Dünyanın 7'nci büyük tarım üreticisiyiz
ANKARA – Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Türkiye'nin dünyadaki 7'nci büyük tarım üreticisi ülke olduğunu belirterek, "Son yıllarda tarım sektörünün hukuki ve kurumsal çerçevesinin güçlendirilmesine doğru önemli bir ilerleme sağlanmasıyla birlikte emtia tabanlı destek sektörün potansiyelini tam olarak gerçekleştirebilmesini aksatabilir" değerlendirmesi yaptı.
OECD'nin üye ülkeler ve yükselen ekonomilerin ele alındığı "Tarım Politikası İzleme ve Değerlendirme 2013" raporu yayınlandı. Raporun Türkiye'ye ayrılan bölümünde, 1986-88'den bu yana tarımı piyasaya açmayı hedefleyen reformların çeşitlilik gösterdiğini, yüksek enflasyon ortamında birbirini izleyen geçici politika değişikliklerin gerçekleştirildiğini kaydeden OECD, brüt çiftlik hâsılatlarında üretici destek payının 1986-88'de yüzde 20 iken desteğin 2010-2012 arasında yüzde 24'üne çıktığını, bunun OECD ortalaması üstünde olduğunu bildirdi. Raporda Türkiye'nin tarım politikası gelişmeleri konusunda şöyle denildi:
"-Türkiye dünyada en büyük tarımsal üreticiler arasında bulunuyor, son yıllarda tarım sektörünün hukuki ve kurumsal çerçevesinin güçlendirilmesinde önemli ilerlemeyle birlikte emtia tabanlı destek, sektörün potansiyelini tam olarak gerçekleştirebilmesini aksatabilir.
-Altyapı projeleri üzerindeki geleneksel odaklaşma ötesinde, gelir farklılaştırılması, insan kaynakları ve çevrenin korunması gibi hedefleri kucaklayan yeni kırsal kalkınma stratejisinin genişletilmiş kapsamı, kırsal kalkınmaya entegre yaklaşıma doğru atılmış olumlu bir adım.
-‘Havza bazlı destek programı' Türk tarım politikasında önemli bir yeni bir yön olduğu gibi, ilk kez, ekolojik şartlara destek hedefleniyor. Mekânsal hedeflemeye rağmen, program, potansiyel olarak desteğin en bozucu türü olan emtia üretimine dayanmaktadır.
-Türkiye'nin tarımda kurumsal ve düzenlemeci çerçevesinin yapısı karmaşık ve süren reform çabalarının ivmesini korumak zorunlu."
Türkiye dünyanın 7'nci büyük tarım üreticisi
OECD Türkiye'de ekonomik büyümenin 2011 ortasından itibaren, kısmen artan ihracatla telafi edilen iç talep düşüşüyle birlikte yavaşladığını, sonuç olarak büyük cari açığın daralmaya başladığını bildirdi. Rekabetçilik alanında temelde 2011'deki nominal döviz kuru değer kaybından kaynaklanan kazanımların büyük ölçüde, kalıcı yüksek enflasyon kadar olmasa da eridiğini kaydeden OECD şu bilgileri verdi:
"Özellikle tarla üretimi olmak üzere tarımsal üretim geçen 20 yılda hızla büyüdü. Küçük ölçekli ve geçimlik ya da yarı-geçimlik çiftliklerin hâkimiyeti ve çiftçiler arasındaki düşük okuryazarlık gibi çeşitli yapısal darboğazlara bakmaksızın Türkiye önemli bir tarım ihracatçısı olarak dünya çapındaki sıralamada yer almaktadır (dünyanın 7'nci büyük tarım üreticisi). Türkiye'nin ana ticaret ortakları AB, ABD ve Orta Doğu'dur."
Tarıma desteğin gelişimi
OECD Türkiye'nin 1990'ların sonlarından bu yana istekli reformlar gerçekleştirdiğini belirterek, "Ancak desteğin seviyesi yıldan yıla değişmiş ve OECD ortalaması üzerinde kalmış ve desteğin en bozucu formları geçerli olmuştur. Emtia üretimine dayalı ödeme 2009'dan itibaren artsa da, ayrıca doğrudan ödemeler bu tarihte kaldırılmıştır" dedi.
Raporda, emtia çıktısı ve değişken girdi kullanımına dayalı olarak ve sınırsız ödenen, üretim ve ticaret üzerinde en bozucu türde etkisi olan desteğin, 1986-88 yılları arasında hemen hemen her üreticiye verildiği (yüzde 99), oranın 2010-2012'de ise yüzde 85'e düştüğü belirtildi. 2012'de özellikle ayrıcalıklı krediler olmak üzere değişken girdilere dayanan ödemelerin iki kattan fazla arttığı kaydedildi.