Dışişleri İlerleme Raporu'ndan memnun

ANKARA – Dışişleri Bakanlığı, AB İlerleme Raporu'nda Türkiye'deki demokratikleşme adımlarına işaret edilmesinin memnuniyet verici olduğunu bildirdi. Bakanlık, Kıbrıs konusuna ve bu bağlamda Kıbrıs Rum kesiminin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarına dair tek taraflı girişimleri nedeniyle ortaya çıkan ihtilafa geçen yıllarda olduğu gibi bu kere de Raporda ne yazık ki taraflı bir bakış açısıyla yer verildiğini belirtti. 

İkinci resmi değerlendirme Dışişleri'nden
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'tan sonra Dışişleri Bakanlığı, 2013 Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Stratejisi Belgesi'ni yazılı açıklamayla değerlendirdi. Türkiye'de son bir yıl içerisinde gerçekleştirilen siyasi reformlara geniş şekilde yer verilen Raporda, Hükümetin demokratikleşme ve siyasi reformların devamı konusundaki ‎kararlılığının vurgulanması, bu çerçevede 30 Eylül 2013 tarihinde açıklanan Demokratikleşme Paketine, yargı reformuna ilişkin atılan adımlara ve devam eden yeni Anayasa çalışmalarına işaret edilmesinin memnuniyet verici olduğunu belirten Dışişleri Bakanlığı şöyle devam etti: 
“Çözüm ‎sürecinin başlatılmasının bir dönüm noktasını teşkil ettiğinin dile getirildiği Raporda, AB'nin bu sürece destek verdiği de belirtilmiştir. Raporda, Türkiye'nin dış politika alanındaki etkin rolüne de değinilmiştir. Bu alanda AB ile işbirliğimizin önemi konusundaki değerlendirmeler tarafımızdan da paylaşılmaktadır.” 
 
Ekonomik kriterler
Raporda, ekonomik kriterler bağlamında, Türkiye'de işleyen bir serbest piyasa ‎‎ekonomisi bulu‎nduğunun yinelendiğini, Türkiye'nin ekonomik anlamda yüksek potansiyelinin vurgulandığını kaydeden Dışişleri, “Türkiye'nin büyük ve dinamik ekonomisi ile mevcut Gümrük Birliği aracılığıyla AB'nin rekabet edebilme gücüne katkı veren önemli bir ticari ortak olduğu vurgulanmış, büyüme performansı ve dışarıdan gelen şokları göğüsleyebilme yeteneğinin bulunduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte, cari açık ve dış borç yapısı gibi bazı olumsuz unsurlara da dikkat çekilmiştir” dedi. 
Dışişleri Bakanlığı, Raporda, Genel İşler Konseyi'nin 2013 Haziran ayında Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu başlıklı 22. Faslı müzakereye açma kararının, müzakerelerin Sonbaharda başlayacağının dile getirildiğini hatırlattı. 
 
Rumların petrol aramasıyla ilgili değerlendirmeye eleştiri
Katılım sürecindeki tıkanıklığın aşılması yönünde atılması gereken adımlardan birinin de geri kalan fasılların biran evvel müzakerelere açılması olduğunu bildiren Dışişleri Bakanlığı, değerlendirmesine şöyle devam etti: 
“Raporda ayrıca, vize diyaloğu konusunda ilerleme kaydedildiği belirtilmiş, AB tarafından önerilen Yol Haritası'na ve Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun yasalaşmasına da atıfla, ülkemiz, yasadışı göçmenlerin iadesi bağlamında Geri Kabul Anlaşmasını (GKA) imzalamaya davet edilmiştir. GKA'nın tümüyle yürürlüğe girmesinin, vatandaşlarımıza vize muafiyeti sağlanması konusunda AB'nin atacağı adımlarla eşzamanlı olması gerektiği yönündeki tutumumuz çerçevesinde AB tarafıyla görüşmelerimiz sürdürülmektedir. 
Kıbrıs konusuna ve bu bağlamda GKRY'nin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarına dair tek taraflı girişimleri nedeniyle ortaya çıkan ihtilafa geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu kere de Raporda ne yazık ki taraflı bir bakış açısıyla yer verilmiştir. Kıbrıs sorununun Ada'nın ortak sahibi iki halkın siyasi eşitliği ve iki kesimlilik temelinde kalıcı bir çözüme kavuşturulması yönünde gerek Kıbrıs Türk tarafının gerek garantör Türkiye'nin bugüne kadarki yapıcı tutum ve açılımları, başta BM olmak üzere uluslararası toplum tarafından yakından bilinmektedir. Bu konudaki tutarlı ve sonuç almaya yönelik çizgimizi sürdürmekteyiz. 
 
AB üyeliği stratejik tercih
Kıbrıs konusunda BM gözetimindeki müzakerelerin yeniden başlamasının öngörüldüğü bu dönemde, AB'nin de artık Kıbrıs Rum tarafını kapsamlı çözüme ciddiyetle yönlendirecek bir tutum benimsemesini bekliyoruz.” 
Dışişleri Bakanlığı, değerlendirmesine, “AB'ye üyelik, stratejik tercihimizdir. Bu anlayışla, mutat olduğu üzere, İlerleme Raporu, başta AB Bakanlığımız olmak üzere ilgili kurumlarımızla eşgüdüm halinde değerlendirilecek, görüşlerimiz her yıl olduğu gibi bu yıl da Komisyon'a bilahare iletilecektir” şeklinde son verdi.