sosyolojik yıkımı düşünebiliyor musunuz? Peki buna karşı verilebilecek bir mücadeleyi düşünebiliyor musunuz? Bu sosyolojik sorun nasıl tedavi edilebilecek? Uzaktan seyredildiği zaman işler kolay geliyor" diye konuştu.
"Biz şu anda hamdolsun bunları yaşamıyoruz ama buna benzer az da olsa yıkımları ülkemizde biz de yaşıyoruz" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim bunları yaşatmamamız lazım. Sorumluluk mevkiinde olan insanlar olarak biz bu sorumluluğu hissederek bu işin üzerine gitmek istiyoruz. Onun için, işin psikolojik boyutu var, sosyolojik boyutu var, olayın güvenlik boyutu var, diplomatik boyutu var, ekonomik boyutu var. Tüm bunların üzerine ısrarla giderek bu işi çözmek zorundayız. Dağa çıkışı engellemek, dağdan inişi hızlandırmak durumundayız. Yani milletle terör örgütü arasında bir duvar örmek durumundayız. O ilişkiyi koparmak durumundayız. Yalnızlığa itmek durumundayız. Ve orada herhangi bir eyleme, olaya karışmamış olanların inanıyorum ki anasının, babasının yanına dönmesi birçok şu anda ıstırap içinde olanları da o ıstıraptan kurtaracaktır ve bu süreci çok daha kolaylaştıracaktır."
"Baraj yapılması onların pazarını bozacak"
Erdoğan, "Terör örgütü, 'kültürel eserlere, Hasankeyf'e el dokundurtmayız' savıyla karşımıza çıktı. Aslında dert başka. Çünkü orada böyle bir barajın (Ilısu Barajı) yapılmasının onların pazarını bozacağı ortada" dedi.
Zaman zaman sanatçıların da işin aslını, ne yapılacağını araştırmadan, bilmeden oraya gittiklerini görünce üzüldüklerini belirten Erdoğan, "Ben inanıyorum ki bu proje bittiği zaman sanatçılarımız gelecekler, o zaman Hasankeyf halkıyla birlikte bunun mutluluğunu ilan edecekler, burada yaşayacaklar" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Ilısu Barajı'ndan da söz ederek, dünyanın artık geçmiş 50 yılın, 100 yılın dünyası olmadığını söyledi.
"Binlerce işsiz ekmek ve aş buluyor"
Erdoğan, ABD'nin, üç terörist başının, uyuşturucu olaylarının içerisinde olduklarını tespit edip Amerika'daki mal varlıklarını dondurduğunu belirterek, "Avrupa'da bunun çok daha fazlası var, Avrupalı liderlere bunu defaatle söylememize rağmen, Avrupalı liderler hala bu işe duyarsız" dedi.
Başbakan Erdoğan, "Çok daha fazlası var, hem teröre karşı olduklarını söylerler, teröre karşı ortak mücadele derler, ilan etmelerine rağmen de bu işin üzerine söylememize rağmen, isim vermemize, belge vermemize rağmen gitmezler. Hatta kırmızı bültenle arananları bile kendi ülkelerinde barındırırlar. Bu kadar açık söylüyorum, ülkemden kaçıp gidenleri de barındırırlar, onlara ikamet de verirler. Nerede kaldı demokrasinin gerçekten özgürlüklerden yana olma anlayışı?" diye konuştu.
Erdoğan, Ilısu Barajı inşaatı sayesinde yüzlerce, binlerce işsizin ekmek ve aş bulduğunu belirtti. Erdoğan, "Bu inşaat 7-8 yıl sürecek ve o çevrede kurulacak olan yeni yapılaşmayla farklı bir güzellik, durum ortaya çıkacak. Bunları özellikle yaşamanın, ön yargılarla ön kabullerle değil, bilerek anlayarak, karşısında olmanın inanıyorum ki işimizi çok daha kolaylaştıracağı ortadadır" ifadesini dile getirdi.
Çağlayan: Türk müteahhitlik sektörü, tüm dünyada birinci olacak
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türk müteahhitlik ve müşavirlik sektörünün, 3-5 yıl içinde dünya pazarından 50 milyar dolar pay alacak seviyeye geldiğini bildirdi.
