Dilan ve Engin Polat hakim karşısında: 'İtibarımız ve hayatlarımız paramparça'
Dilan ve eşi Engin Polat'ın 3 ayrı suçtan toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği 4'ü tutuklu 28 sanık hakkında açılan davanın görülmesine başlandı. Tutuklu sanık Engin Polat savunmasında, “Ben ve ailemin yönettiği tüm şirketlerin kazançları yasal yolla elde edilmiş ticari varlıklardır. 10 aydır yalan ve iftiradan dolayı ailemden ayrıyım. İtibarımız ve hayatlarımız paramparça oldu” dedi.
"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından haklarında dava açılan Dilan ve Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 28 sanık Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı.
Tutuklu bulunan Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün duruşma salonunda hazır edildi. Dilan Polat, Sıla Doğu ve Can Doğu'nun da aralarında bulunduğu tutuksuz diğer sanıklar da duruşmaya katıldı.
“İşsizim gelirim yok”
Kimlik tespiti sırasında söz verilen Engin Polat, “Lise mezunuyum. Şu an iş yapmıyorum, bir gelirim yok” dedi. Dilan Polat ise ortaokul mezunu olduğunu söyleyerek işsiz ve gelirinin olmadığını belirtti.
“Yönettiğimiz tüm şirketlerin kazançları yasal yolla elde edilmiştir"
Duruşmada savunma yapması için söz verilen Engin Polat, “Aylardır bu günün gelmesini bekliyoruz. Yasadışı bahis iddiaları ilk önce sosyal medyada başladı. İlk başta ciddiye almamıştım lakin gözaltına alındım. Bu soruşturma evresinde kalıp kovuşturmaya geçmeyeceğini sanarken bugün kara para aklama suçlamasıyla karşınızdayım. İddianamede Kıbrıs'a yasadışı yollarla gittiğim iddia edilmektedir. Eşim ve baldızım ile kısa tatil amaçlı gittik. Derkan Başer ve Veysel Şahin'i tanımıyorum. İddianamede bahis organizasyonlarından aktarılan paranın soğuk cüzdan aracılığıyla yurtdışına çıkardığım iddiası var. Lakin bizim kazançlarımızın hepsi nihai aklama raporunda belirtilmişti. Soğuk cüzdanın ne olduğunu bilmiyorum, böyle bir hesabım olmadı. Türkiye'de güzellik sektöründe öncü firmayız. Hiçbir paravan şirketimiz yoktur. Ben ve ailemin yönettiği tüm şirketlerin kazançları yasal yolla elde edilmiş ticaretten varlıklardır” dedi.
“Sabun yediklerine bile şahit oldum”
Polat savunmasının devamında, “Türkiye'nin konuştuğu bu davada tüm kriminal raporlar, teknik ve fiziki takipler, şirket adreslerimde ve evlerimizin bahçelerinde yapılan aramalarda bile delil bulunamazken iddianame tanık beyanlarıyla düzenlenmiştir. Çıkarı olarak kişiler tarafından organize edilerek bize kumpas kurulduğunu düşünüyorum. Tanıkların hepsi hükümlü. Bu kişiler medyada çıkan gizli tanığın beyanları üzerine kendilerince çıkarlar sağlamak için beyanda bulunmuşlardır. Cezaevinde kaldığım sürece hükümlülerin sadece dışarı çıkabilmek için sabun yediklerine bile şahit oldum. Bu tanıklar dışarı çıkmak için yalan ifade vermiş olabilir” ifadelerini kullandı.
“İtibarımız ve hayatlarımız paramparça oldu”
İddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini kaydeden sanık Engin Polat, “Tanık anlatımlarını doğrulayan somut delil çıkmadı. Çünkü yalan ve iftiranın delili olmaz. Şirketlerimizin ve şubelerimizin tarafımıza verilmesini talep ediyorum. 10 aydır yalan ve iftiradan dolayı ailemden ayrıyım. İtibarımız ve hayatlarımız paramparça oldu. ‘Allah düşmanın başına vermesin' dedikleri bu olsa gerek. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” dedi.
Mahkeme hakiminin eşi Dilan Polat'ın sosyal medyada yasa dışı bahis sitesinin reklamını yaptığı iddiasını sorması üzerine Engin Polat, “Yalan, hiçbir şekilde yapmaz” dedi. Duruşma tutuklu sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
“İşimizi gücümüzü bize geri verin, toparlanmaya çalışalım”
Duruşmada savunma yapması için söz verilen Engin Polat’ın babası Sezgin Polat, “Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Çocuklarımın zaten böyle bir şey yapmasına izin vermem. Biz ticaretimizdeyiz. Mal varlıklarımızın hepsine el konulmuştur. Soğuk çanta nedir ben bilemem. Cezaevinde öğrendik hepsini. İşimizi gücümüzü bize geri verin, toparlanmaya çalışalım. Oğlum Engin’e ait 3 firma var. Herkesin firması ayrı. Herkes kendi işiyle ilgileniyordu. 22 kilo verdim cezaevinde. Biz cani miyiz kara para aklayalım. Bizden örgütmüş, kara paraymış çıkmaz bu aileden. Vergisel bir şey olmuştur. Yok diyemem. Bizi bırakın, işimizi gücümüzü verin” dedi.