Doğalgazda serbest piyasa uygulamaları
Gökhan YARDIM / BOTAŞ eski Genel Müdürü ADG Danışmanlık Ltd. Ortak ve Müdürü
18 Nisan 2001 tarihinde TBMM tarafından kabul edilerek 2 Mayıs 2001 tarihinde yürürlüğe giren 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun aradan geçen 8 yıl süresince tam ve eksiksiz olarak uygulandığını söylemek mümkün değildir. Geçtiğimiz 8 yıl boyunca yasanın özellikle gaz tedariki konusu başarısız kılınmıştır.
4646 sayılı yasadan önce doğalgazda kamu tekeli vardı ve doğalgaz kömür, fuel-oil, LPG, motorin gibi diğer alternatif yakıtlarla rekabet ediyordu. 4646 sayılı yasa ile doğalgaz tedariki konusunda piyasaya çok tedarikçinin girmesi ve doğalgazın doğalgazla rekabet etmesi amaçlanmıştır. Buna yönelik olarak yasada, kontrat ve miktar devir ihaleleri mekanizmaları getirilmiştir. Bu mekanizmalara eleştiri getirilebilir. Yasa koyucunun eğer varsa, yasadaki aksaklıkları değiştirmesi hukuk devletinde beklenilecek alışılagelmiş bir davranış biçimidir. Nitekim, yasanın bu mekanizmalarının uygulanması sırasında, 2005 yılında yasada değişiklik yapılmış, ancak ufak değişikliklerle yasadaki devir mekanizmaları ile fiili tekel durumundaki BOTAŞ'ın pazar payını 2009 başına kadar olan süre içinde yüzde yirmiye indirme yükümlülüğü yürürlükte kalmıştır. 2005 yılında çıkılan kontrat devir ihalesi tam dört yılda sonuçlandırılabilmiş ve sadece eskiden Turusgaz' a ait olan 4 milyar metreküplük kısım dört yeni ithalatçıya devredilmiştir ki bu miktar yasanın öngördüğü "rekabete dayalı, şeffaf bir piyasanın oluşturulması" amacına hizmet etmekten uzaktır.
Diğer taraftan, yasanın şeffaflık ilkesi de tam olarak uygulanmamaktadır. Doğal Gaz Piyasası Lisans Yönetmeliği'ne göre "ilgili mevzuat" olarak kabul edilen lisanslar şeffaf değildir. Hangi firmaların hangi lisansları, kaç yıl süreyle aldıkları internet sayfalarında yayınlansa da lisansların özel ve genel şartları yani lisansların kendileri hiçbir yerde yoktur. Piyasaya gaz tedarik eden firmaların hangi lisans kapsamında ne kadar gaz ithal edebilecekleri ve ettikleri de belirsizdir.
Bir başka husus fiyatlarla ilgilidir. BOTAŞ satış fiyatları açık bir şekilde internet sayfasında yayınlanırken diğer ithalatçıların doğalgazı kaç liraya sattıkları belirsizdir. Doğal Gaz Piyasası Tarifeler Yönetmeliği'nde "Kurul tarafından onaylanan tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından kamuoyuna duyurulur." "Doğalgaz toptan satış fiyatları bu esaslar çerçevesinde doğal gaz alım-satımı yapan taraflar arasında kurul tarafından onaylanmış tarifelere uygun olmak kaydıyla serbestçe belirlenir" denilmektedir. Bu düzenlemeler tüm satıcılar için geçerli olmasına, BOTAŞ tarifelerini yayımlamasına rağmen diğer tedarikçilerin tarifeleri kamuoyunca bilinmemektedir. Bu durumda tüketiciler satıcı fiyatlarını mukayese yapabilmelerine ilişkin şartlara sahip olamamakta, tedarikçilerini seçerken zorlanmaktadır.
Yasa'da yapılan değişiklikle LNG ithalatının kolaylaştırıldığı ve gaz ithalatında serbestleşmenin ilk adımının atıldığı belirtilse de gerçekte durum böyle değildir. LNG ithal edilebilmesi için LNG ithal terminalinin bulunması lazımdır. Bugün için bir tanesi Marmara Ereğlisi'nde diğeri Aliağa'da iki adet LNG ithal terminali bulunmaktadır. BOTAŞ'ın Cezayir ve Nijerya'dan olmak üzere iki adet LNG ithal anlaşması bulunmaktadır. Daha önce bu terminallerin giriş için maksimum ayrılabilir kapasitelerin tamamının BOTAŞ'a tahsis edildiği görülmekte iken, Mayıs ayından itibaren Aliağa terminalini işleten Egegaz'ın Katar'dan spot LNG ithal etmesi sonucunda yeni bir kapasite tahsisi yapıldığı görülmektedir. BOTAŞ'tan sonra Egegaz'n spot LNG ithal etmesi ülkemizde piyasaya çok oyuncu girmesi açısından sevindiricidir. Ancak Aliağa Terminali'nden giriş için daha önce verilen maksimum ayrılabilir kapasitenin üzerinde bir kapasitenin yaratılarak Egegaz'a bir tahsis yapılması, BOTAŞ'ın Egegaz ile terminal kullanım anlaşmasının her yıl artarak yenilenmesi, rekabetin tam olarak tesis edildiğine dair soru işaretlerinin doğmasına sebep olmaktadır.
