Devlet Bahçeli merak edilen çantasını açtı
MHP Lideri Bahçeli'nin Başbakan Davutoğlu ile yaptığı görüşme sırasında yanında bulunan çantası dikkat çekmişti. Bahçeli katıldığı canlı yayında merak edilen çantayı açtı. Çantanın içinde koalisyon protokolü ve bakanlık dağılımı vardı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti ile koalisyon hükümeti kurulması için yaptıkları hazırlıkları kamuoyu ile paylaşarak, "Bu kadar ayrıntılı çalıştıktan sonra, 'Bunlar koalisyon kurmaktan kaçıyorlar. Bunlar her şeye 'Hayır' diyorlar' cümlelerini söyleyenleri, millet iradesine bırakıyorum" dedi.
Bahçeli, Habertürk, Show ve Bloomberg HT televizyon kanallarının ortak canlı yayınında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Bahçeli, Türkiye'de terörün tırmandığı bir ortamda, "teröre lanet" toplantılarının yapılmasının etkili olduğunu söyledi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Ankara'da 10 Ekim'de DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi ve birçok siyasi düşüncenin yan kuruluşu şeklinde yıllardan beri sivil toplum kuruluşu olarak faaliyet gösteren, çok eylem yapmış, çok tecrübe kazanmış bir topluluk, böyle bir önemli mitingi düzenlerken alması gereken çok sayıda tedbirlerin olması lazımdır. Çünkü bu sivil toplum kuruluşları, tecrübelidir, birikimlidir, uzun yıllardan bu yana çok önemli toplantılar gerçekleştirmiş, zaman zaman da acı sonuçlarla sonlandırılmış olan bir topluluktur. Değişik siyasi görüşte olmakla beraber Türkiye'de her zaman da bir eylem birliğini oluşturan kurumdur. Terörün bu kadar tırmandığı bir ortamda emek, barış ve demokrasi için bir toplantı Ankara'da yapılacaksa, tertip heyetinin çok hassas olması, çok önceden her ihtimali dikkate alarak kendi örgütleri içerisinde bunların bir tedbirlerini geliştirmesinde ve Türkiye'nin emniyet güçleri ile temas kurmak suretiyle de her türlü büyük faciayı önleyebilecek bir iş birliğini yapmalarında yarar var idi. Şimdiye kadar elde edilen bilgilerde böyle bir koordinasyon kurulmadığı anlaşılıyor."
"Sayın Davutoğlu, rahat olsun"
Bahçeli, Ankara'daki terör saldırısının ardından Başbakan Davutoğlu'nun görüşme teklifini neden kabul etmediğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken "Sayın Davutoğlu gelişen olaylar karşısında özellikle terör faaliyetlerindeki sonuç alamamazlığının getirdiği sıkıntısıyla tüm siyasi partileri ortak deklarasyon yayınlamaya davet ediyor. Böylelikle de başarısızlığı diğer siyasi partilerle paylaşıp kamuoyunu biraz daha zaman kazanmak açısından kullanıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil" dedi
Terörle mücadele yerine deklarasyon yayınlamanın anlamı olmadığını ifade eden Bahçeli, "Sayın Davutoğlu, rahat olsun. Terörle mücadelesini kararlı bir şekilde yürütsün. Biz, başarı gördüğümüz takdirde gerekli desteği her aşamada veririz" diye konuştu.
"Niye MHP'nin kullanılmasına müsaade edeyim?"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile neden bir araya gelmediği yönündeki bir soru üzerine Bahçeli, "Sayın Kılıçdaroğlu, partilerle görüşme isteği ortaya koymuştur. MHP, zamanlama açısından bunun doğru olmadığını ifade etmiştir. Yani Sayın Başbakan, MHP Genel Başkanı'nı davet ediyor, o davetin uygun olmadığını söyleyerek katılmıyor. Ana muhalefetin davetine katılıyor. O zaman toplumda MHP'ye iki ayrı yönden çok daha büyük saldırılar olur. Niye MHP'nin, bunların amaçları doğrultusunda kullanılmasına müsaade edeyim?"
