E-gümrük uygulaması ve gümrük müşavirliği mesleğine etkisi
Ahmet ÖZKEN / Gümrük Müşaviri & Öğretim Görevlisi
Elektronik ticaretin literatürde kullanılan birçok tanımlarının içerisinde en yalın ve net olan açıklamayı WTO (Dünya Ticaret Örgütü) yapmıştır. Buna göre e-ticaret; Mal ve hizmetlerin üretim, reklam, satış ve dağıtımlarının telekomünikasyon ağları üzerinden yapılmasıdır. Ülkemiz, bulunduğu coğrafi ve jeopolitik konumu itibarıyla içinde bulunduğu mevcut bölgenin kavşak noktasında yer almakta ve bu durum karşısında da her geçen gün ticaretini gerek komşu ülkelerle gerekse Avrupa birliği üyesi ülkelerle arttırmaktadır. Son yıllarda artan dış ticaret hacmimiz sayesinde dış ticaret ve ilintili olduğu sektörler canlanmakta ve bu sektördeki istihdam ve yenilikler her geçen gün artmaktadır. Mevcut rekabet ortamında dış ticaretçinin en büyük sermayelerinden birisinin "Zaman" olduğunu düşünürsek işlemlerin hızlı sürede gerçekleştirilmesi ve bitirilmesinin öneminin kaçınılmaz olduğu ortaya çıkmaktadır.
Gümrük ve dış ticaret sektörü her geçen gün yenilikleri içerisinde barındıran, değişiklikleri, kanun, yönetmelik, genelge, tebliğ ve iç yazışmaları her gün takip etmeniz gereken dipsiz bir kuyu gibidir. İhracatçının ve İthalatçının leh ve aleyhine olan değişiklikleri anında güncellemesi gereken, mevzuatı takip etmesi ve kendine uyarlamasının zorunlu olduğu bir düzendir. Son yıllardaki dış ticaret verilerimize baktığımızda ülkemizin dış ticaret hacminin her geçen gün arttığını görmekteyiz. 1990 yılında yaklaşık 35 milyar dolar olan dış ticaret hacmi sırasıyla, 1995 yılında yaklaşık 57 milyar dolar, 2000 yılında yaklaşık 82 milyar dolar, 2005 yılında yaklaşık 190 milyar dolar ve geride bırakacağımız 2010 yılında ise yaklaşık 300 milyar dolar seviyelerine ulaşması beklenmektedir. Görüldüğü üzere dış ticaret rakamları, geride bıraktığı her yılı artan bir ivmeyle tamamlayarak fazlalaşmaktadır.
Dış ticaret hacminin her geçen gün artması, işlemlerin, bürokrasinin, dokümantasyonun artması anlamına gelmektedir. Tüm bu işlemleri gümrük idaresinde tekemmül ettiren ülkemizdeki gümrük personelinin sayısı diğer ülkelere göre çok azdır. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde gümrüklerin sayısının ülkemizdeki gümrük idarelerinin sayısından daha az olmasına karşın, gümrüklerde çalışan personel sayısı, ülkemizde gümrük idarelerinde çalışan personel sayısından çok fazladır. Örneğin gümrük idaresinde çalışan personel sayısı bizde yaklaşık 8.500 civarında iken Almanya da ki gümrük idaresinde yaklaşık 38.000, Fransa'da ki gümrük idaresinde yaklaşık 20.000, İngiltere'de ki gümrük idaresinde yaklaşık 24.000 personel bulunmaktadır. Gümrük idaresinin gerek personel yönünden, gerekse modern teknik araç, gereç, cihaz ve altyapı ile çok acele takviye edilmesi gerektiğini düşünen gümrük teşkilatı gümrüklerin modern bir yapıya bir an önce kavuşturulması gerektiği düşüncesiyle 1998 yılında uygulamaya başlanılan Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri (BİLGE) programı ile teknolojiyi gümrük idarelerine getirerek dış ticaret işlemlerinin hızlanması ve kolaylaşmasını sağlamıştır.
E-devlete geçiş sürecinde Avrupa Birliği üyesi ülkelerin kulanmış olduğu programlarla entegre edilmiş ve daima güncellenen BİLGE programı ile; Gümrüklü sahaya eşyaların gelişi ile ithalatçı ve ihracatçılar adına gümrük müşavirleri beyanlarını hızlı bir şekilde gümrük idaresine verebilecekler ve gümrük idaresi de beyanı ve gerekirse eşyayı minimum gecikme ile kontrol etme imkanına sahip olacaktır. Gümrük beyannameleri, gümrük idaresinin bilgisayarına yeniden veri girişi yapılmadan aktarılacak ve vergiler sistem tarafından hesaplandıktan sonra rahatlıkla kontrol edilebilecektir. Böylelikle daha gerçekçi ve zamanında istatistikler alınabilecektir. Gümrük idarelerinde her gün iş takip eden yüzlerce gümrük müşaviri, çalışanı ve işlemleri gerçekleştiren gümrük personeli üzerindeki fiziki iş yükü minimum seviyeye inecektir.
Son onbeş yıldır sektörümüzün içerisinde bulunanlar gayet iyi hatırlayacaklardır ki; sırasıyla 1995 yılında 1996'dan itibaren gümrük beyannamelerinin tek idari belge olacağı ve sekizli beyannamelerin (Çarşaf beyanname) ortadan kaldırılacağını duyan gümrük teşkilatının çalışanları buna inanmak istememiş, ardından 2000 yılında hemen hemen tüm gümrük idarelerinde kullanılmaya başlanılan yukarıda bahsi geçen BİLGE programıyla beyannamelerin artık manuel ortamdan bilgisayar sistemi üzerinden takip ve kontrolünün yapılacağına yine aynı şekilde uyum konusunda tereddütler yaşanmış ve eski sistemler ilk zamanlarda hep aranır olmuştur. Ama zaman geçtikçe hem gümrük idaresi çalışanları hem de gümrük müşavirleri tek tip idari belgenin ve bilgisayar ortamıyla yazılan beyannamelerin yararlarını yaşayarak görmüşlerdir.
1 Nisan 2010 tarihinde geçilmesi planlanan fakat 1 Ocak 2011 tarihine ertelenen
e-gümrük uygulamasının da yukarıda bahsi geçen yeni uygulamalardan sonuncusu ve en etkilisi olacağı görüşündeyim. Bazı meslektaşlarımız "mesleğimiz elden gidiyor artık bize ihtiyaç duyulmayacak" düşüncesine sahip olsalar da şahsi kanaatimce asıl bundan sonra bilinçli, kendini yenileyen, mevzuat ve değişiklikleri takip ederek kendisi ve işletmesini sürekli dinamik tutan gümrük müşavirlerine ihtiyaç duyulacaktır. Unutulmamalıdır ki, 1996 ve 2000 yılında yapılan yeniliklerde de aynı tereddütler hasıl olmuş fakat gümrük teşkilatında çalışan nitelikli personel sayısı (Hem resmi hem de özel kurumlarda) dış ticaret rakamlarına paralel olarak artış göstermiştir.
Teknoloji ve yenilikleri takip ederek çağa ayak uydurmak suretiyle yatırımlarını bu doğrultuda yaparak işletmelerini dış ticaretçilere danışmanlık ve resmi dairelere karşı sorumluluk boyutunda hazır eden gümrük müşaviri meslektaşlarımızın işletmelerini sağlıklı bir şekilde büyütecekleri inancındayım.