Değişen üniversite
Prof. Dr. Fevzi YILMAZ / Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi
Bugün dünyada, üniversitelerde görülen dönüşüm herkesi şaşırtıyor ve üniversiteler arasında müthiş bir yarış var. Çok sayıda iç ve dış şartlar ve aktörler üniversiteleri biçimlendirmektedir. The Economist dergisinde yayımlanan Schumpeter'in"Universitychallenge" yazısı (1) ABD yükseköğretim sistemindeki dönüşümü ve gelişmeleri tam bir açıklıkla vermektedir. Söz konusu yazı özetini okuyucularla paylaşalım:
"ABD Başkanı Barack Obama bir gurup rektörü, 5 Aralık'ta Beyaz Saray'a davet etti. Onlar işçi temsilcileri veya şirket yöneticileri mi idiler ki, görüşme yapıldı? Onlar çok başarılı endüstri kuruluşlarının yöneticileri de değildiler. Onlar sivil toplum ve insan hakları savunucuları da değildiler.
Üniversiteler politik mücadelenin merkezinde yer alıyorlar. Yükseköğretim masraflarının artması politikacıları telaşlandırıyor ve kızdırıyor. Bay Obama bu kızgınlığı yok etmek için çabalıyor. Beyaz Saray daveti son 30 yıldır artan üniversite eğitim-öğretim gideri dolayısıyla olmuştur. Eğitim Bakanı Arne Duncan üniversitelere "çok önemli ve acil" mesajı göndermiştir. Aciliyeti de aşağıdaki rakam kanıtlamaktadır. Eski öğrencilerin borçları 1 trilyon ABD Doları'na yaklaşmıştır.
Amerikan üniversiteleri maliyet yanında başka problemlerle de yüzleşmektedir. Problemlerden birincisi "hayır" diyememektir. Onlarca yıldır Amerikan üniversiteleri hemen her alanı kapsatarak eğitim-araştırma vermektedir. Lisans öğrencileri için çok sayıda program, profesörler için çok sayıda araştırma öğrencisi, herkes için oldukça yüksek tırmanma duvarı! Bütün bunlar çok para demektir.
İkinci problem Elmas ligi (mükemmel üniversite) üyesi olma isteğidir. Bu çerçevede her üniversite akademik hiyerarşiyi yükseltme ve Yale Üniversitesi gibi olma çabası gösterir. Mükemmel üniversite olma araştırma ile bağlantılıdır. Bu en iyi üniversitenin bile problemidir. Sık profesör değişimi, yeni alanlar için görevlendirmeler öngörülür ve maliyet sürekli artar. Alt küme üniversitelerinde de problem vardır.
Üniversite maliyetleri ile ilgili diğer popüler kızgınlık, teknolojinin eğitim ve öğretimi çok fazla etkilemesi ve üniversitelerin kuruluş amaçlarından uzaklaşmalarıdır. İnternet, kuralları değiştirmektedir. Yıldız profesörler artık web ortamında uzaktan öğretimle milyonlara ulaşmaktadır. Test ve pazarlamanın otomasyonları yapılmaktadır.
Ticari şirket üniversiteleri (Phoenix Üniversitesi gibi) popüler kuruluşlarla işbirliği yapmakta ve interneti tam kullanımla maliyeti çok düşürmektedir. Sloan Vakfı bilgilerine göre, üniversite öğrenci kayıtlarında, 2010 yılı için web ortamında öğrenim %10 büyürken, yükseköğretim sektör ortalaması %2 artmıştır.
Birçok üniversiteler bu gidişi bir rüzgâra benzetmekte ve rüzgârın durmasını beklemektedir. Fakat rüzgâr hiç durmayacaktır. Yükseköğretim kurumları bir seçim yapma durumundadır. Ya hızlı değişen dünyaya uyum sağlanacak ya da dışarıda kalınacaktır.
Amerikalı profesörler edebiyat alanında yılda 70 bin akademik yayın yaparken, bu rakam 1959'da 13 bin 750 idi. Bu yayınların çoğu niteliksizdir. Mark Bauerlein'in (Emory Üniversitesi), verdiği bilgiye göre Vermont Üniversitesi Edebiyat Bölümü tarafından üretilen 2004 yılındaki 16 araştırma makalesinden 11'i ancak 0-2 arası atıf almıştır. Hiç okunmayan makale yazılarak kaybedilen zaman eğitim-öğretim kalitesi artırımı için harcanabilirdi. Bunun ne kadar önemli olduğunu Richard Arum ve Josipa Roks belirtmiştir.
Onlara göre Amerikan üniversite öğrencilerinin üçte birini aşkın kısmı kritik düşünce ve analitik çözümlemeden yoksundur. Üniversite çalışanlarının kariyer yapısı gözden geçirilmelidir. Amerikan üniversitelerinde sözleşmesi yenilenen profesör sayısı 1997'de %50 iken, on yıl sonra %39'a düşmüştür. Üniversite kendini reforme etmeli, kin tutan siyasetçinin eline ve vereceğine kalmamalıdır. Artan sayıda üniversite bu gerçeği görmektedir. Ticarette olduğu gibi ne yapmayacağını seçebilmek, akademiyanın bilgeliğidir. Elmas ligine girmeyi hak etme, özel sektörle şaşırtıcı işbirliğini başarma hedef alınabilir. Birçok üniversite kurucu vakfı (Kauffman Vakfı gibi) reform ve yenilenme için çaba göstermektedir.
Western Governors Üniversitesi (WGU) Salt Like City'de olup 1996 yılında 19 eyalet valisi tarafından kurulmuştur. Valiler yükseköğretimdeki krizi görmüşler maliyeti düşürme adına uzaktan öğretimi (web) öne çıkarmışlardır. Alışılmış üniversitelerde verilen birçok programı atlamışlardır. Profesörler öğrenci ihtiyaçları ve öğrenme malzemelerini özel yerlerden sağlamışlar ve öğrenci danışmanlığını önemsemişlerdir. Beyaz Saray'a davet edilen 9 üniversite rektörlerinden biri WGU'dandır.
Brigham Young University-Idaho (BYU) sadece lisans öğretimini öne çıkarmıştır. Masraflı spor (atlet) bölümlerini kapatmış, doktora programlarından uzaklaşmış ve yıl esaslı derslere geçmiştir. Cornell,10 bin öğrenciye (çoğu çalışan) her yıl uzaktan öğretim (web) vermektedir. Southern New Hampshire Üniversitesi, 5 uydu kolej ile evde öğretim vermektedir. Güney Kaliforniya Üniversitesi Rossier Eğitim Okulu özel şirketle ortaklık kurmuş, 45 eyalet ve 13 ülkede uzaktan eğitimle tasarım kursları açmıştır.
100 yıla yakındır Amerikan üniversiteleri artan maliyet ve toplumdan kopma endişesi yaşamaktadır. Harvard Rektörü Lawrence Lowell "kurumlar nadiren öldürülür ancak intihar onların sonlarını hazırlar. Kurumlar faydalı olma özelliklerini kaybettiklerinde ve dünyanın gidişatını ıskaladıklarında ölürler" demiştir. Amerikan üniversiteleri "dünyanın istediği işe" soyunmuşlar ve yükseköğretimde Amerikan hakimiyetini vurgulayan yeni yüzyıla girmişlerdir."
(1)The Economist, December 10th 2011, s.67