Daha başarılı bir üniversite için...
Dr. Hüseyin Toros / İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bil. Fak. Bilişim Enstitüsü, Öğretim Gö[email protected]
Genç, çalışkan ve dinamik bir ülkenin insanları olarak ülkemizdeki üniversitelerin dünya üniversiteleri arasında ilk sıralara giremeyişinin nedenlerini araştırmamız gerekmektedir. Bu sorunu değişik platformlarda altyapı eksikliğine bağlayanlar bulunmakla birlikte, üniversitelerde yeni kültürler oluşturularak büyük atılımlar elde edilebilecektir. En büyük sorun sinerji oluşturulamamasıdır. Sorunun çözümünde üniversite-sanayi işbirliğinin gözden geçirilmesi kaçınılmazdır. Üniversite-sanayi işbirliği için öncelikle KOSGEB ve TEKNOKENT gibi çalışmaların masaya yatırılması ve
aksayan yönlerinin telafisine çalışılmalıdır. Ülkemizdeki üniversitelerde, dünyada devam eden çalışmalara ek olarak, iki önemli çalışma daha yapılabilir.
1- Üniversite öğrencilerinin sanayi ile işbirliğinin sağlanması,
2- Öğretim üyesi adayların sanayide doktora sonrası tecrübe edinmelerinin sağlanmasıdır.
Üniversite öğrencilerinin sanayi ile iç içe olmalarını sağlamak için izlenebilecek yollardan bir tanesi, her öğrencinin haftanın bir gününü konusu ile ilgili bir özel sektör veya kamu kurumunda geçirmeleridir. Böylelikle öğrenciler, mezun olduklarında kendilerini bekleyen iş hayatını tanıma ve aldıkları eğitim ve öğretimle karşılaştırma fırsatlarını elde edeceklerdir.
Bölümler, bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda kurulmalı
Üniversite sanayi işbirliğinin oluşturulabilmesi için üniversite yönetimine büyük görevler düşmektedir. Yönetim, sanayi kuruluşlarını ziyaret ederek ve toplantılar düzenleyerek öğrencilerin eğitiminde onlara da gönüllü sorumluluklar verecektir. Öğrenci, haftanın bir gününü şirkette geçirerek orada iş hayatını öğrenecektir. Yıl sonunda bir rapor hazırlayarak hem çalıştığı kuruma hem de kendi üniversitesine sunacaktır. Yeterli başarıyı sağlayanlar ödüllendirilebilecektir. Örneğin ödül olarak iki kredi verilebilir. İstemeyen veya yeterli başarıyı gösteremeyen öğrenciler bu kredilerini seçmeli derslerle tamamlayabilirler. Bu sistemde eğer kurumlar öğrencilere maddi bir katkıda bulunurlarsa, aynı zamanda öğrenciler için
burs imkanı da sağlanmış olacaktır. Üniversitenin bir bölümünün öğrencileri çalışacak kurum bulamıyorlarsa o bölümün yanlış bir yerde kurulmuş olma ihtimali yüksektir. Bölümler kurulurken, bölgenin ihtiyaçları gözetilerek kurulmalıdır. Maalesef günümüzde bunun böyle olmadığını gösteren birçok örnek bulunmaktadır. Bu ise kaynakların yerli yerinde değerlendirilemediğinin bir göstergesidir. Akademisyenlerin daha üretken olabilmeleri için kamu kurumları ve özel kuruluşlarla iç içe olması ve sorunları yakından takip etmeleri katalizör görevi yapacaktır. Bununla beraber, akademik çalışmaların nitelik ve nicelik olarak artması da sağlanmış olacaktır.
Takdir edilen küçük başarılar, dev projelere dönüşür
Yarınların akademisyenleri öğrencilik yıllarından başlayan sanayi işbirliğini doktora sonrasında da devam ettirebilirler. Örneğin doktorasını tamamlayan öğretim üyesi adayları bir yılını piyasa geçirebilirler. Bunun için şu an yurtdışına gidenlere verilen maaşlı izinler, yurtiçinde de geçerli olabilir. Böylelikle bazı akademisyenler yurtdışı tecrübesine sahip olurken bazıları da yurtiçi tecrübesine sahip olacak ve büyük bir sinerji oluşacaktır. Aksi takdirde sadece yurtdışı tecrübeye sahip akademisyenler doğal olarak daha çok yurtdışındaki gruplarla ve onların sorunlarıyla
ilgilenebilirler. Sadece yukarıdaki iki konu hayata geçirildiğinde bile doğal bir sonuç olarak üniversitelerimiz dünyada ilkler arasında yer alacaktır. Bu iki konunun ağırlık kazanması sonucunda öğrenciler kantinlerde iş ile alakalı konuları konuşmaya başlayacaklardır. Basın yayın organlarında eğitici programların sayısı günbegün artacaktır. En azından çok seyredilen TV'ler izleyici yoğun (prime time) saatlerinde topluma zerre kadar fayda sağlamayan programları, seçkin izleyici kitlesi bulamayacağından, yayına sokmayacaklardır. Üniversite yönetim kurumlarının yukarıda değinilen iki konuyu veya nitelik ve niceliği artıran yeni konuları tartışmaya ve arkasından da uygulamaya koymaları yarınlar için büyük önem arz etmektedir. Eğitim ve öğretim kalitesi artan üniversitelerimize yabancı öğrenciler de artan sayıda okumak için gelecekler ve yeni kaynaklar sağlanacaktır. Yazımı meslektaşlarımdan bir talep ile bitirmek istiyorum. Lütfen öğrencilerimize değer verelim. Onların yaptıkları küçük başarıları bile takdirle karşılayalım. Takdir edilen küçük başarılar bir gün dev projelere dönüşecektir.