Dış pazarı yakından takip ediyoruz
Sanayi Bakanı Ergün, Avrupa ve ABD'deki ekonomik krizin Türkiye'ye olası yansımalarını değerlendirdi.
ANKARA - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Avrupa ve ABD'deki ekonomik krizin Türkiye'ye olası yansımalarını değerlendirirken, "Türkiye'nin kendisinden kaynaklanan bir sorunla karşılaşmayacağını rahatça söyleyebiliriz ama dünyadaki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz" dedi.
Ergün, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabulünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Nihat Ergün, Avrupa ve ABD'deki krizin Türkiye'yi nasıl etkileyeceği yönündeki soruya karşılık, Türkiye'nin kendisinden kaynaklanan bir risk olmadığını, Türkiye'nin makro ekonomik dengelerini kurmuş, bütçe disiplinine riayet eden ve dünyayı yakından takip eden bir ülke olduğunu söyledi.
2008 krizi sırasında gösterdiği performans nedeniyle Türkiye'nin dünyada birçok ülkenin gıptayla baktığı bir ülke olduğunu ifade eden Ergün, "Krize en son giren, en hızlı şekilde çıkan ve sağlam bünyeyle yoluna devam eden bir Türkiye var. Türkiye'nin kendisinden kaynaklanan bir sorunla karşılaşmayacağını rahatça söyleyebiliriz ama dünyadaki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz" diye konuştu.
Dünyada global bir ekonomi olduğunu, kapalı bir dünya ekonomisi ya da kapalı aile ekonomisi bulunmadığını, ülkelerin kendi ihtiyaçlarını tamamıyla kendilerinin karşılamadığını dile getiren Ergün, Türkiye'nin de dünyadan aldıkları ve dünyaya sattıkları olduğunu, eğer Türkiye'nin müşterilerinin durumunda bir bozulma olursa, bazı sıkıntılar yaşanabileceğini ifade etti.
Bu nedenle Türkiye'nin dış pazarlarındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:
"Devlet olarak, hükümet olarak bu gelişmelere göre elimizde argümanlar var. Bu argümanları günü geldikçe devreye sokma imkanına sahibiz. Nasıl 2008'de bazı tedbirleri aşamalı olarak hayata geçirdik ve sektörlerimizin bu süreci hükümetle birlikte rahat bir şekilde aşmasına katkı sağladıysak, dünyada olumsuz gelişmeler olması halinde hem özel sektörü hem kamu kesimi gereken tedbirleri birlikte alırız. Bugünden bir kötümser hava oluşturmanın anlamı yok. Kimse şundan endişe etmesin; Türkiye kendi iç sorunlarından dolayı kriz yaşama dönemlerini çoktan aşmıştır. Türkiye kendi iç problemlerinden kaynaklanan bir kriz yaşamaz."
Herkes harcamalarını dikkatli yapsın
Ergün, bir gazetecinin "hükümet kanadından yapılan tasarruf çağrılarının iç ticarete yansımaları nasıl olur" şeklindeki sorusunu yanıtlarken de çağrıların "hesapsızlık kitapsızlıkla" ilgili olduğunu, insanların normal gelirlerine göre yapmaları gereken harcamaların kısılmasıyla ilgisi bulunmadığını söyledi. Ergün, çağrıların "hiç kimse hesapsız kitapsız davranmasın, dünyadaki gelişmeleri takip etsin, harcamalarını dikkatli yapsın, yarın kendisini büyük bir borç sorunuyla karşı karşıya bırakacak bir noktada olmasın" anlamına geldiğini vurguladı.
Mutlak ihracatçı" özelliğini kaybetme tehlikesi
"İthal otomobillerin yüzde 70 oranında Türkiye piyasasına hakim olduğunu gösteren rakamlar var bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine de Ergün, şunları kaydetti:
Otomotiv sektörünün 2008'de yaklaşık 5,5 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini, daha sonra kademeli olarak bu rakamın gerilediğini ve 2010 yılında 373 milyon dolara kadar düştüğünü anlatan Ergün, 2011 yılı itibariyle de ülkenin ithalatçı pozisyonuna geldiğini, Türkiye'nin otomotivde "mutlak ihracatçı" özelliğini 2011 yılında kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.
Bu durumda Türkiye'nin bir atak yapma mecburiyeti olduğunu dile getiren Ergün, Türkiye'de otomobil sahibi olmak isteyen vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan çeşitlilikte marka ve modelde üretim yapılmadığını bu nedenle insanların dışardan başka marka ve modeller tercih ettiklerini dile getirdi.