Dahilde İşleme Rejimi kapsamında hammadde olarak kullanılan madeni yağlarda ÖTV uygulaması
VERGİ PORTALI / Hakan Eraslan
KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin ortak temel özelliği bu vergilerin nihai olarak tüketimi vergilemeyi amaçlaması ve dolayısıyla dolaylı vergi yükünün de nihai tüketiciler üzerinde kalmasıdır. Malın üretiminden nihai tüketiciye ulaşıncaya kadar gerçekleşen her teslim aşamasında vergilendirmenin öngörüldüğü KDV sisteminde, vergi yükü indirim mekanizması ile üreticilerin ve tacirlerin üzerinden alınarak nihai tüketicilere yüklenmektedir. Tek aşamalı olarak uygulanan ÖTV de ise, vergi ilk aşamadan sonra malın maliyetine dahil olmakta ve yine vergi yükü nihai tüketicilere yüklenmektedir.
Ülkelerarası ticarette dolaylı vergilerde bütün dünya ülkelerince kabul edilen "destinasyon prensibi" diğer bir ifade ile "varış ülkesi prensibi" uygulanmaktadır. Bu prensibe göre ihraç edilen mallar çıkış ülkesinde dolaylı vergilerden istisna edilmekte ve varış ülkesinde vergilendirilmektedir. Aslında bu prensibin uygulanmasının temel sebebi çıkış ülkesinde ödenen dolaylı vergilerin varış ülkesinde ödenecek dolaylı vergilerden mahsubuna veya iadesine imkan tanıyan bir uygulama olmamasıdır. Bu prensibin uygulamasının doğal sonucu olarak malların ihracında çıkış ülkesinde ödenen dolaylı vergiler ihracatı gerçekleştiren işletmelere iade edilmekte ve ihraç edilen ürünler dolaylı vergilerden arındırılmaktadır. Vergileme hakkı ise varış ülkesine yani ithalatın yapıldığı ülkeye bırakılmaktadır. Ülkemizde de uygulanmakta olan ÖTV Kanunu'nun ihracat istisnası ile ilgili madde gerekçesinde varış yeri prensibinin esas alındığı belirtilmiştir.
İhraç edilecek malların imalinde kullanılacak hammadde, yardımcı malzeme ve diğer malzemelerin ithal edilip üretilen malların ihraç edilmesi halinde yüklenilen dolaylı vergiler bu malların ihracı sonrasında ihracatçılara iade edilmektedir. Vergilerin iadesi prosedürü yerine önceden ihraç edileceği belli olan malların ihracı için dahilde işleme rejimi prosedürlere bağlı olarak ithal edilen hammadde, yardımcı malzeme ve diğer malzemeler için ithalat sırasında teminat alınmak suretiyle gümrükte ödenen vergiler için muafiyeti sağlanabilmektedir. Dahilde işleme rejimi kapsamında gerçekleştirilen ithalatların yanı sıra yurtiçinden temin edilen muadil hammadde, yardımcı malzeme ve diğer malzemeler için de dolaylı vergi istisnası veya vergi iadesi imkanı sağlanmaktadır.
Dahilde İşleme Rejimi'nde ÖTV uygulaması
Gerek KDV, gerekse ÖTV'de Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilen veya yurtiçinden temin edilen mallarda vergi istisnası uygulaması ana hatları ile yukarıda anlatılanlara paraleldir. Bununla birlikte ÖTV Kanunu'na ekli I sayılı listede yer alan akaryakıt, madeni yağlar ve solvent türevlerinin, dahilde işleme izin belgesi kapsamında imal edilecek malların üretiminde kullanılmak üzere ÖTV'den istisna olarak ithali veya yurtiçinden temin edilmesi mümkün olamamaktadır. Dahası ihraç edilen malların imalatında kullanılan petrol ve türevleri için yüklenilen ÖTV'nin iadesi veya mahsubu da mümkün bulunmamaktadır. Fiiliyatta ortaya çıkan bu durumun yasal dayanağı olarak ÖTV Kanunu'nun 7'nci maddesinin 7'nci bendi gösterilmektedir. İlgili bent aynen şöyledir: " 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun transit, gümrük antrepo, dahilde işleme, gümrük kontrolü altında işleme rejimlerine tabi tutulanlar ile serbest bölgeler ve geçici depolama yerleri hükümlerinin uygulandığı mallar, vergiden müstesnadır". Görüldüğü üzere madde hükmünde istisnanın ithalat aşamasında uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamakla beraber 10 no'lu ÖTV genel tebliğinde dahilde işleme rejimine tabi tutulan malların ithalinin ÖTV den istisna edildiği belirtilmiş ve dolayısıyla bu istisnanın I sayılı listeye tabi mallar için uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bunun sebebi I sayılı listedeki, petrol, madeni yağlar ve türevlerinin ithalata aşamasında vergiye tabi olmaması yurtiçi teslimlerinde vergiye tabi olmasıdır. Dolayısıyla bu anlayışa göre ithali vergiye tabi olmayan bir malın ithalinde de ÖTV istisnası uygulanması mümkün olmayacaktır. Sonuç olarak ÖTV Kanunu'na ekli II, III ve IV sayılı listelerdeki malların dahilde işleme rejimi kapsamında imalatta kullanımında ÖTV yükü doğmamakta iken, I sayılı listedeki petrol, madeni yağlar ve türevlerinin dahilde işleme izin belgesi kapsamında kullanımında ÖTV yükü doğmaktadır. Bu yük ÖTV Kanunu'nun 7'nci maddesi 7'nci bendinde açık bir hüküm bulunmamasına ve Maliye Bakanlığı'nın bu konuda düzenleme yapma yetkisi bulunmamasına rağmen, Maliye Bakanlığı'nın yorumu sonucu doğmaktadır. Dahası ÖTV Kanun gerekçesinde varış yeri prensibinin benimsendiği belirtildiği halde ÖTV yükü doğmakta ve ihraç edilen malların ÖTV yükünden arındırılmamaktadır.
