Diyarbakır'da yatırımcının sesine kulak verilmeli
DİYARBAKIR'DAN / Mahir SOLMAZ
Kent olarak sürekli dışarıdan yatırımcı çekmek için gayret içerisindeyiz. Hoş, mevcut organize sanayi bölgemizde (OSB) şu anda tahsis edeceğimiz arazimiz yok. Ya arsa tahsis edilen ve taahhütlerini yerine getirmeyen yatırımcıların gitmesini bekleyeceğiz ya da tesisi aktif olarak kullanılmayan ve zamanında çok fazla arsa tahsisi yapılan yatırımcıdan yer kiralayacağız.
Diyarbakır'da bu sıralar geçmişi arar günler yaşıyoruz. Özelikle de kamuda ve yarı kamu kuruluşlarında. Örnekler çok... Öyle ki, kurum yöneticileri bulundukları kurumu kendi menfaatleri veya çevrelerinin menfaatlerine kullanıyorlar. Aslında bu boşluk biraz da bizden kaynaklanıyor. Yani gazetecilerden. Eğer biz gerçek anlamda işimizi yapabilme lüksüne sahip olsak, kentin işleyişi de bir o kadar düzgün olacak.
Diyarbakır'da farklı yatırımı ile faaliyet gösteren; Diyarbakır dışında kazandığı parayı Diyarbakır OSB'de yer kiralayarak yatırıma dönüştüren, bölgenin tek panel radyatör üreticisi de yatırımını taşıdı. Aslında birçok kişiden, yani kendi yatırımcımızdan son günlerde sürekli olarak duyar olduk 'yatırımı taşımayı'. Konuşulduğunda sorun hep aynı: Resmi kurumlardaki bürokrasi. Yandaş zengin etme ve onlarla birlikte kendini de zenginleştirme hırsı. Aslında yoğun siyasi gündemden midir bilinmez, sürekli açıklama yaparak kenttin geleceği tayin etmeye çalışan sivil toplum örgütlerinin, biraz da bu kentin ekonomisine, gelişmesine, istihdamına katkı sunan yatırımcısı için bir şeyler yapması gerek.
Geçtiğimiz günlerde Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından Diyarbakır'da bir toplantı düzenlendi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner'in de katıldığı toplantı, herkes için keyifliydi. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. O toplantıda Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır Organize Sanayici ve İş Adamları Dernek Başkanı'nın dile getirdiği OSB'deki doğalgaz problemine çözüm üreteceğini söyledi. Salondan bir alkış koptu... İyi okuyucularımız bilirler, Diyarbakır OSB'deki doğalgaz problemiyle ilgili yaklaşık 1 yıl boyunca kaç haber ve kaç köşe yazısı dillendirdiğimizi. Bizim bir yıl önce yapmaya çalıştığımızı, sorun olan bölgenin yöneticileri 1 yıl sonra yapmaya çalışıyorlar.
Hal böyle olunca, yani her şey gecikince ve ilgisiz kalınca, yatırımcı kaçıyor. Bununla ilgili verilebilecek o kadar çok örnek var ki. Çok ciddiyetle kendimizi sorgulamamız gerek. Mevcut yatırımcımıza daha fazla ne verebiliriz diye düşünmemiz gerek. Dediğim gibi Diyarbakır özellikle kamu olarak şu günlerde iyi ellerde yönetilmiyor. Bu boşluğu en azından iş dünyasını temsil eden sivil toplum kuruluşu temsilcileri iyi analiz etmeli ve iyi projelerle bu sıkıntı giderilmeli.