Dış yatırıma 'spesifik' destek

TYDTA Başkanı İlker Aycı, Türkiye'nin daha fazla doğrudan yabancı sermaye yatırım çekmek amacıyla yeni bir vizyon oluşturduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Talip AKTAŞ

İSTANBUL - Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı İlker Aycı, Türkiye'nin aldığı uluslararası doğrudan sermaye yatırımlarını artırmak amacıyla, proje bazında sepsifik destek mekanizmalarına odaklanan bir sistem üzerinde çalıştığını bildirdi. Aycı, "Önümüzdeki dönemde, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğü ile doğrudan sermaye girişi sırası arasındaki farkı kapatmayı amaçlıyoruz" dedi.

Basın temsilcileriyle önceki akşam iftar yemeğinde bir araya gelen TYDTA Başkanı İlker Aycı, kurumun faaliyetleri ve yeni dönem stratejisine ilişkin bilgiler verdi.

Mevcut dünya konjonktüründe Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için görece istikrarlı ve güven veren bir ülke olduğunu belirten Aycı, içeride önemli bir sorun olarak tartışılan cari açık konusunun, yabancı yatırımcılar tarafından dikkate değer bir sorun olarak algılanmadığını söyledi. Aycı, "Deyim yerindeyse, biz bugünün dünyasında takım olarak süper bir takımız ama sağ bekimiz zayıf. Bu, dünyanın mevcut durumunda önemli bir sorun değil. Cari açık bana göre ayrıca bir tehdit de değil, yönetilebilir bir risktir. Türkiye de bu sorunu yönetmeye çalışıyor, bunun tedbirlerini alıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Ülke tanımı artık anlamlı değil

Hangi ülkeden yatırım çekileceği sorusunun önemini yitirdiğini ifade eden Aycı, sektör ve firma bazında yatırım çekilmesi ve nokta hedefleri gözetilmesinin artık çok daha önemli olduğunu kaydetti. Türkiye'nin de bu bakış açısında belli bir aşamaya geldiğini vurgulayan Aycı, "Artık sektör ve firma odaklı çalışıyoruz, bu yaklaşımın stratejisini oluşturuyoruz. Kendimizi yatırımcı bir büyük şirketin yerine koyarak düşünüyor, Türkiye'nin sunabileceği olanakları ve potansiyeli anlatmaya çalışıyoruz" diye konuştu. İlker Aycı, yabancı sermaye yatırımları için cazibe merkezi olmanın süreklilik niteliği taşıyan bir konu olduğunu da belirterek, şu görüşleri dile getirdi:

"Türkiye esasen yatırımcı dostu bir ülke. Ama tabii bu işte süreklilik esas. Dolayısıyla Türkiye de yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarını da bu anlayış içinde ele alıyor. Dünyada konvansiyonel anlayışın dışında artık sektör ve firma bazında çok spesifik teşvik ve destek tedbirleri uygulanıyor. Biz de projeye özel destek mekanizmaları üzerinde çalışıyoruz. Diğer önem verdiğimiz bir konu, mevcut yatırımcının yatırımını genişletmesi… Örneğin İrlanda'da yabancı yatırımların yüzde 60'ı mevcut yatırımcıların yatırımlarını genişletmesi şeklinde. Türkiye'de oranı tam olarak bilmiyoruz ama bunu tespite yönelik çalışmamız olacak ve bu yönde de destek mekanizmalarını geliştirmek istiyoruz."

2012'de iyi şeyler bekliyoruz

Türkiye'nin doğrudan sermaye yatırımlarında ülke kompozisyonunun değiştiğini, AB ülkelerinin yanı sıra Hindistan ve Japonya gibi Asya ülkeleri ile ABD'nin de ilgi alanına girdiğini anlatan İlker Aycı, şu bilgileri aktardı: "2012-2013'te doğrudan yabancı sermaye girişlerinde iyi sonuçlar bekliyoruz. Bu yılın ilk çeyreğinde Çin'in doğrudan yabancı sermaye girişi 8 milyar dolar, Türkiye'nin aldığı sermaye ise 3 milyar dolar seviyesinde. Altı aylık dönemde ulaştığımız rakam 6.2 milyar dolar ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 95 artış var. Yıl sonu itibarıyla 10 milyar dolarlık bir doğrudan yabancı sermaye girişi olacağını tahmin ediyoruz

Japonya'dan stratejik bir yatırım yolda

TYDTA Başkanı İlker Aycı, konuşmasında gündemdeki yabancı yatırımlar ile projelere de değindi. Aycı'nın dile getirdiği, ancak ayrıntı vermediği projelerden kısa bilgiler şöyle:

- Japonya'dan ciddi miktarda yatırımla gelecek bir firma ile temaslarımız ileri bir safhaya ulaştı. Önemli bir yatırım; Türkiye'nin ithal kalemleri içinde önemli yeri bulunan stratejik bir ürün üretiyor.

- Almanya'da ünlü otomotiv markalarının tasarım ve prototipini yapan firma ile görüşmelerimiz olumlu sonuçlandı. Yakında müjdeyi vereceğiz.

- Türkiye'nin metal ürünlerindeki ithalatından kaynaklanan cari açığı 14 milyar dolar. Türkiye'de kurulması planlanan ve dört yıl içinde işletmeye alınması öngörülen metal rafinerisi, bu açığı yüzde 25 oranında kapatabilecek.

Bu konularda ilginizi çekebilir