Çağlayan, "3-5 yıl içinde inşallah Türk müteahhitlik sektörü, tüm dünyada birinci olacak" dedi.
Bakan Çağlayan, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türk müşavirlik, müteahhitlik ve inşaat malzemeleri üreticisi sektörleri ile birlikte öncelikli ülkelere gittiklerini kaydederek, Türk müteahhitlik sektörünün dünyada "Türkler de var" dedirten çok önemli başarılar elde ettiğini söyledi.
Yurt dışı müteahhitlik sektörünün 7 yıl önce 1,7 milyar dolar iş hacmi olduğunu hatırlatan Çağlayan, sektörün her yıl neredeyse iş hacmini 2'ye katlayarak 15 kat artış gösterdiğini belirtti.
Listeye giren firmalar
2009 Yılında Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhidi Listesine giren Türk firmaları şöyle:
"ENKA, GAMA, Ant Yapı, Tekfen, Rönesans, TAV, Nurol, Yüksel, STFA, Baytur, Kayı, Yapı Merkezi, Güriş, Yenigün, Polimeks, Kontek, Onur, GAP, Hazinedaroğlu, Summa, Makyol, Beta Tek, Rasen, Cengiz, Çukurova, Doğuş, Alarko, Eser, Atlas Yapı, Mesa ve TML."
Listeye giren ülkeler ile firma sayıları da şöyle:
"Çin-50, Türkiye-31, İtalya-26, ABD-25, Japonya-15, Güney Kore-13, İspanya-11, Fransa-5, İngiltere-5, Almanya-4, diğer ülkeler 40."
"16'ncı sıraya yükseleceğiz"
Erdoğan, "Türkiye'yi dünya ekonomileri arasında 26'ncı sıradan aldık 17'nci sıraya yükseldi. Fevkalade bir hal olmazsa bu yıl sonu itibarıyla bir basamak daha çıkıyoruz, 16'ncı sıraya yükseleceğiz" dedi.
Erdoğan, iktidarları boyunca 5 kıtada 80'e yakın ülkeye resmi ziyarette bulunduğunu anımsatarak, "İstisnasız gittiğim her ülkede Türk iş adamlarımızla, yatırımcılarımızla karşılaştım. Bunun da ötesinde görüştüğüm devlet başkanları, başbakanlar, üst düzey yetkililer bana Türk iş adamlarının başarılarını ilettiler" dedi.
Erdoğan, gittikleri her ülkede iş adamlarının yatırımlarını, müteahhitlerin inşa ettikleri barajları, yolları, havaalanlarını görme fırsatı bulduklarını belirterek, Irak'ta Basra'dan Kerkük'e, Bağdat'tan Erbil'e kadar neredeyse her yerde Türk müteahhitlerin bulunduğunu söyledi.
"Kazanan Türkiye"
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyada kriz ne olursa olsun, bunu başından itibaren söyledim, 'en az zararla biz atlatacağız' ve biz atlatıyoruz, kim ne derse desin. Ve sizlerin sayesinde yurt dışı müteahhit hizmetlerindeki tablo da son derece çarpıcı. 2002 yılında firmalarımızın yurt dışında yüklendikleri iş miktarı, 1.7 milyar dolardı. 2008 yılında bu rakam 14 kat artışla 23.6 milyar dolara yükseldi. Korkunç, muhteşem bir olay. Türkiye dış politikada aktif oldukça ekonomide kazandı. Ekonomide kazandıkça dış politikada daha fazla ağırlık elde etti. Geçmişte bu denklemi kuramayanlar Türkiye'nin her alandaki göstergelerini aldıkları yerden daha da geriye götürdüler. Biz bu denklemi kurduk, bu vizyonu oluşturduk. Ülkemize milletimize bir ufuk çizdik. 7 yıl boyunca da hedeflerimizin arkasında sapasağlam durduk. Kazanan sadece A şahsı B şahsı değil, A şirketi B şirketi değil, topyekun Türkiye."