"Hayır da hayır vardır"
Bahçeli, "Toplumda 'Sayın Bahçeli her şeye hayır diyor' kanaati oluştu. Buna ne diyeceksiniz?" sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:
"İktidar partisi ve sözcüleri, televizyonlarındaki konuşmacıları, MHP'nin neye 'Hayır' dediğini, tam tespit edip kamuoyuna aktaracakları yerde, 'hayırcılık' ile suçlaması, ona paralel anamuhalefetin de bunu böyle yapması halinde kamuoyunda tabii 'MHP, her şeye 'Hayır' diyor' diye bir kanaat oluşuyor. Bu kanaat bizim camiamızda da var. MHP'ye gönül vermiş arkadaşlarımız, 'Neden biz, her şeye 'Hayır' diyoruz?' diye AKP'nin birtakım algı yönetim merkezlerinin yönlendirdiği şekliyle etki altında kalıp MHP'yi suçlayan kardeşlerim var. Bunların hangisiyle, nerede karşılaşsanız, ilk soruları budur, 'Biz niye 'Hayır' diyoruz? Niye koalisyon kurmadık' diyorlar. Milletvekili adayı olarak şu an kamuoyu ile temas kuran kardeşlerimize bu sorular yöneltilebilir ama milletvekili adayı arkadaşlarımız, bu soruların cevabını bulamıyorsa bir puan kaybetmiştir. Buluyorsa mesele yok."
"Şartlar kabul edilseydi çantadaki dosya Başbakan Davutoğlu'na verilecekti"
Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun MHP'yi ikinci ziyaretinde, daha önceki ön şartlarının kabulü halinde, koalisyon hükümeti kurmak için hazır olduklarını paylaştığını anlattı. Aynı zamanda o gün yanında bulunan çantaya ilişkin de bilgi veren Bahçeli, MHP'nin öne sürdüğü şartların kabul edilmesi halinde, çantanın içindeki dosyanın Başbakan Davutoğlu'na verilebileceğini, görüşmelerin de devam edebileceğini söyledi.
Bahçeli, daha sonra çantasının içindeki koalisyon hükümetini olgunlaştırma süresinde değerlendirilecek konuları içeren, "MHP'nin koalisyon şartları"nın bulunduğu dosyaları paylaştı. Dosyaların başlıklarını aktaran Bahçeli, koalisyon protokolünden bakanlık dağılımına kadar olan çalışmalarını anlattı.
Bahçeli, söz konusu çalışmalarına ilişkin, "Bu bir hazırlıktır. Eğer orada dört şartı kabul ettikleri zaman, 'Müsaade ederseniz biz biraz gidelim, arkadaşlarla görüşelim, şöyle olalım, böyle olalım' demiyoruz. Eğer Türkiye'de koalisyon zaruri hale gelmiş, bunda da MHP'nin bir sorumluluğu varsa, dört ilke kabul edildiği takdirde, taşın altına elimizi değil, gövdemizi koyarız. 'Sadık kalacağımız konuları da çıkalım televizyonlarda Kur'an-ı Kerim'e de el basalım' dedim" ifadesini kullandı.
Bahçeli, "Bu kadar ayrıntılı çalıştıktan sonra, 'Bunlar koalisyon kurmaktan kaçıyorlar. Bunlar her şeye 'Hayır' diyorlar' cümlelerini söyleyenleri, millet iradesine bırakıyorum" diye konuştu.
Koalisyon görüşmelerin ardından Başbakan Davutoğlu'nun televizyonların karşısına çıkarak, "MHP'nin her şeye karşı olduğu" yönünde görüş aktardıktan sonra algı yönetiminin harekete geçtiğini söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"MHP, hükümet kurmaya çalışıyor. Türkiye için çalışıyor. Milletimizin birliği, dirliği için çalışıyor. Terörle mücadelenin kökünü kazımak için çalışıyor. Bunlara varsanız, buyurun diyoruz. Yok, kaçıyorlar. Kaçaklar alışkanlık haline getirilmiş, kaçaklara karşı duranlar da 'hayırcılar' diye suçlanıyor. Böyle bir yanlış politika olmaz."