Dünya, trafik mağdurları için yine tek yürek olacak

Her yıl kasım ayının üçüncü pazarı, Trafik Mağdurlarını Anma Günü. Farklı ülkelerde, farklı şehirlerde trafik mağdurlarının yakınları; ortak duygularla, yollarda hayatını kaybeden, yaralanan, sakat kalan milyonlarca insanı sevgi ve saygıyla anmak için bir araya gelecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Trafik çarpışmaları tüm dünya ülkelerinin ortak sorunu. Çarpışmaların azaltılması için harcanan çabalara rağmen küresel yol ölümleri hızla artmaya devam ediyor.

Yol ölüm ve yaralanmaları, ani, şiddetli, travmatik olaylar olup, etkisi genellikle kalıcı ve hayat boyu yaşanan mağduriyetler olarak karşımıza çıkıyor. Dünyanın her köşesinde gerçekleşen yeni çarpışmalarda yaşamını yitiren ya da sakatlanan milyonlarca trafik mağduru ve yakını, acı çekmekte olan bu topluluğa ekleniyor.

Mağdur sayısının her geçen gün artması üzerine bu konuya dikkat çekilmesi amacıyla tüm dünyada 25 yıldır, Türkiye’de ise 2007’den beri kasım ayının üçüncü pazarı Trafik Mağdurlarını Anma Günü olarak kutlanıyor.

Trafikte meydana gelen ölüm ve yaralanmaların sadece bir rakam ya da istatistik olmadığını belirten Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneği Başkanı Yeşim Ayöz, Trafik Mağdurlarını Anma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Trafik mağdurlarının hepsi gerçek insanlar ve yaşananlar gerçek aile trajedileridir. Trafik çarpışması sonucu bir yaşamın kaybının ardından, geride kalanların kayıpları da çok fazladır. Ailesi, arkadaşları, okulu, işi, sosyal çevresi ve ülkesi de onu kaybetmiş olur. Milyonlarca kişinin yaşamakta olduğu bu büyük acı ve kederin yükü çok büyüktür çünkü trafik mağdurlarının büyük çoğunluğu gençtir ve ne yazık ki birçok çarpışma önlenebilir niteliktedir” dedi.

Çarpışmalar genç neslin birinci ölüm nedeni

Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre dünyada her yıl 1 milyon 250 binin üzerinde insanın trafik çarpışması sonucu hayatını kaybettiğini dile getiren Ayöz, “15-19 yaş grubu gençlerin ölüm nedenleri arasında trafik çarpışmaları birinci sırada yer alıyor. 10-14 ve 20-24 yaş gruplarının ölüm nedenleri arasında ise ikinci sırada bulunuyor. Ayrıca trafik çarpışmalarından kaynaklanan ölüm ve yaralanma olaylarında mağdurlara, ailelerine verilen yanıtlar ve çarpışma sonucu uygulanan yargı kararları empatiden uzak, eksik, çarpışma sonrasında oluşan yaşam ve yaşam kalitesi kaybı karşısında da oldukça yetersizdir. Çarpışma sonrası acil müdahale ve doğru yönlendirme yol güvenliğinin en önemli unsurudur, hayati önem taşır. Ambulansın zamanında gelmesi, acil müdahalenin doğru ve zamanında yapılması, hayat kurtarır. Polis tarafından yürütülen soruşturmanın tam/eksiksiz yapılması, mümkünse suç unsurlarının tespiti, dosyanın yargıya zamanında iletilmesi ve yargı sürecinde cezaların caydırıcı olması ve mağdurların haklarına ulaşabilmeleri, bizim gelişmiş ülke standartlarına ulaşmamızın bir göstergesi olacaktır” dedi.

“Yeni yasa umut verici ama…”

Trafik mağdurlarının her zaman 3’üncü sayfa haberi olarak görüldüğünü belirten Ayöz sözlerini şöyle tamamladı: “Trafik mağdurları ötelenen, ilgilenilmeyen kanayan yaraları ile yaşamına devam ediyor. J.Giraudaux ‘Toplumun yarası da insanın yarasına benzer, çabucak unutuluverir’ der, tıpkı trafik mağdurlarının yaşadıklarının unutulması gibi. İnsan hayatının değerine paha biçilemez. Yeni çıkan trafik yasası umut verici ama yıl sonunda bu cezalar af kapsamına girmez, yapılan denetimler sürdürülebilir bir ulaşım politikası haline gelir ve yargı sürecinde insan hayatının değeri ön planda tutulup, ödül gibi cezalar verilmezse yol kurbanları azalabilir ve hatta ortadan kalkabilir.”

Bu konularda ilginizi çekebilir