DİİB kapsamında yapılan ithalatlarda fire sorunu ve gümrük idaresinin bir uygulaması

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Kenan DENİZ / E.Maliye Müfettişi - Yeminli Mali Müşavir

4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 4'üncü kısmının 2'nci bölümünün 3'üncü ayırımında şartlı muafiyet düzenlemeleri ve ekonomik etkili gümrük rejimleri belirlenmiştir. Bu Ayırımın -D- bölümünde Dahilde İşleme Rejiminin (DİR) esasları tespit edilmiştir. Bu rejim ile esas olarak, sanayici kuruluşlar serbest dolaşımda olmayan ham maddeleri, imal edecekleri ürünlerin üretiminde kullandıktan sonra Türkiye Gümrük Bölgesi'nden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, teminatları ithalat sırasında alınması kaydıyla gümrük vergileri, karma değer vergisi ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın geçici olarak ithal etmektedir. Vergisiz ithal edilen ham maddelerin imal edilmiş ürünler şeklinde ihracı halinde, daha önce alınmış teminatlar iade olunmaktadır. Eşyanın bu şekilde DİR'den yararlanmasına şartlı muafiyet sistemi denmektedir.

Üretim faaliyetlerini yapan veya yaptıran kurumların talebi üzerine ilgili kamu idarelerince dahilde işleme izin belgesi (DİİB) verilebilmektedir. Uygulamanın başladığı ilk günlerden günümüze kadar düzenlenen DİİB'de, belirli miktardaki ithal edilen ham maddenin işlenmesi sonucunda elde edilecek işlem görmüş ürünlerin miktarı veya yüzde oranı anlamına gelen verimlilik oranı dikkate alınarak, belge kapsamında ithal edilecek ham madde miktarı ile tutarı (ithalat listesi) ve bu ithal edilen ham maddeden imal edilerek ihraç edilecek ürün miktarı ve tutarı (ihracat listesi) ayrıntılı olarak yer almaktadır. DİİB sahibi sanayici kuruluşların ihracat listelerindeki ürünleri belge şartlarına uygun olarak ihraç etmeleri halinde belgenin kapatılma işlemi yapılmakta ve gümrük idarelerince alınan teminatlar iade edilmektedir. Uzun yıllardır tüm sektörler için DİİB uygulamaları bu şekilde süre gelmektedir.

2010 yılının ikinci yarısında demir çelik sektöründe özellikle haddahanelerde gümrük idaresinin denetim elemanları tarafından yapılan incelemeler neticesinde, DİİB kapsamında yapılan kütük demir ithalatlarında ithal edilen ham maddenin işlenmesi neticesinde ortaya çıkan fire ve atıkların ikincil işlem görmüş ürün sayılması gerektiği iddiası ile daha önce kapatma işlemi yapılmış ve teminatları iade edilmiş DİİB için geçmişe yıllara yönelik Gümrük Kanunu'nun 114 ve 238'incü maddeleri gereğince cezalı gümrük vergisi, katma değer vergisi, anti damping vergisi ve gecikme zammı tahakkukları yapılmakta, üreticilere çok ciddi tutarlara ulaşan vergi ve ceza ihbarnameleri tebliğ edilmektedir. Bu uygulamada sorun DİİB üzerinde yer alan ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Gümrük İdaresince belgenin kapatılma süresi içerisinde kabul edilen firenin belgenin kapanma süresinden yaklaşık üç yıl sonra ikincil işlem görmüş ürün olarak değerlendirilmesinden kaynaklanmaktadır.

Haddahanelerde kütük demirden inşaat demiri, profil, köşebent ve benzeri mamullerin üretimi esnasında, tesisin özelliklerine ve üretim tarzına bağlı olarak %5 ile %12 oranında fire ortaya çıkmaktadır. Demir çelik sektöründeki fire realitesi uzun zamandır tüm Dünyada kabul edilmektedir. Gümrük idaresi yeni uygulaması ile demir çelik sektöründe fire oranını sıfır kabul etmekte, üretim esnasında ortaya çıkan tüm fire ve atıkları ikincil işlem görmüş ürün saymaktadır. Ayrıca ikincil işlem görmüş ürün sayılan bu fire ve atıkları kütük demir gibi görerek aynı CIF bedeli üzerinden, aynı oranda vergi ile vergilendirmektedir.

Dahilde İşleme Rejimi'ne ilişkin mevzuata göre;

İşlem görmüş ürün: İşleme faaliyetleri sonucunda elde edilen asıl veya ikincil işlem görmüş ürün,

Asıl işlem görmüş ürün: Dahilde işleme rejimi kapsamında elde edilmesi amaçlanan ürün,

İkincil işlem görmüş ürün: İşleme faaliyetleri sonucunda elde edilen asıl işlem görmüş ürün dışındaki ürün,

Fire: İşleme faaliyetleri sırasında özellikle kuruma, buharlaşma, sızma veya gaz kaçağı şeklinde yitirilen ve imha olan kısım ile ekonomik değeri olmayan atıklar, anlamına gelmektedir.

DİİB eki ihracat listesinde yer alan işlem görmüş ürünlerin haricinde üretim süreci sonunda ortaya çıkan üretim artıkları genel kabul görmüş sanayi literatürüne göre firedir. Bu üretim artıklarının ikincil işlem görmüş ürün olduğunu iddia etmek hatalıdır.

