Dışişleri Bakanı, Almanya'ya gidiyor

Çavuşoğlu: Bugün Hamburg'a gidiyorum, yarın Alman bakanla görüşeceğim; kimse ziyaretimizi engelleyemez.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda ve Almanya'ya yapacağı ziyaretler öncesi yabancı ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda
açıklamalarda bulundu.

Bugün Almanya'nın Hamburg kentine gideceğini belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi:
'Avrupa'nın ortak değerlerinden, demokrasiden bahsediyoruz. Hatta bu konularda Türkiye'ye ahkam kesen ders vermeye çalışan ülkelerin 2. Dünya Savaşı öncesi dönemdeki politikalar uygulaması kabul edilebilir değil. Bugün Almanya'da benim bile yapacağım toplantıda, toplantı yerini sahibine önce polisin sonra istihbaratın ne kadar yetkili kişi varsa 'iptal et' diye baskı yapması kişinin kabul etmemesinden sonra da o iş yerinin ruhsatının iptal edilmesi kabul edilebilir değil. Bu insan hakları ile bağdaşmaz. O kişiyi de bu şekilde cezalandırarak Almanya'nın da bir yere varması mümkün değil. Sistematik bizi karanlık günlere götüren uygulamaları görüyoruz. Sistematik bir çalışma var. Dost bildiğimiz ülkelerin bu kadar açık taraf tutması kabul edilmez uygulamaları yapması utanılacak bir şey. Vatandaşlarımızla buluşmamıza kimse engel olamaz. Bu ırkçılığı durduramazsak, Avrupa ve dünya 2'nci Dünya Savaşı öncesine gidiyor. Ben bugün Hamburg'a gidiyorum. Vatandaşlarımızla buluşmamıza kimse engel olamaz. Hiçbir ülke ile ilişkilerimizin kötü olmasını istemeyiz. Bize karşı düşmanca tavırlar
olduğu zaman gerekli karşılığı veririz altında kalmayız.'

'Vicdani ve insani dış politika önceliğimizdir'

Suriye'de kalıcı barışın olması gerektiğine vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
'Ne kadar karşıtlık varsa maalesef bugün dünyanın her yerinde yaşıyoruz. Finlandiya ile ortak yürüttüğümüz barış için arabulucuk inisiyatifimize de çok ihtiyacımız var. Çatışmalar, krizler var. Bunları atlatmak için de çaba sarf etmemiz gerekir. Girişimci dış politikamızın en önemli sonuçlarından bir tanesi de özelikle Rusya ile birlikte Halep'ten 45 bin insanın kurtarılması ve Halep'te gerçekleştirdiğimiz ateşkesin Suriye geneline yayılması siyasi sürecin yeniden başlaması Astana ile birlikte. Ama Astana sonrası çok önemli. Cenevre sürecinin tekrar başlamasıdır. Astana'yı hiçbir zaman Cenevre'ye alternatif görmedik. Tamamlayıcı gördük. BM Güvenlik Konseyi kararları, Cenevre 2012 bildirgesi çerçevesinde Rusya ile önemli adımlar attık. Bunun sonuçlarını almaya başladık. İnşallah Suriye'de ateşkes kalıcı olur. Suriye'nin birliği, toprak bütünlüğü çerçevesinde siyasi çözüm gerçekleşir. En büyük arzumuz budur. Rusya ile oturduk kararlar aldık. Ruslar ile muhalefeti bir araya getirdik. Müzakereler yaptık. Sonuç elde ettik. Şimdi de denetimini birlikte yapıyoruz. Attığımız adımların kalıcı barışa vesile olmasını istiyoruz. Vicdani ve insani dış politika önceliğimizdir.'