4646 sayılı yasanın tam olarak uygulanmadığı diğer bir konuda Dağıtım şirketlerinin bir yıl içerisinde dağıtacakları gazın en fazla yüzde ellisini bir tüzel kişiden satın almalarıdır. Piyasaya giren diğer ithalatçı şirketler büyük çoğunlukla yaz, kış ve gün içersinde gazın sabit bir şekilde tüketildiği gaz pazarlarına girerken, dağıtım şirketlerine gaz satma işi BOTAŞ'a kalmaktadır. BOTAŞ rekabet içerisinde gaz tedariki konusunda Şebeke İşleyiş Düzenlemeleri açısından maliyeti düşük ve risksiz elektrik üretimi, otoprodüktör ve sanayi pazarını diğer rakiplerine kaptırırken, ŞİD'e göre maliyeti daha yüksek ve riskli dağıtım şirketlerine gaz satmaya devam etmektedir. Bu durumun devam etmesi BOTAŞ'ın nakit akışını ileride bozacak, gelirleri kışın artarken yazın azalacaktır.
4646 sayılı yasa ile ithalatçı şirketlere her sene ithal edecekleri doğalgazın yüzde onu kadar bir miktarı beş yıl içerisinde ulusal topraklarda depolama imkanına sahip olmaları yükümlülüğü getirilmiş olmasına rağmen lisans süresi 5 yılı geçen BOTAŞ'ın depolama kapasitesinin yüzde onu bulmaması, piyasaya yeni giren tedarikçilerde bir çaba görülmemesi düşündürücüdür. Geçmişte kışın yaşanan gaz kesintileri sırasında tek tedarikçili piyasada BOTAŞ'ın, o ay müşterilerinin mağduriyetlerini giderebilmek açısından faturalandırmayı kesilebilir tarifeden yaptığı da göz önüne alındığında, çok sayıda tedarikçinin bulunduğu bir piyasada sanayicilerin rekabet içersinde daha iyi şartlar beklemeleri ve rekabetin nimetlerinden faydalanmaları kadar doğal bir şey olamaz.
Doğalgazın dağıtımı için EPDK tarafından yapılan ihaleler 4646 sayılı yasanın en olumlu uygulamalarını yansıtmakta ve yurt dışında da örnek olarak gösterilmektedir. Ancak yaşanan ekonomik kriz ve buna bağlı olarak tüketimin düşmesinin dağıtım şirketlerinin yatırımlarını beş yıl içersinde tamamlama mecburiyetlerini zora soktuğu anlaşılmaktadır. Ekonomik krizle mücadele hususunda çeşitli sektörlerin korunması amacıyla bir çok tedbir alınırken dağıtım şirketlerini bu tedbirler manzumesinin dışında tutmak mümkün değildir.
Yasadaki düzenlemelerden giderek herkesin serbest tüketici olacağı bir Pazar yapısına ulaşma hedefi anlaşılmaktadır. BOTAŞ iletim şebekesinin kullanımı ile ilgili tüm hususlar ŞİD'de düzenlenmiştir. Buna benzer bir uygulamanın dağıtım şebekeleri için de yapılması yasayla hedeflenen pazar yapısına ulaşılırken rekabetin sağlanması açısından önemli ve gerekli görülmektedir.
Yasanın uygulanmayan maddeleri içinde en önemlisi ise geçici ikinci madde de geçen ve BOTAŞ'ın dikey bütünleşmiş tüzel kişiliğinin 2009 yılına kadar devam edeceği ve bu tarihten sonra yeniden yapılandırılacağına dair maddedir. Yasa, yeniden yapılandırılma sonucu ortaya çıkan bu şirketlerden iletim faaliyeti yapan şirket hariç, diğerlerinin iki yıl içinde özelleştirilmesini öngörmektedir. Basına yansıyan 4646 sayılı yasanın tadil ve yenileme çalışmaları piyasanın serbestleşmesini ve rekabetin artarak devam etmesini güçlendireceği yerde daha da azaltacak önerileri kapsamaktadır.
4646 sayılı yasa aslında son derece radikal ve iddialı bir o kadar da BOTAŞ açısından riskli bir yasa olmasına karşın, BOTAŞ'ın 2001 yılına kadar imzalanmış kontratları açısından uluslararası uzun dönemli alım kontratı teamüllerine uygun al yada öde yükümlülüğü bulunması dikkate alınmış ve BOTAŞ'ı korumak amacıyla her yıl kontrat veya miktar devriyle gazın en az yüzde 10'unun sekiz yıl boyunca devredilmesi ve BOTAŞ'ın riskinin azaltılması öngörülmüştür. Küçük miktardaki kontrat devri, LNG ithalatının serbest bırakılması, geciken kompresör yatırımları, BOTAŞ'ın spot LNG alımı yapması, pazardaki sabit ve düzenli müşterileri hızla kaybetmesine karşın ısrarla kontrat ve miktar devirlerine gidilmemesi gibi mevcut gelişmeler, yasanın açık ve bağlayıcı hükümlerine karşın BOTAŞ'ın riskini arttırmıştır.
Vakit geçirilmeden doğalgaz piyasasındaki kurum ve kuruluşlar 4646 sayılı yasanın birinci maddesinde yer alan, AB gaz direktifleriyle uyumlu, "doğalgazın kaliteli, sürekli, ucuz, rekabete dayalı esaslar çerçevesinde çevreye zarar vermeyecek şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için" açık, şeffaf ve taraflar arasında ayrımcılık yapmayan bir doğal gaz piyasasının kurulmasına katkı vermelidir.