Davutoğlu Konya'da konuştu

Başbakan Davutoğlu, "Milli olmak, kanla değil, genetikle değil, zihniyetle olur, bu topraklara bağlı olup, olmamakla olur" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu,  Konya'da AK Parti İl Teşkilatı üyelerine hitap etti. Davutoğlu, konuşmasında terörle mücadeleye değinerek, "Türkiye'de silahlar bırakılana, güvenlik güçleri dışında silahlı unsur kalmayana kadar mücadelemiz devam edecek" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı Ak Parti Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen yemek ve bayramlaşma programında 6 Eylül'de Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde terör örgütü PKK'ın saldırısı sonucu şehit olan 16 askerden Piyade Sözleşmeli Er Resul Coşkun'un, annesi Sıdıka Coşkun ve babası Zeki Coşkun ile aynı masada yemek yedi. Başbakan Davutoğlu, konuşmasında da şehit annesi Sıdıka Coşkun'a "Kahraman bir hanım efendiden" bahsetmek istiyorum diyerek, şehit Resul Coşkun'un mezarını ziyareti sırasında Sıdıka Coşkun ile aralarında geçen diyalogu anlattı. Başbakan Davutoğlu, "Bir şehit annesi olarak Sıdıka hanımın elini öptüğümde, hepimize ilham olacak, Türkiye'ye tuzak kurup, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlere cevap mahiyetinde şu sözler onun dudaklarından bizim kulaklarımıza, ama daha da önemlisi yüreklerimize işledi. Dedi ki, 'Sayın Başbakanımızın yanında daha da güçlü duracağım. İki evladım daha var, gerekirse onları da vatan için kurban etmeye hazırım.' Onu dinleyen iki evladı da oradaydılar. İkisi de hadi yola çıkıyoruz desek bir an bile tereddüt etmeyecek şekilde hazırdılar. Bu nasıl mübarek bir millet, bu nasıl mübarek bir şehit annesi ki, arife günü ilk kez kurban bayramını evladı olmadan idrak edecek olan bu hanımefendi, ülkenin bütün evlatları gibi görüp, kendi evlatlarını da bu ülkenin geleceği için feda etmeye hazır bir Nene Hatun’du. Bir Hz. Hatice'nin fedakarlığını üstlenmiş mümine hanım, Erzurum savunmasındaki Nene Hatun. Bütün bir milletin derin fedakarlık duygusu tek bir hanımefendi de tecelli etmişti. Metaneti dolayısıyla da bütün vatandaşlarımız ve Konyalılar adına gururla huzurlarınızda anmak istiyorum" dedi.

Zor bir coğrafyada bulunduğumuzu ve etrafımızın ateş çemberinde olduğunu belirten Davutoğlu, Hakkari'yi Edirne'den, Van'ı, Konya'dan, Kars'ı, Bursa'dan ayırmadan gece gündüz çalıştıklarını söyledi. Her sınavın bir zaferin işareti olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"7 Haziran seçimleri sonrası Türkiye'de bir hükümet boşluğu, bir yönetim boşluğu olacağını varsayarak tam vakit bu andır, Türkiye'ye darbe vurma vaktidir. Türkiye'deki kardeşliği tahrip etme vaktidir diye puslu havada harekete geçen çakallar gibi bir çakallar sürüsü ülkemize saldırıya niyetlendi." 

'Silahları magmaya kadar gömün'

Davutoğlu, terör saldırılarının ardından ülkemizin birlik ve beraberliğinin teminatı için gerekli mücadelenin başlatıldığını ve mücadelenin devam ettiğini kaydetti. Silahların bırakılmasına değinen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi yurt içinden ve yurt dışından bir takım çevreler, çatışmasızlık ortamına girilsin diye bir takım çağrıda bulunuyorlar. Bir takım gizli açık teşebbüslerle, girişimlerle bunu yapmaya çalışanlar var. Onların da duyması için söylüyorum. Türkiye'de silahlar bırakılana, meşru güvenlik güçlerimiz dışında tek bir silahlı unsur kalmayana kadar mücadelemiz devam edecek. Çatışmasızlığı çok denedik. Fakat her çatışmasızlık döneminde haince bir sonraki saldırıya hazırlık içine girildiğini gördük. Onun için bu mübarek arife gününde, Türkiye'nin huzuru, kardeşliği için mücadele eden herkese sesleniyorum. Silahları gömün. Silahları değil toprak altına, magmaya kadar gömün. Demokrasinin olduğu her yerde herkes fikrisini serdedebilir. Ama demokrasinin olduğu bir yerde ve fikirler serbeste serdedilirken, eğer birileri bize silahlar üzerinden bize bir şey dayatmak isterlerse, bu dayatma karşısında silahlara karşı bugün Kurban bayramı arefesinde Türk, Kürt, Sünni, Alevi her kökenden kardeşimizle omuz omuza gönül gönüle bir arada oluruz. Silahların karşısındaki en büyük güç gönüllerin birliğidir."