ÖTV Kanunu'na ekli I sayılı listedeki malların neden ithal aşamasında vergiye tabi tutulmadığının sebebi düşünüldüğünde, madeni yağlarda mal bedelinin 1 katı akaryakıt ürünlerinde mal bedelinin 2 katını aşabilen vergilerin ithal aşamasında peşin olarak tahsil edilmesinin firmaların net işletme sermayelerinde tahammül edilemez bir artış ihtiyacı doğuracağının aşikar olduğu görülecektir. Nitekim ÖTV Kanunu yürürlüğe girmeden önce madeni yağ ithalatları maktu Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu'na (AFİF) tabi tutulmaktaydı ve AFİF madeni yağların ithalatı sırasında gümrük idaresine ödenmekteydi. Tahsil edilen AFIF tutarı bugün tahsil edilen ÖTV tutarı ile karşılaştırılamayacak derecede düşük idi. Tabii bu kadar yüksek tutarlı bir vergi firmalara çok yüksek bir finansman yükü doğuracağı için gümrükte peşin tahsil edilmemektedir. Yani I sayılı listedeki malların ithal aşamasında vergilendirilmemesinin, bu malların dahilde işleme rejimi kapsamında sağlanacak ÖTV istisnasından faydalandırılmaması olduğu düşünülemez.
ÖTV Kanunu genel gerekçesinde kanunun düzenlenme amacının harcama üzerinden alınan vergilerde Avrupa Birliği mevzuatı ile paralel bir hale getirilmesi ve varış yeri prensibinin esas alınmasının öngörüldüğü dikkate alındığında; ÖTV Kanunu'nun hazırlanışındaki amacın Türkiye'den ihraç edilecek malların dolaylı vergi yüklerinden arındırılması olduğu görülecektir.
Düzenleme sanayicilere ne kadar mali yük yaratıyor
Birçok sanayici I sayılı listede yer alan madeni yağları imalatta hammadde olarak kullanmakta ve kullandıkları madeni yağlar için kg başına maktu bir vergi ödemektedirler. 2 Temmuz 2008 tarihinde yayınlanan 2008/13835 no'lu Bakanlar Kurulu karar ile kg başına 1,5 kuruş olarak uygulanmakta olan bu tutar tam 50 katına artırılarak kg başına 75 kuruşa yükseltilmiştir. Bu artış lastik ve plastik üreticilerinin maliyetlerinde yüzde 1 ila yüzde 9 arasında Kimya sektöründe ise yüzde 25'e varan maliyet artışlarına yol açmıştır. Tabii ülke ekonomisi için önemli olan vergilerin veya maliyetlerin ne kadar arttığı değil, vergisel düzenlemeler sonucunda üretimin Türkiye'den başka ülkelere kayıp kaymadığı ve Türkiye'de imal edilen bazı hammaddelerin Türkiye'den temini yerine ÖTV siz olarak yurtdışından ithal edilip edilmediğidir. Okuyucularımızdan gelen bilgilere göre plastik ve lastik taleplerinde Bulgaristan, Romanya, Rusya, Mısır, Azerbaycan ve Makedonya'ya talep kaymaları yaşanmıştır.
Yapılan vergi artışı ile lastik, plastik ve kimya sektörlerinde kullanılan girdilerde ithalat oranın artması ve imalatın komşu ülkelere kayması beklenirken çıkarılan ikinci bir Bakanlar Kurulu Kararı ile madeni yağlarda kg başına 75 kuruş olarak uygulanan vergi 5 Eylül 2008 tarihinden geçerli olmak üzere 30 kuruşa indirildi. Bu indirime rağmen madeni yağların sanayide hammadde olarak kullanımında uygulanan ÖTV tutarı ilk uygulanan tutarın tam 20 katına yükselmiş olmaktadır. Vergi tutarlarının bu derecede artırılması hem imalatçı firmaların rekabet gücünü azaltmakta hem de kayıtdışı ekonominin cazibesini artırmaktadır.
Son söz
Amacı ihracatı teşvik etmek ve Türkiye'de kurulu firmaların yurtdışı pazarlarda rekabet gücünü artırmak olan dahilde işleme rejimi kapsamında I sayılı listede yer alan malların hammadde olarak kullanımında ÖTV istisnası uygulanması için ÖTV Kanunu'nun 7'nci maddesinin daha geniş yorumlanması gerektiği düşüncesindeyiz. Dahilde işleme rejimi kapsamında kullanılacak petrol ve türevlerinin ÖTV den istisna edilmesi bu firmaların yurtdışı pazarlarda rekabet gücünü artıracaktır. Bu konuda yapılması gereken ÖTV kanunu I sayılı listede yer alan madeni yağların kullanım miktarlarının dahilde işleme izin belgelerine işlenerek kontrollü bir istisna sistemi getirilmesidir. Zaten dahilde işleme rejiminin altındaki mantık ihraç edilmek üzere Türkiye'de imal edilen malların dolaylı vergilerden arındırılarak ihracatın teşvik edilmesidir.