Ülkemizde gerek Maliye Bakanlığı gerekse diğer kamu idarelerinin tüm mali uygulamalarında kabul ettiği geçerli fire oranlarını tespit eden yetkili otorite sanayi ve ticaret odalarıdır. Sanayi ve ticaret odalarının kabul ettiği fire oranları bir birinden farklı olmakla birlikte demir çelik sektöründe %5'in üzerinde fire olduğu tartışmasızdır.

Gümrük idaresinin bahse konu uygulamasıyla DİİB kapsamında ithal edilen hammaddenin işlenmesi sonucunda birincil işlenmiş ürün ve ikincil işlenmiş ürün olmak üzere üretime giren hammaddenin tamamı kadar ürün çıktığı varsayılarak kabul edilmektedir. Diğer bir ifade ile üretim işleminde fire oranı sıfır kabul edilerek işlem yapılmaktadır. Bu varsayım tamamen hatalıdır, ticari, ekonomik, teknik teamüllere aykırıdır.

Dahilde İşleme Rejimi ile ilgili mevzuat hükümlerine göre, DİİB kapsamında yapılacak üretim faaliyetinden asıl maksat işlem görmüş ürünün imal edilerek ihracatının sağlanmasıdır. Bu işlem görmüş ürün, birincil veya ikincil işlem görmüş ürün olabilir, bunun bir önemi yoktur. Kamu otoritesi ilgili kuruluşların görüşlerini alarak standart verimlilik oranlarını tespit ederek üretim süreci sonunda ortaya çıkacak işlem görmüş ürünün (ki bu ürün birincil veya ikincil işlem görmüş ürün olabilir) miktarını tespit etmekte ve ihracat listesinde belirtmektedir. DİİB sahibi imalatçının mükellefiyeti verimlilik oranına göre miktarı tespit edilen bu işlem görmüş ürünün ihracatını yapmaktır.

Ayrıca rejim ile ilgili düzenlemelere göre DİİB kapatma işlemi idari bir işlemdir ve belgede belirtilen şartların mevzuata uygun bir şekilde yerine getirilip getirilmediğinin idarece araştırılarak tespit edilmesini gerektirmektedir.

Üreticilerin taahhütlerine istinaden süresi içerisinde yaptığı İhracatlar ilgili İhracatçı Birliği, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve gümrük idaresince uygun görülmesi halinde DİİB kapatılmakta ve söz konusu belge taahhüt hesabının kapatılmasını müteakiben teminatlar iade edilmektedir. DİİB kapsamında gümrük muafiyetli olarak ithal edilen hammadde, yardımcı madde ve ambalaj maddelerinin tamamının ihraç edilen ürünler bünyesinde kullanıldığı tespit edilmişse, taahhüt hesabı kapatılmışsa ve gümrük idaresi teminatın çözümüne onay verip teminatı iade etmiş ise, geriye yönelik vergisel yükümlülükler çıkarmak haksız sonuçlar doğuracaktır.

DİİB kapsamında ithal edilen kütük demirden üretilmesi gereken ürünlerin tamamı Belge şartlarına uygun olarak ihraç edilmemiş ise, DİİB'nin yetkili kamu idaresince kapatılmaması gerekirdi. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın kapatma kararına rağmen işlem görmüş ürünlerin bir kısmının ihraç edilmeyerek iç piyasada satıldığını iddia etmek kamu idaresi açısından çelişkilidir, tutarsızlıktır. Kamu idaresi uygulamada değişikliğe gitmiş ise bunu mükellefe önceden haber vermeli ve uygulama değişikliğini bu bilgilendirmeden sonra yürürlüğe koymalıdır. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın ithal edilen hammaddenin tamamının ihraç edilen ürünlerin bünyesine girdiğine dair tespiti ve kapatma kararı var iken, bu tespitle, kararı yok sayarak cezalı işlem uygulaması hukuka uygun değildir.

Diğer taraftan gümrük idaresinin söz konusu uygulamasında vergi tahakkuku, ithal edilen ham maddenin (kütük demir) CIF bedeli üzerinden ve hammaddenin tabi olduğu vergi oranları üzerinden yapılmaktadır. Cezalar ise vergi tahakkukunun iki katı şeklinde hesaplanmaktadır.

Yazımızın yukarıdaki bölümlerinde açıklandığı üzere üretim sürecinde ortaya çıkan fire ve atıkların ürün sayılması hatalı olmakla birlikte, bu fire ve atıklar ürün sayılsa dahi üretim esnasında ortaya çıkan hurda demir, tufal, vb emtianın fiili ithalinin yapılmak istenmesi halinde tamamının gümrük vergilerinden ve KDV'den istisna olduğu bilinmektedir. Ayrıca fire ve hurda şeklindeki emtianın CİF kıymetinin ithal edilen kütük demir ile aynı tutarda olmadığı gibi ekonomik değeri yok denecek kadar azdır.

Vergilemenin ithal edilen kütük demir üzerinden değil, üretim faaliyeti sonucu ortaya çıkan, ikincil işlem görmüş ürün sayılan fire, artıkların tabi olduğu GTİP ve kıymet üzerinden yapılması gerekmektedir. Bu durumda da hurda ile atıklar gümrük vergisi ve katma değer vergisinden istisna olduğu için herhangi bir ek vergi tahakkukunun yapılmaması gerekmektedir.

Global iktisadi krizin etkilerinin giderilmeye çalışıldığı bu günlerde, uluslararası ticarette rekabet gücünün azalmasına yol açacak ve yazımızın konusu oluşturan bu soruna yol açan gümrük idaresi uygulamasının giderilmesi için gerekli idari ve mevzuat düzenlemelerinin bir an önce yapılması gerekmektedir.