Edirne'deki sığınmacıların bekleyişi sona erdi
Avrupa'ya gitmek için Edirne'ye gelen sığınmacıların tamamı, yaşadıkları illere geri döndü.
Edirne Sarayiçi mevkisinde 10 gündür bekleyen ve başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine gitmek isteyen sığınmacılar, AB Liderler Zirvesi'nden umdukları haberleri alamayınca istedikleri illere geri dönmeye başladı.
Edirne Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan ve diğer polis yetkilileri, sığınmacıların aileleriyle tek tek görüşerek geri dönmeleri için büyük çaba sarf etti.
Daha sonra başta çocuklu aileler olmak üzere ikna olan kişiler, otobüslere binerek yaşadıkları illere gitmek üzere yola çıktı.
Sığınmacıların arasında bulunan 25 kişilik bir grup geri dönmek isteyen kişileri engellemeye çalışınca çevik kuvvet ekipleri kalkanlarla grubun etrafını sardı. Bir süre gitmemek için direnen grup, polis ekiplerinin uyarısının ardından otobüslere bindirilerek Edirne Geri Gönderme Merkezi'ne götürüldü.
Bu arada, otobüslere binmek için hazırlık yapan bir grup, üzerinde ''Türkiye'ye teşekkür ederiz'' yazılı döviz açtı.
Suriyeli Enes Hendevi, gazetecilere yaptığı açıklamada, kaldıkları süre boyunca kendilerini misafir eden Türkiye'ye teşekkür etti.
Avrupa'ya geçmek için Edirne'ye geldiğini fakat arkadaşları gibi kendisinin de hayal kırıklığına uğradığını anlatan Hendevi, ''Başta Avrupa'ya gidebileceğimizi düşünüyordum. Zaman geçtikçe sınırın kapalı olduğunu anladık ve geri dönmeye karar verdik. Bize iyi davrandığı için Türkiye'ye şükranlarımı sunuyorum. Teşekkürler Türkiye'' dedi.
Sığınmacılardan bazıları ise karadan geçemedikleri Avrupa'ya denizden geçmek için çaba sarf edeceklerini söyledi.
10 gündür bekliyorlar
Sosyal medyada yaklaşık 10 gün önce yayılan "Almanya'nın çok sayıda sığınmacı alacağı" söylentisi üzerine çeşitli illerden sığınmacılar, İstanbul'a gelmişti.
Sığınmacılardan bir bölümü yürüyerek Edirne'ye ulaşmış, diğer bölümü de kente araçlarla gitmek için Büyük İstanbul Otogarı'nda bekleyişe devam etmişti.
Büyük İstanbul Otogarı'nda bekleyen Suriyeliler, ikna çabaları sonucu yaşadıkları kamplara ve şehirlere gönderilmiş, Edirne'deki grup ise beklemeye devam etmişti.